Kira gelirlerinin zekâta tabî diğer mal ve gelirlerle birlikte, temel ihtiyaçlar ve borçlar çıktıktan sonra nisap miktarına (80, 18 gr. altın veya değeri) ulaşması ve üzerinden bir yıl geçmesi halinde, % 2, 5 oranında zekâtının verilmesi gerekir (Merğinânî, el-Hidâye, I, 104).
Odun, kamış, ot gibi kendiliğinden yetişen ürünlerede öşür verilir mi?
Genel ilke olarak insan emeği ile ve gelir sağlamak amacı ile yetiştirilen toprak ürünleri zekâta (öşre) tabidir. Bu niteliklerde olmayıp, tabiatta kendiliğinden yetişen, odun, kamış, ot ve benzeri şeyler için öşür gerekmez (Serahsî, el-Mebsût, III, 2). Sahabilerden İbn Abbas ile tabiin âlimlerinde İbrahim en-Nehaî, Mücahid, Hammad, İmam Züfer ve Ömer b. Abdülazîz bu görüştedir (İbnü’l-Hümâm, Fethü’l-Kadîr, Beyrut, II, 243).
Hayvanların zekâtı yerine değeri verilebilir mi?
Malın zekâtı, kendi cinsinden verilebileceği gibi belli olan başka maddelerden de verilebilir (Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi, II, 41). Buna göre, hayvanların zekâtını vermek isteyen kimse, kendi cinsinden verebileceği gibi, değerleri üzerinden de verebilir. Ancak fakirin yararına olanı tercih etmek daha uygundur.
Farklı ayarda altını bulunan kimse zekâtını nasıl hesaplar?
Zekâta tabi olma açısından altındaki ayar farkı önemli değildir. Çünkü hangi ayarda olursa olsun, sonuç itibariyle altın hükmündedir. Buna göre farklı ayarda da olsa bütün altın çeşitleri tek başlarına veya diğer ayardaki altınlarla birlikte toplam ağırlıkları 80, 1 8 grama ulaştığında, diğer şartları da taşıması halinde zekâta tabidir. Bu durumda farklı ayarlardaki altınların zekâtı, değerleri üzerinden hesaplanarak, % 2,5 oranında verilir (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, II, 20).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı