Kiralanan veya yarıcılıkla ekilen arazinin öşrü nasıl verilir? Diyanet İşleri Başkanlığı

Kiraya verilen veya yarıcılıkla işletilen araziden elde edilen ürünün öşrünün kimin tarafından verileceği, müçtehit imamlar arasında tartışmalıdır.

Ebû Hanîfe’ye göre öşür, arazinin kendisinin değil, menfaatinin vergisidir. Dolayısıyla ona göre bu vergiyi arazinin menfaatine sahip olan veya bu menfaatin bedelini alan kişi ödeyecektir. Bu yüzden, kiraya verilmiş olan tarlanın vergisini ödemek tarla sahibinin görevidir. Çünkü o, her ne kadar arazinin menfaatini başka birine vermişse de bunun karşılığında bedel almıştır (Serahsî, el-Mebsût, III, 5).

Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve diğer imamlara göre öşür, araziden elde edilen ürünün vergisidir. Dolayısıyla ister mâlik olsun ister kiracı, ürünü kim alırsa, öşür onun borcudur. Bu görüş esas alınarak, kiralanan araziden elde edilen ürünün öşrünün, -diğer ekstra masraflarla birlikte kira giderinin toplamı üründen düşülerek- kiracı tarafından verilmesi, tarla sahibinin de diğer gelirleri ile birlikte nisaba ulaştığında kira bedeli olarak aldığı paranın zekâtını vermesi uygun olur.

Yarıcılığa verilen arazinin öşrü Ebû Hanîfe’ye göre tarla sahibin görevi ise de, Hanefî'lerden Ebû Yusuf ile Muhammed’e ve diğer bütün mezhep imamlarına göre tarla sahibi ile yarıcıya birlikte gerekir. Her biri payına düşen ürünün zekâtını verir (İbn Kudâme, el-Muğnî, V, 572; Fetâvây-ı Hindiyye, V, 243; İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtâr, II, 335; Karadâvî, Fıkhu’z-zekât, I, 399).

Zayi olan ürünün öşrünün verilmesi gerekir mi?
Ürün hasat edildikten sonra kişinin üzerine öşür gerekli olur. Henüz hasat edilmeden ürünü tarlada telef olan çiftçinin, zekât/öşür ödemesi gerekmez. Ancak hasat edildikten sonra, ürünü zayi olsa da öşrünü vermesi gerekir (İbn Âbidin, Reddu’l- Muhtâr, II, 20, 54, 73). Nitekim Yüce Allah, “Devşirilip toplandığı günde hakkını (zekât ve sadakasını) verin. ” (En’âm, 6/141) buyurmuştur.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri