Medicana Sivas Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnaz Sağlam kış aylarında soğuk havaya bağlı olarak grip, nezle, otit, sinüzit, bronşit, zatürre gibi hastalıkların sıklığı artığını bu hastalıkların özellikle kronik hastalıkları olanları, çocukları, gebe ve yaşlıları etkilediğini söyledi.
Vücudun soğuğa uyum sağlamak amacıyla fazla enerji harcamak zorunda kaldığını aktaran Sağlam,"Bu artış vücut direncinin düşmesine, vücudun enfeksiyonlara yatkın hale gelmesine neden olur. Ayrıca kışın hava kirliliğinin artması da yatkınlığı artırır. Akciğer hastalıkları da bu durumdan fazlasıyla nasibini alır. Soğuk, akciğerin tüm akut-kronik hastalıklarını tetikler" dedi.
Kış aylarından hastalıkların korunmak için neler yapılması gerektiğini anlatan Sağlam şunları söyledi.
"Özellikle KOAH-astım hastalıkları, yaşlı ve çocuklar aşırı soğuklarda ısı farkına dikkat edecek şekilde giyinmeleri çok önemlidir. Giyinmek bazen özellikle yaşlılarımız tarafından yanlış anlaşılmakta ve dengeli giyinmek fazla giyinmek gibi algılamaktadır. Dengeli giyinmek soğukta soğuğa göre sıcakta buna göre olmalıdır. Aksi halde terleme söz konusu olur ki buda kolay hastalanmaya neden olur. Yine bu hastaların çocuk, gebelerin toplu yerlerden uzak durmaları duruma göre maske takmaları önem arz eder. Astım hastalarının KOAH'lıların ilaçlarını düzenli almalar, kontrollerini düzenli yaptırmaları, hava kirliliğinden, soba- kömür etkisinden sakınmaları gereklidir. Astımlı, özellikle KOAH'lı hastaların çoğunda kalp hastalığı, yüksek tansiyon diabet gibi ek hastalıklar da birlikte olabilmektedir. Dolayısıyla bu hastaların tuzsuz yemeleri, tansiyon kalp şeker ilaçlarını düzgün kullanmaları direnç artsın diye diyeti bozmamaları da büyük önem taşır."
Mevsim geçişlerin en riskli zamanlar olduğuna dikkat çeken Sağlam,"İnsanı ruhen bedenen olumsuz etkiler. Bu mevsimde vücudun takviyeye ihtiyacı vardır. Bol sıvı alma, bitki çayları, doğal C vitamini takviyesi, yeşil çay önerilenler arasındadır. Gripten korunmak için ilaçların yanı sıra moralimizi yüksek tutmanın da önemi büyüktür. Stres, vücutta bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen kortizon hormonunun fazla salınmasına neden olur. Gripte vücuda giren virüsler gribal semptomların yanı sıra çok daha tehlikeli sonuçlara neden olabilir. Grip sonrası vücut direncin düşmesiyle kronik hastalıklarda alevlenmelerle birlikte hayatı tehdit eden zatürre, ensefalit gibi hastalıklarda gelişebilir. Bu tür gripten korunmanın en iyi yolu aşı olmaktır. Aşının her yıl tekrarlanması gereklidir. Kronik hastalığı olanlar, 60 yaş üzerindekiler, riskli işlerde çalışanlar aşılanmalıdır. İyi bir uyku sağlıklı bağışıklık sistemi için önemlidir. Çünkü vücut gece boyunca kendini yeniler ve yeni gün için güç toplar zinde bir vücut için en az 6 saat uyumak gereklidir. Dolayısıyla uyku sorunları var ise mutlaka halledilmelidir. İyi bir uyku hijyeni için her gün aynı saatte yatmak, yatmadan önce yemek yememek, yatak odasında TV bulundurmamak gibi önemli olup uykuyu bozan durumlar için dikkatli olunmalıdır. Horlama, ülkemizde önemsenmeyen bir durumdur. Ancak basit horlama olabildiği gibi horlama, düzensiz kalitesiz uyku, sık uyku bölünmeleri, sabahları dinlenmeden yorgun, baş ağrısıyla uyanma, gün içi uyku hali gibi durumların bir yada bir kaçı ile birlikte olabilen uyku apnesinin bir parçası da olabilmektedir." şeklinde konuştu.