1992 yılında ABD’nin Indiana eyaletinde korkunç bir cinayet yaşandı. 12 yaşındaki Shanda Renee Sharer işkenceye uğradı, canlı canlı yakıldı. Üstelik okul arkadaşları tarafından…
Shanda Sharer, hayat dolu, neşeli, canlı bir çocuktu. Hazelwood Ortaokulu’nda okumaya başladığında Amanda adında bir kızla arkadaş oldu.
7 SAAT İŞKENCE YAPTILAR
Amanda’nın eski arkadaşı Melinda bu durumu karşısında kıskançlık krizine girdi. Shanda’yı herkesin önünde tehdit etti. Shanda ailesi tarafından başka bir okula gönderildi. Bu durum bile Melinda’yı sakinleştirmeye yetmedi.
Bir akşam arkadaşları Laurie Tackett, Hope Rippey ve Toni Lawrence’ı aradı. Dört genç kız, hafta Shanda'yı tuzağa düşürmek için bir plan yaptılar. Amanda'nın onu görmek istediğini ve acilen buluşmaları gerektiğini söyleyip Shanda'yı gizlice evden çıkardılar. Shanda’nın ölümü böyle başladı. 4 kız Shanda’yı ormanlık bir alana götürdüler, çırılçıplak soydular ve işkence yaptılar. Bu işkence tam 7 saat sürdü. Bıçakla boğazını kesmeye çalıştılar, göğsünden bıçakladılar.
DİRİ DİRİ YAKTILAR!
Shanda’yı arabanın bagajına koyup evlerine döndüler. Hiçbir şey yapmamış gibi yiyip içtiler. Tekrar dışarı çıktıklarında arabadan sesler duydular. Shanda ölmemişti. Shanda’ya işkence yapmaya devam ettiler. Shanda, “Anneciğim” diye ağlıyordu.
En sonunda Shanda’yı diri diri yaktılar. 4 kız bu konuda konuşmamaya yemin ettiler ama ertesi gün işkenceye fazla dahil olmayan Hope ve Tori polise her şeyi itiraf edip tutuklandılar. Yetişkin mahkemesinde yargılandılar. 20 yıl, Hope 35 yıl, Melinda ve Laurie ise 60'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Melinda, hapishanede geçirdiği yıllarda engelli kişiler için köpek eğiten bir yardım kuruluşuna dahil oldu. Hatta eğittiği köpeklerden birini Shanda'nın annesi sahiplendi. Shanda’nın annesi Jacque, “Eminim Shanda benim onu affetmemi isterdi. Bunu kızım için yapıyorum” diye konuştu.