Denizlerdeki istilacı türlerle ilgili çalışmalar yürüten Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlker Aydın, uluslararası bir makale yayımladı.
Uluslararası makalede, küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle beraber Akdeniz'de yoğun olarak görülen aslan balığını Ayvalık açıklarında kayıt altına alındığı belirtildi.
EKOSİSTEMİ TEHDİT EDİYOR
Aydın, biyolojik istilanın bu dönemin en önemli sorunlarından birisi olduğunu belirterek, bu yabancı türlerin yeni ekosistemlere girmesinin biyoçeşitliliği ve ekosistem bileşenlerini tehdit eden bir unsur niteliği taşıdığını söyledi.
Biyolojik istilaların sadece ekolojik değil, ekonomik ve yer yer sağlık sorunlarınıda beraberinde getireceğini ifade eden Aydın, başta Süveyş Kanalı ve Cebelitarık Boğazı olmak üzere, her geçen gün artan insan etkilerinin Akdeniz'e giriş yapan yabancı istilacı türlerin sayısını arttırdığını söyledi.
Bu dönemde Akdeniz Havzası'nda yabancı türlerin sayısının 1100'ü aştığını dile getiren Aydın, "Orta ve Kuzey Ege Denizi balıkçılığı üzerine devam etmekte olan araştırmalarımız kapsamında gerek istilacı gerekse daha önceden tespit edilmemiş birçok türe ait yeni bilgiler bilim dünyasına kazandırılmıştır. Bunlar içerisinde özellikle balon balıkları ve aslan balığı gibi bulundukları ekosisteme zarar veren türler de bulunmaktadır." dedi.
İstilacı türlerden aslan balığının ılıman sularda yaşayan bir canlı olduğunu, kendisinden küçük balıkları yediğini, özellikle kayalıklarda başka türlere yaşama şansı vermediğini anlatan Aydın, bu türün zehirli olması nedeniyle hem ekosistemi hem de dalış turizmi alanlarını tehdit ettiğini ifade etti.
AVCI TÜRLERİ AZALDIĞI İÇİN HIZLA YAYILDI
Bu türün avcısı olan orfoz ve lagos gibi türlerin azalması nedeniyle de aslan balığının hızla yayılmasının önüne geçilemediğini aktaran Aydın, şunları söyledi:
"Aslan balığı diğer istilacı türlerden farklı olarak çok fazla zehir içermekte ama bunun yanı sıra ticari olarak tüketilebilmekte. Gitgide Süveyş Kanalı'ndan geçtikten sonra Akdeniz'de yayılarak ülkemizin sularına girmeye başladı. Aslan balığına ilişkin Antalya ve Muğla'nın ardından daha kuzeyde Seferihisar, Kuşadası, Karaburun gibi bölgelerde de kayıtları verildi. Önümüzdeki zamanlarda çoğalma ihtimali çok yüksek görünüyor. Uyum sağlama gücü çok yüksek bir tür."
Aydın,"Özellikle Akdeniz'in kapalı bir havza oluşu suların daha fazla ısınmasına neden olmakta. Bu da çeşitli türlerin yeni besinler bulabilmek amacıyla göç etmesine neden oluyor. Aslan balığı da bunlardan bir tanesi. Özellikle Akdeniz Bölgesi'nde aslan balıklarının dikenleri kesildikten sonra etinin tüketilebildiğini öğrendik. Balık pazarlarında da temizlenmiş hali kilosu 30-35 lira civarında müşteri bulabilmektedir. Bu istilacı türlerle mücadele için önemli bir araç. Bu açıdan aslan balığı evet tehlikeli ve zehirli ancak ekonomiye kazandırılabilecek bir tür. Bu masum olduğunun bir göstergesi değildir. Ama mücadele için bir fazla kozumuzun olduğunu söyleyebiliriz." dedi.