Kızıl elma nedir? Kızıl Elma ülküsü nedir?

Kızıl Elma Diriliş Ertuğrul Ertuğrul dizisinde duyuldultan sonra merak edilip araştırılmaya başlandı. Ziya Gökalp'inde Kızıl Elma ülkesünü Turan Ülküsü ile birleştirerek yeni bir anlam kazandırmış olduğu Kızıl Elma nedir?Kızıl Elma ne anlama gelmektedir? Kızıl Elma ülküsü nedir? İşta Kızıl Elma'ya dair merak edilenler

Kızıl Elma  Diriliş Ertuğrul Ertuğrul dizisinde duyuldultan sonra merak edilip araştırılmaya başlandı. Ziya Gökalp'inde Kızıl Elma ülkesünü Turan Ülküsü ile birleştirerek yeni bir anlam kazandırmış olduğu Kızıl Elma nedir?Kızıl Elma ne anlama gelmektedir? Kızıl Elma ülküsü nedir? İşta Kızıl Elma'ya dair merak edilenler...

KIZIL ELMA NEDİR?

Kızıl Elma, Türk mitolojisinde Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için üzerinde düşünüldükçe uzaklaşan ancak uzaklaştığı oranda cazibesi artan ülküler veya düşleri simgeleyen bir ifadedir.

Türk milliyetçiliğinin önemli sembollerinden birisi olan Kızıl Elma imgesi, Türk devletleri için bir hedefi ve amacı simgeler. Ulaşılması gereken bir yeri, fethedilmesi gereken bir beldeyi ifade ettiği gibi kimi zaman bir devlet kurma idealini, kimi zaman cihan hakimiyeti idealini, kimi zaman da Türk birliği idealini ifade etmiştir.

Kızıl Elma imgesinin tam olarak ne zaman, nerede ve nasıl ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte yaygın anlayış, Osmanlı ile birlikte tarihe ve edebiyata mal olduğu, Osmanlılar döneminde özellikle Batı memleketlerine doğru yürütülen cihadın bir sembolü olduğu yönündedir. Kızıl Elma ülküsü özellikle yeniçeriler arasında yaygınlaştırılmış ve onların savaşma azmini yüksek tutmak için kullanılmış; Ziya Gökalp, bu imgeyi Turan Ülküsü ile birleştirerek ona yeni bir anlam kazandırmıştır.

KIZIL ELMA ÜLKÜSÜ NEDİR?

"Kızıl", Türk kültüründe genellikle kıymetli sayılan bir renk; "elma" ise mistik bir yanı bulunan; bolluk, bereket, şifa kaynağı olarak görülen bir meyvedir. Ancak Kızıl Elma sembolleştirilmesinin elmaya değil, Eski Türklerde Güneş ve Ay’ı anlatan kızıl topa dayandığı düşünülür. Bu top, ‘muncuk’ adıyla bayrak ve tuğların tepesini süslemiş ve bazen zaferin işareti, bazen hakimiyetin sembolü, bazen de fethedilmek üzere hedef seçilen yeri ifade etmiştir.

Kızıl Elma imgesinin ilk kez Orta Asya Türkleri arasında doğduğu; Ergenekon Destanında Ergenekon’dan dışarıya çıkma ve kaybedilmiş eski yurdu geri alma idealini simgelediği kabul edilir.. Türkistan'dan Hazar Denizi'nin doğusuna gelen Oğuzların ise Hazar kağanının ipek çadırının üzerinde hakimiyetinin ifadesi olarak bulunan altın topu yani Kızıl Elma'yı ele geçirmeyi ülkü edindikleri düşünülür.

 OSMANLI'DA KIZIL ELMA ÜLKÜSÜ

Devletler de bir anlamda insanlar gibidirler. Hatta devletlerin hedefleri, bütün bir milletin geleceğini belirleyeceğinden çok daha yüksek olmalıdır.
Osmanlıyı Osmanlı yapan en büyük etkenlerden birini, hedefin yüceliği olarak düşünürüm.

Osman Gazi’nin oğullarına söylediği şu ifadeler ne kadar manalıdır:
 Ertuğrul Osman oğlusun
Oğuz Karahan neslisin
Hakkın bir kemter kulusun
İstanbul’u aç gülzar yap


 Osman Gazi, “babanı, atanı sev ve say, tarih şuuruna sahip ol, sakın kibre ve gurura kapılma”, diyerek güzel hasletleri ona tavsiye ettikten sonra bir hedef çiziyor. Ve “İstanbul’u aç gülzar yap” diyordu.
Aslında İstanbul’u almak Osman Gazi’den yedi asır önce Peygamber Efendimizin ümmetine bıraktığı bir ideal ve hedef idi. İşte Osman Gazi’de devletinin kuruluşunda hedefi o kadar yüksek tuttu ki Peygamber Efendimizin bu müjdesi evlatlarına Osmanoğullarına nasip oldu.
İkinci Viyana bozgunundan sonra hep savunma durumunda kalan milletimiz son vatan parçasını da kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya kalınca 15 Temmuz yürüyüşü ile silkindi kendine geldi. Tarihini ceddini ecdadını hatırladı kendisini yok etmek isteyenlere ölmedim mesajı verdi. Ordumuz da Afrin Harekâtı ile dünyanın kabadayısı benim deyip sınırına silah ve terörist yığanlara, “orada dur bakalım” diyerek haykırdı.
Asker, asırlar öncesindeki hedefi sanki dün kaldığı yerden devam ediyormuşçasına şiir gibi terennüm etti:
“Kızılelma’ya hey Kızılelma’ya”
Cumhurbaşkanımız da “bizim bir Kızılelma’mız var” dedi.
İşte devlet-millet, işte lider-asker birlikteliği budur.
Kızılelma ülküsü ve hedefine böyle ulaşılır… 

FATİH'İN KIZL ELMA'SI

Kızılelma, eski Türklerden beri yaşayan bir idealdi. Bizim eski atalarımız hedefsiz ve idealsiz insanlar değildi herhâlde. Kızılelma da Türkler arasında cihan hâkimiyetinin ve güçlü bir fetih idealinin sembolü olmuştur.
Türkler hangi yöne giderlerse gitsinler ulaşacakları zafere, ulaşmadan önce Kızılelma adını verirlerdi. Oğuzlar’da yaşayan bu gelenek aynen Osmanlılarda da görülmüştür.
Osmanlı padişahları tarihi Türk cihan hâkimiyeti mefkûresine eskiden daha kuvvetli olarak bağlanmışlardı. İstanbul’u bunun ilk merhalesi sayıyorlardı. Zira o hedefi Peygamber Efendimiz belirlemişti.
Kızılelma şartlara göre değişiyordu. İstanbul’un fethinden sonra Türklerin yeni hedefi İslam dünyası için devamlı haçlı seferlerinin tahrikçisi olan Roma olacaktır.
Nitekim Yahya Kemal, Otranto Kalesi’ni alan Gedik Ahmed Paşa için yazdığı gazelinde Sen Piyer Kilisesi’ne ve Kızılelma idealine gönderme yaparak şöyle sesleniyordu:

Gündem Haberleri