Kocaeli'de bir firma, ultraviyole (UV) ışınları sayesinde havadaki virüsü yüzde 99,9 oranında yok ederek ortama temiz hava salan bir cihaz geliştirdi. Bir üniversitenin mikrobiyoloji laboratuvarında test edilen cihazın havadaki virüsü yok ettiği gözlemlendi.
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde 30 yıldır UV teknolojileri üzerine faaliyet gösteren bir firma, pandemiyle birlikte gelen yoğun talep üzerine, UV ışınlarıyla havadaki virüsü yok eden bir cihaz geliştirdi. Cihazın bir üniversitenin mikrobiyoloji laboratuvarında yapılan testlerinde ise, cihazın içinden geçen virüsleri yüzde 99,9 oranında yok ettiği gözlemlendi. Korona virüsle mücadeleye destek vermek için cihazı geliştirdiklerini söyleyen firma yetkilileri, UV ışınlarının yanlış kullanılmasının çok büyük sıkıntılar doğuracağı konusunda vatandaşlara uyarılarda bulundu. Yetkililer, cihaz seçimleri yapılırken cihazın mühendislik hesaplarının iyi olmasına dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.
"ÇALIŞANLARIMIZI KORUMAYA ÇALIŞIRKEN ASLINDA ÇOK DAHA BÜYÜK BİR TEHLİKEYE ATIYORUZ"
Yaklaşık 30 yıldır ahşap, cam, matbaa, ambalaj sektörlerine boyama, kurutma sistemleri ürettiklerini belirten Firma Ürün Müdürü Münevver Çiloğlu, bu sistemlerde de UV teknolojilerini çok yoğun olarak kullandıklarını dile getirdi. Çiloğlu, "Pandeminin getirdiği bir UVC dezenfeksiyon sistemleri talebi üzerine çok yoğun telefonlar aldık ve bu taleplere karşılık vermek amacıyla UVC dezenfeksiyon sistemlerimizi ürettik. Hem seçim yaparken doğru kıstaslara bakılması hem de kandırılmamak, kendimizi güvende hissederken aslında daha da büyük bir tehlikeye atılmamak amacıyla UVC dezenfeksiyon sistemlerini daha iyi tanımamız gerekiyor. Öncelikle merkezi klima sistemlerinde kullanılan hava dezenfeksiyon sistemlerinden bahsedelim.
Merkezi klima sistemlerinin uygun bölümüne UVC dezenfeksiyon lambaları yerleştiriyoruz. Bu lambaları yerleştirirken dikkat etmemiz gereken kıstaslar, lambanın enerjisi, lambaların yerleştirilmesinin mesafesi, klima sisteminden geçen hava hızına çok dikkat etmeli ve doğru bir hesap yapmalıyız. Maalesef sektörde bunlara dikkat edilmeden yapılan projelere çok denk geldik. Çok büyük firmalarda dahi bu hatalar yapılmış ve personelimizi, çalışanlarımızı korumaya çalışırken aslında çok daha büyük bir tehlikeye atıyoruz. Bunların bilinmesini istiyoruz" dedi.
YÜZDE 99,9 ORALARINDA DEZENFEKTE ETTİĞİNİ İSPATLADIK"
Merkezi klima sistemi bulunmayan binalarda kullanılabilecek ikinci bir taşınabilir hava dezenfeksiyon sistemi tasarladıklarını kaydeden Çiloğlu, "Bu dezenfeksiyon sistemi içinde bulunan fan desteğiyle odadaki, kapalı ortamdaki havayı sirküle eder. Buradan hava sirküle olurken cihazın içindeki UVC dezenfeksiyon lambasıyla da hava dezenfekte edilir ve temiz bir hava tekrar odaya salınır.
Burada da yine biz lambanın yerleştirilme açısına, enerji gücüne ve içinden geçen hava hızına dikkat ederek, doğru hesaplar yaparak cihazlar sunuyoruz. Bir üniversitenin mikrobiyoloji laboratuvarında test ettik ve sonuçları da yüzde 99,9 oranlarında dezenfekte ettiğini ve virüslerden arındırdığını ispatlamış bulunuyoruz" diye konuştu.
"VİRÜSÜ ÖLDÜRMEYE YETMEYEBİLİR"
Ultraviyole ışınlarının kullanımında güvenliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Çiloğlu, bu ışınların kesinlikle cihazdan sızmaması gerektiğini dile getirdi. Çiloğlu, "Herhangi bir canlıyla teması olmamalı, bitkileriniz, hayvanlarınız ve insanlara ışın görünmemelidir. UVC dezenfeksiyon sistemlerinin etkisi kanıtlandıktan sonra sektöre çok fazla firma girdi. Bu da ayrı bir risk oldu bizler için çünkü alıcılar bir dezenfeksiyon sistemi aldıklarını ve kendilerinin koruma altında olduklarını düşünürken, sahte bir cihazla yahut yeterli olmayan bir enerji miktarıyla, doğru olmayan bir tasarımla daha büyük bir tehdit altına girmiş oluyorlar.
Bununla ilgili çok basit, çok bariz örneklerle karşılaştık. Bizim 20 lamba teklif ettiğimiz bir merkezi klima sistemine 2 lamba teklif edildiğini gördük. Burada şunu vurgulamak istiyoruz; 20 lambayla bizim dezenfekte ettiğimiz hava akışını 2 lambayla dezenfekte etmek mümkün değildir. Lamba daha güçlü olsa dahi lamba aralıkları önemlidir. Çünkü UVC lambaları belli mesafeleri dezenfekte edebilirler. Ne kadar güçlü olursa olsun etkili olduğu mesafe santimetrelerle sınırlıdır. UV lambaya olan 5 santimetre mesafedeki etkinlik ile 50 santimetre mesafedeki etkinlik asla bir olmayacaktır. Bu da virüsü öldürmeye yetmeyebilir. Bu konularda çok dikkatli olmalıyız" şeklinde konuştu.
"HAVA DEZENFEKSİYON SİSTEMLERİNİ PANDEMİ İLE FARK ETTİK"
Üretilen cihaza hem yurt içinde hem de yurt dışında yoğun taleple karşılaştıklarını sözlerine ekleyen Çiloğlu, "Henüz evlere girmedi ama camiler, okullar, üniversiteler, devlet daireleri, bankalar gibi toplu alanlar ve alışveriş merkezleri gibi ticari merkezlerde talep görüyor ve hem yurt içinde hem yurt dışında satışı gerçekleşiyor. Hava dezenfeksiyon sistemlerinin ihtiyacını biz pandemi ile fark ettik. Ama aslında her zaman böyle bir ihtiyaç vardı. Kalabalık ortamlarda her zaman hava dezenfeksiyon sistemlerinin olması gerekiyordu. Dolayısıyla pandemiyle fark ettik ama pandeminin bitmesiyle bu ihtiyacın bitmeyeceğini ve devamının geleceğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.