Koronavirüste yerli ilaç mucizesi! Yüzde yüz Türk yapımı! Yıl sonuna kadar kullanıma sunulacak!

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadele için aşı ve ilaç çalışmaları küresel çapta hızla devam ederken Türk bilim insanlarından dünyayı umutlandıran bir buluş daha geldi. Çalışmaların başarılı olması durumunda yerli korona ilacı yıl sonunda kullanıma sunulacak.

Çin'in Vuhan kentinde başlayarak tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgınıyla mücadeleye küresel çapta, hız kesmeden devam ediliyor. Bir yandan aşı, diğer taraftan ilaç çalışmalarını ürüten bilim insanları umutları yeşertmeye devam ederken Türkiye’de geliştirilen yüzde yüz yerli ve milli bir ilacın, koronavirüs salgınının sonunu getirebileceği açıklandı. 

TÜBİTAK’ın desteklediği Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü'nde, koronavirüsün mutasyonlu versiyonuna karşı yerli bir ilaç geliştirildiği öğrenildi.  Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü öğretim görevlisi Dr. Mehmet Altay Ünal tarafından yapılan açıklamada, klinik çalışmaların başarıyla sonuçlanması halinde yıl sonuna dek ilacın üretilmiş ve hastaların kullanımına sunulmuş olacağı bilgisi paylaşıldı. 

TÜBİTAK’ın Kovid-19 Türkiye Platformu çatısı altında yerli aşı ve ilaç üzerine çalışmalar devam ederken Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü'nde 37 araştırmacının görev aldığı, Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılacak ilaç projesinden güzel haberler gelmeye devam ediyor.

İLK DENEME 50 HASTAYLA YAPILACAK

Sputnik'in haberine göre, çalışma sonucu geliştirilen 'Ribavirin' adlı ilacın laboratuvar çalışmaları başarıyla tamamlandı. Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılacak ilacın, mutasyonlu virüse karşı da etkili olduğu görüldü. 1-2 hafta içinde klinik aşamaya geçilecek olan ilacın ilk etapta Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Hastanesi ana merkez olmak üzere Koç Üniversitesi, Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Şehir Hastanesi'nde gönüllü 50 hastaya uygulanması planlanıyor.

"UCUZ VE YERLİ KAYNAKLARLA SENTEZLENEBİLİR"

Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü öğretim görevlisi Dr. Mehmet Altay Ünal, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Çalışmalarımızda laboratuvar şartlarında 5 tane var olan ilaç etken maddesinin Kovid-19'a karşı etkinliğini tespit ettik. Bunlardan birisinin faz çalışmaları ülkemizde 4 merkezde başlamak üzere. Bu molekül yaklaşık 50 hasta üzerinde başlanacak. Klinik çalışmada işe yaradığı, Kovid-19'a karşı etkili olduğu ortaya çıkarsa Sağlık Bakanlığı'mızın ve gerekli mercilerin uygun görmesi halinde Kovid-19 hastalarında kullanılmaya başlanacak.

'Ribavirin' adlı molekül özellikle ucuz olması, Türkiye'de yerli ve milli olanaklarla sentezlenir olabilmesi ve yine yerli ve milli olanaklarla milli ilaç endüstrimiz tarafından istediğimiz kadar üretilebilmesi açısından ilginç ve bu nedenle de bizim çalışmamızın ana eksenine oturmuş bir molekül. Laboratuvar şartlarında yaptığımız çalışmalarda da Covid-19'a karşı güzel etki gösterdiğini gayet etkin olduğunu gördük. Klinik çalışmaların başlamasını bekliyoruz. Eğer klinik çalışmaları başarılı olursa Sağlık Bakanlığı'nın izin vermesi durumunda yıl sonuna kadar ilaç üretilmiş ve hastaların kullanımına sunulmuş olacak" dedi.

FARKLI MUTASYONLAR ÜZERİNDE DE ETKİLİ

Projede yer alan Ankara Üniversitesi Kök Hücre Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Ceylan Verda Bitirim ise çalışmalara geçen yılın Nisan sonunda başladıklarını belirterek bilgisayar analizleriyle 200 kadar molekülün tarandığını ve bunların sonucunda 20 - 30 molekülün kendilerine umut verdiğini belirtti. 
Bunun üzerine laboratuvar çalışmalarında hipotez kurulduğunu ifade eden Verda, "Biz hipotezimizi ilaç etken moleküllerinin virüsün hücre içine giriş mekanizmaları üzerine kurduk.

Sonuçlarımızı bu açıdan değerlendirdik. Bu da bize çok büyük bir avantaj sağlıyor. Özellikle son zamanlarda ortaya çıkan farklı mutasyonlarda da bizi etkileyen bir durum olmadı. Hipotezimiz bizim virüsün hücre içine giriş mekanizmasıydı ancak farklı laboratuvarlarda yapılan diğer çalışmalar bu mutasyonların bizim birincilikli olarak düşündüğümüz mekanizma üzerinde etkili olmadığını gösterdi. Bu sebeple biz de ilacımızın bu mekanizma üzerinde etkili olduğunu, mutasyona rağmen etkinliğini koruyacağını düşünüyoruz." şeklinde konuştu.

Sağlık Haberleri