Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Servet Boyraz (40), AA muhabirine, Kovid-19'la mücadelede tüm sağlık çalışanlarının özverili bir şekilde çalıştığını söyledi.
Bu süreçte kendisinin de salgına yakalandığını anlatan Boyraz, "Ağrılı, sıkıntılı bir süreç geçirdim ancak şükürler olsun hastaneye ya da yoğun bakıma gitmedim. Bu dönemde eşime ve çocuklarıma da bulaştırmadığım için sevinçliyim." dedi.
Sağlık profesyoneli olarak hastalığın seyri hakkında birtakım bilgilere sahip olduklarını ancak Kovid-19'un, bilmedikleri birçok şeyi de barındırdığını dile getiren Boyraz, şöyle devam etti:
"Hastalığı ilk öğrendiğim zaman 'Acaba ne olur, bu savaşı kazanabilecek miyim?' diye bir düşünce ikilemine girdim. Fakat sonra bağışıklığımın güçlendirilmesi gerektiğine, ilaçlarımı düzenli kullandıktan sonra herhangi bir şeyin olmayacağına kanaat getirdiğim için önce Allah'a sonra kendime güvenerek devam ettim. Psikolojik olarak kendimi hazır hissetmek için birtakım çalışmalarım oldu. Kendi kendimi telkin yöntemleri, eşimle konuşmak, çocuklarıma anlatmak gibi... Tabii bunları anlatırken aramızda kapı vardı. 40 yıldır beraber yediğiniz, içtiğiniz insanların, eşinizle, çocuğunuzla oturduğunuz ortamlarınızın bir anda yok olduğunu düşünün. Tek başınıza bir odada mahkum gibi bir hayat yaşamak durumunda kaldığınızı hissedin ve bunun yanında sadece mahkumiyet değil, hasta olduğunuzu veya durumun çok daha kötüye gidebileceğini düşünün. Böyle duygusal sıkıntılar yaşıyorsunuz. Vefat edenlerin ve durumu kötüye gidenlerin haberlerini duydukça tedirginliğiniz artıyor."
"BU HALA ONUN İÇİN BİR TRAVMADIR"
Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Nazan Toman da bir ay önce idari görevinin başladığını, öncesinde acil serviste çalışırken Kovid-19'a yakalandığını söyledi.
Evinin bir odasında kendisini izole ettiğini belirten Toman, "Ailem kapının önüne yemek bırakıyordu. Çocuğumla aynı evde olduğum halde görüşemiyordum, telefonda görüntülü konuşuyordum." dedi.
Hastaneye kaldırılmasına karşın yoğun bakıma gitmediğini ve bunun için şükrettiğini vurgulayan Toman, "Eğer Kovid-19 olduysanız, 4 yaşındaki bir çocuğa bunu nasıl anlatırsınız? Çocuğuma hasta olduğumu, kendisine bulaşmaması gerektiği için uzak durmam gerektiğini, aynı evin içinde olacağımızı ama görüşemeyeceğimizi, yan yana gelemeyeceğimizi söyledim. 4 yaşındaki bir çocuk ne kadar anladıysa benim çocuğum da o kadar anladı ama bu hala onun için bir travmadır. Hala bir öksürdüğümde veya hafif bir ateşim çıktığında 'anne yine mi Kovid oldun' diye gözleri dolar." diye konuştu.
Hemşire Ayfer Tuğral ise çocukları, eşi ve kendisinin Kovid-19'a yakalandıklarını anlatarak, eşi ile kendisinin hastalığı çok ağır geçirdiğini ifade etti.
Çok sıkıntılı bir süreci geride bıraktığını aktaran Tuğral, "Sanki farklı bir dünyada, ölümle yaşam arasında bir yerdesiniz, bunu anladım. Dışarıdaki insanlar için de çok zor. Biz bazı şeyleri bildiğimiz halde sağlıkçı olarak bu hisleri yaşıyorsak dışarıdaki insanlar daha zor şartlarda geçiriyordur." dedi.
KAYNAK: ANADOLU AJANSI