İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Celal Civil, koronavirüs (Kovid-19) belirtilerinin olması üzerine çektirdiği tomografide akciğerinde yaygın bir koronavirüs zatürre tutulumu görüldüğünü söyledi. Civil, “Çok korkunç bir görüntü vardı. O görüntüyü görünce psikolojik olarak da çok etkilendim. Daha sonra hastaneye yatırıldım ve ateşim 41 derece civarındaydı. Oksijen satürasyonum da 70’lere kadar düştü.'' dedi.
Dünyada yayılmaya devam eden koronavirüs ile mücadele edenlerin başında sağlık çalışanları geliyor. Hastanelerde ağır virüs yüküyle canlarını dişlerine takarak çalışan görünmez kahramanlar da koronavirüsün pençesine yakalanabiliyor. Bu kahramanlardan biri olan 35 yaşındaki Celal Civil, yoğun kas ağrılarının ardından tomografi çektirerek kendisinde koronavirüs olduğunu fark etti. 8 gün boyunca evde tedavi gören Civil’in sağlık durumu giderek kötüleşmeye başladı. Acil ambulans desteğiyle evden alınarak hastaneye götürülen Civil, 22 gün süren tedavi sürecini Demirören Haber Ajansı’na (DHA) anlattı. Genç doktor, “Hastaneye yattığımın ilk 3 günü çok kritikti. Genel durumum bu 3 gün içerisinde yavaş yavaş bozulmaya başlamıştı. Nefes alamıyordum ve boğuluyordum. Sıkıntılı ve sancılı bir süreçti. Tüm meslektaşlarım çok ilgilendi iyileşmemde onların payı çok büyük” dedi.
''İLK 3 GÜN ÇOK KRİTİKTİ''
Evdeki 8 günlük sürecin ardından durumu ağırlaşan Civil, ikinci kez çekilen tomografide akciğerinde yaygın bir koronavirüs zatürre tutulumu görüldüğüne dikkat çekerek şunları söyledi; “Çok korkunç bir görüntü vardı. O görüntüyü görünce psikolojik olarak da çok etkilendim. Daha sonra hastaneye yatırıldım ve ateşim 41 derece civarındaydı. Oksijen satürasyonum da 70’lere kadar düştü. Yoğun bakım hastalarında kullanılan bir ilaca başlandı. Hastaneye yattığımın ilk 3 günü çok kritikti. Genel durumum bu 3 gün içerisinde yavaş yavaş bozulmaya başlamıştı. Nefes alamıyordum ve boğuluyordum. Sıkıntılı ve sancılı bir süreçti"
''1 HAFTA OKSİJENE BAĞIMLI KALDIM''
Tomografisinde görülen bulguların ne anlama geldiğini bildiği için ümitsizliğe kapıldığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu’ndan Dr. Öğretim Üyesi Celal Civil, “Vital bulgularım çok kötüydü. Acaba bu virüsü atlatamayacak mıyım? Yolun sonuna mı geldik? Buraya kadar mı? diye çok düşündüm. Klinik olarak kötü durumdaydım, radyolojik ve laboratuvar sonuçlarım da çok kötüydü. Nefes darlığı çok kötü bir duygu. Boğulma hissi yaşıyorsunuz. Boşuna nefes alıyormuş gibi hissediyorsunuz çünkü ciğerler koronavirüs tarafından tutulmuş durumda. Kafanızı suya sokup nefes almaya çalışmaya benziyor. Dakikada 8 litre oksijenle hayata tutunmaya çalışıyordum. 1 hafta boyunca oksijene bağımlı bir şekilde hastanede yattım. İlk günler dip yaşadım, hatta 2 kez yoğun bakım ekibi benim için geldi, entübasyon dahi düşünüldü” dedi.
''ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONU DAHİ OLMAYAN BİRİYDİM''
Hastanedeki 3’üncü günü sonunda iyileşme emareleri görüldüğünü söyleyen Civil, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ateş düşmeye başladı, oksijen yükselmeye başladı ondan sonra da toparlanma içine girdik. Yaklaşık 10 gün içerisinde de yüzde 80 oranında klinik durumumda düzelme yaşandı. Tüm meslektaşlarım çok ilgilendi iyileşmemde onların payı çok büyük. Sağlık çalışanı olduğumuz için çok yüksek bir virüs yüküne maruz kaldığımı düşünüyorum. Sağlık çalışanlarının en büyük handikapı da bu. O dönemde çok fazla hastaya teşhis koyuyorduk. Bu yüzden ağır atlattığımı düşünüyorum. Normalde kronik hastalığı olmayan, ilaç ve sigara kullanmayan ve risk faktörü olmayan biriyim. Üst solunum yolu enfeksiyonu dahi olmayan biriydim.”
''HAVALARIN ISINMASI DA LEHİMİZE OLABİLİR''
Civil, kritik bir süreçten geçildiğini ve vatandaşların evde kalması gerektiğini ifade etti.
Sağlık çalışanlarının büyük bir özveriyle çalıştığını hatırlatan Civil, “Büyük hayati risk alarak çalışmalarına devam ediyorlar. Çoğu insan hastanenin önünden geçmeye korkarken hastalara bakıyor, tedavi düzenliyorlar. Birçoğu ailesini göremiyor. Hastane köşesinde yatanlar, evlerine gidemeyenler var. Bu süreçte benden desteğini eksik etmeyen aileme, arkadaşlarıma ve sağlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Birkaç ay içerisinde virüsün gücünün kırılacağını düşünüyorum. Rakamlar da bu yönde ilerliyor. Havaların ısınması da lehimize olabilir. Biraz sabırla bu virüsü yenebiliriz” şeklinde konuştu.