Kripto para borsası Thodex’le ilgili soruşturmalar devam ediyor. Kilit isimlerden olduğu öne sürülen ve dün yakalanan firari şüphelilerden finans departmanı sorumlusu 27 yaşındaki Rana Azap çarpıcı itiraflarda bulundu.
"DÜĞÜN BİRİKİMİMİZİ YATIRDIK, BEN DE MAĞDURUM"
Soruşturma hakkında önemli itiraflarda bulunan Azap, şirket kurulduğundan beri Özer kardeşlerin sık sık durumun kötü olduğunu söylediklerini buna rağmen masrafa girerek ünlülerle reklam yaptıklarını ifade etti. Yapılan reklamlarla müşteri çekmeye çalıştıklarını ifade eden Azap, kendilerinin de mağdur olduğunun altını çizerek “Düğün birikimimizi yatırmıştık, ben de mağdurum” diyen Rana Azap, “Faruk Fatih Özer bana, ‘her şey düzelecek’ dedi” ifadelerini kullandı.
Şüpheli Rana Azap ifadesinde şu şekilde konuştu“2016 yılında Faruk Fatih Özer’e ait olan bir yazılım firmasında ön muhasebeci olarak işe başladım. O dönem Serap Özer ve Faruk Fatih Özer beni burada işe almışlardı. Serap Özer ile benim satış danışmanı olarak çalıştığım kursta tanışmıştım. Yaklaşık 1 sene sonra ulaşım sıkıntısı çekmem nedeniyle firmadan ayrıldım."
İfadesinde teknik bilgisinin olmadığını belirten Azap, "Yaklaşık 1 buçuk yıl işsiz kaldım. Tekrardan Serap Özer’e iş aradığımı belirttim. O da, Koineks isimli firma kurduklarını ve beni buraya muhasebeci olarak alabileceklerini söyledi. 2017- 2018 yıllarında Serap Özer vasıtasıyla işe girdim. Koineks isimli şirkette bu şekilde işe başladım. Serap Özer ile birlikte faturaları toparlayıp ay sonunda müşavire verirdik. Genel olarak kripto para ile ilgili olarak teknik bilgim yoktur.” dedi.
"ÖZER'İN YUR DIŞINA KAÇACAĞINI BİLMİYORDUM"
Diğer borsalarla kıyaslama yapıldığında, Dogecoin isimli coin fiyatının daha uygun olduğunu belirten Azap, Özer'in kaçış planı yaptığından haberdar olmadığını vurguladı. Azap, “Hatta nişanlım da, ‘sizin firmada dogecoin uygun fiyata veriliyor’ demişti. Birlikte düğün birikimimiz olan 50 bin lirayı yatırmıştık. Thodex kapanınca biz de paramızı alamadık. Böyle bir şey olabileceğini daha önceden hiç sezmedim. Faruk Fatih Özer’in yurt dışına kaçacağını bilmiyordum. Birçok kişi mağdur olmuştur, ben de mağdurum" dedi.
"FİYATLAR ARZ TALEP DENGESİNE GÖRE BELİRLENDİ"
Azap fiyatların müşterilerin arz ve talep durumuna göre belirlendiğini söyledi. Fiyatlarla ilgili yaptığı itiraflarda "Burada aylık maaş ile çalışıyordum. Uhdeme hiç para geçirmedim, menfaat sağlamadım. Hesap hareketlerim incelenebilir. Muhasebeci olmama rağmen şirket yetkilileri bana banka erişim yetkisi vermedi. Bu nedenle hesapların kontrolü bende değildir. Genellikle Güven Özer, Serap Özer, Faruk Fatih Özer’in odasına kapanarak toplantı yaparlardı. Biz duymazdık, bilmezdik” diyerek suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
"FARUK FATİH ÖZER HER ŞEYİN DÜZELECEĞİNİ SÖYLEDİ"
Şüpheli mahkemedeki sorgusunda ise yaşananlarda bir suçu olmadığı söyleyerek “Ben karantinadaydım. Karantina sürecim bittikten sonra hakkımda çıkan haberlerden dolayı savcılığa geldim. Tarafıma yüklenen suçlarla alakam yoktur. Zaten bu sistemden ben de 50 bin liramı çekemedim. Bunu şirkete ilettim. Bana, ‘sistemde sıkıntı var, düzelecek’ dediler. Serap hanıma yazdım. Faruk bey bana ortak gruptan ‘her şey düzelecek’ dedi. Şirketin kullandığı yazışma platformu üzerinden haberlerde yurt dışına çıktığı söylentilerinden sonra gruptakilerle bir açıklama yapması için baskı yaptık. Bu baskı sonucunda web sitesindeki yazısını bizimle paylaştı. Daha sonra da haber alamadık” diye konuştu.