Çavuşoğlu, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin, Yeni Zelanda'da İki Camiye Yönelik Terörist Saldırı ile Müslümanlara Karşı Nefret ve Tahammülsüzlükle Mücadele Konusunda İİT Dışişleri Bakanları Düzeyinde Açık Katılımlı Acil İcra Komitesi Toplantısı'nın ardından basın toplantısı düzenledi.
Yeni Zelanda'da terör saldırısında ibadet halindeki 51 kişinin şehit olduğunu ve çok sayıda kişinin yaralandığını hatırlatan Çavuşoğlu, hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine ve Yeni Zelanda halkına metanet ve başsağlığı diledi.
Çavuşoğlu, dünyaya İslam düşmanlığını, hoşgörüsüzlüğü, ırkçılığı ve terörizmi kapsamlı şekilde ele alma ve birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.
İşte Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklamadan satır başları:
Dış politikasını insani değerler üzerine koyan bir ülke ve İİT Dönem Başkanı olarak tüm dünyaya çağrıda bulunuyoruz. Gelin İslam düşmanlığını, ırkçılığı ve terörizmi kapsamlı şekilde birlikte ele alalım ve mücadele edelim. Küresel barışı tehdit eden bu belayı ancak diyalogla azaltabiliriz. Bugünkü toplantıda gerekli adımların atılması için İİT bünyesindeki tüm mekanizmaları kullanmaya karar verdik.
Ev sahibi yaptığımız toplantının bu alanda atılacak somut adımlar için milat olmasını temenni ediyorum. Saldırıda hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.
Çavuşoğlu, saldırıyla İslam düşmanlığı, ırkçılık ve tahammülsüzlüğün bir coğrafyanın veya bir zümrenin sorunu olmadığının görüldüğünü belirterek, "Bu terör saldırısı, İslam düşmanlığının küresel bir mesele olduğunu ortaya koymuştur." diye konuştu.
Türkiye'nin İİT Zirve Dönem Başkanlığı çerçevesinde yaptığı acil çağrı sonucunda başta İslam alemi olmak üzere tüm dünyayı sarsan saldırıya karşı ortak bir mesaj vermek ve benzerlerinin tekrarlanmaması için önlemler almak amacıyla toplantı yapıldığını dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Toplantıya 71 ülke ve kuruluş temsilcisi katıldı. Daha önce Filistin ve Kudüs konularında nasıl harekete geçtiysek, yine aynı çabuklukla Yeni Zelandalılar başta olmak üzere tüm Müslümanlarla dayanışma ve birlik içinde olduğumuzu bugünkü toplantıda ifade ettik. Bugün İslam karşıtlığına, ırkçılığa ve yabancı düşmanlığına tarihi bir mesaj verdik. Davetimizi geri çevirmeyen Yeni Zelandalı dostlarımızın aramızda bulunmalarından dolayı son derece memnunuz. Bu vesileyle vurgulamak isterim ki Anzak torunlarını geçmişte olduğu gibi yine gelecekte de en iyi şekilde, anma törenlerinde ağırlamak isteriz."
"BU TUTUMUN TÜM DÜNYA ÜLKELERİNE ÖRNEK OLMASINI DİLİYORUZ"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yeni Zelanda halkının ve hükümetinin terör saldırısı karşısında benimsediği tutumun memnuniyetle karşılandığını ifade ederek, "Bu tutumun tüm dünya ülkelerine ve özellikle ırkçılığın arttığı ülkelerdeki siyasetçilere örnek olmasını diliyoruz. Yeni Zelanda'nın terörle, aşırıcılıkla ve İslam karşıtlığıyla olan mücadelesinde bundan sonra da yanında olacağız." dedi.
Olayın Yeni Zelanda gibi hoşgörünün hakim olduğu, farklı dini ve etnik grupların bir arada huzur içinde yaşadığı bir ülkede meydana gelmesinin, İslam karşıtlığı ve hoşgörüsüzlüğün ulaştığı boyutları gösterdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, ikili görüşmelerde ve uluslararası platformlarda muhataplarına İslam karşıtlığıyla mücadelenin ertelenecek bir mesele olmadığını dile getirdiklerini aktardı.
Çavuşoğlu, birçok ülkeden ve kuruluştan İslam düşmanlığı, ırkçılık ve terörizmin neden olduğu söz konusu katliam karşısında Müslümanlara destek mesajları gönderildiğini kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ancak Avrupa'da ve dünyanın diğer bölgelerinde kınamak bir yana bu terör saldırılarını ve arkalarındaki hasta ideolojileri neredeyse öven birtakım çevreler de mevcut. Bunların arasında siyasetin ve medyanın içinde olanlar da var. Bu insanlık düşmanı zihniyeti mazur gören, hatta aklayan ve cesaretlendiren beyanların ve söylemlerin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Dış politikasını insani değerler üzerine kuran bir ülke ve İİT Zirve Dönem Başkanı olarak tüm dünyaya bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin İslam düşmanlığını, hoşgörüsüzlüğü, ırkçılığı ve terörizmi kapsamlı bir şekilde ele alalım ve birlikte mücadele edelim. Küresel huzur ve barışı tehdit eden bu belayı ancak iş birliğiyle diyalogla ve toplumlarımız arasındaki etkileşimi artırarak çözebiliriz. Artan İslam düşmanlığı ile özellikle nedenlerine dikkati çektiğimiz bugünkü toplantıda uluslararası alanda gerekli adımların atılması ve takibinin yapılması için İİT bünyesindeki tüm mekanizmaları kullanmaya karar verdik. Ev sahipliği yaptığımız İİT toplantısının bu alanda atılacak somut adımlar için bir milat olmasını temenni ediyorum."