Kurban edilecek hayvanlar hangi nitelikleri taşımalıdır?
Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memelerinin yarısı kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 6). Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, memelerinin bir kısmının olmaması, kurban edilmesine mani teşkil etmez (Kâsânî, Bedâiu’s-Sanâi, V, 75-76).
Şâfiî mezhebinde, hayvanın etini, yağını ve sakatatını kusurlu hale getirecek derecedeki ayıplar kurbanın sıhhatine engel teşkil etmektedir. Genel olarak yukarıda sayılan kusurlardan birinin bulunması bir hayvanın kurban olmasına engel teşkil ettiği gibi, uyuz olan hayvanlar ile yem yemesini engelleyecek derecede dişlerinin bir kısmı dökülmüş olan hayvanların da kurban edilmesi caiz değildir (Nevevî, el-Mecmû, VIII, 372-379).
Kurban eti, derisi, bağırsakları gibi kurban ürünlerinin satılması caiz midir?
Kurbanın eti, -kısmen veya tamamen- sahibi ve ev halkı tarafından tüketilebileceği gibi, ister zengin, ister yoksul olsun başka kimselere de hediye ve sadaka olarak verilebilir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10).
Ancak kurbanın eti, ve bağırsakları gibi şeylerinin satılması caiz değildir. Ayrıca kurbanların deri, et, yağ, baş, ayak, yün ve süt gibi parçalarının satılması da mekruhtur. (İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, Beyrut, ts. , VIII, 203). Zira Hz. Peygamber (s.a.s.) “Kim kurbanın derisini satarsa, kurban kesmemiş gibidir. ” (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, Haydarâbâd, 1344, IX, 294) buyurmuştur. Bu sebeple kurbanın derisi ya da etinin satılması halinde alınan bedelin sadaka olarak verilmesi gerekir (Merğinânî, el-Hidâye, IV, 76).
Kurbanın derisi, bir yoksula veya hayır kurumuna bağışlanabileceği gibi, evde namazlık, kalbur ve benzeri ev eşyası yapılarak kullanılmasında da bir sakınca yoktur (Kâsânî, Bedâiü’s-sanâî, V, 81; Merğinânî, el-Hidâye, IV, 76).
Kurbanın her hangi bir kısmı kasap ücreti olarak da verilemez. Hz. Ali’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.s.), develer kesilirken başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve “Kasap ücretini biz kendimiz veririz. ”buyurdu (Müslim, Hac, 348; Buharî, Hac, 120; Buyû, 21; Ebû Dâvûd, Menâsik, 21).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı