Kurban İbadeti’nde Vekalet Ve Seferilik

Celalettin Taşdelen

Kurbanda Vekâlet:

Bir müslümanın kurbanını bizzat kendisinin kesmesi daha faziletlidir.  Kurbanını başkasına da kestirebilir.  Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman vekalet vereceği birine “seni kurban ımı kesmeye vekil tayin ediyorum veya kurbanımı kesmek için sana vekalet veriyorum” diyerek vekalet verebildiği gibi, ayrıca yurt içi ve yurt dışında vekâleten kurban kesen hayır kurumlarına bağış yapmak onların hesabına kurban için para yatırmak da vekâlet yerine geçer. Kurban kesim esnasında telefonla da vekâlet verilebilir. İnternet aracılığıyla yapılan işlemler de geçerli ve caizdir. Nitekim Türkiye Diyanet Vakfı Yurt içi ve yurt dışı kurban organizasyonlarıyla bu ibadeti vekâlet yoluyla en güzel şekilde yerine getirmektedir.

Kurbanda Seferilik:

Günümüzde özellikle İstanbul Ankara İzmir gibi büyükşehirlerde yaşayan birçok kişi kurban kesmek için kendi memleketlerine gidip orada kurban kesmek istemektedirler. Memleketlerinde kurbanlarını kestikten sonra da tekrar yaşadıkları şehre dönmektedirler. Böyle bir kesim caiz ve geçerlidir.

 Mesela Kurban bayramı günlerinde sefere çıkan kişi kurbanını seferi olduğu bir yerde kestikten sonra, kurban bayramı günleri çıkmadan yani 3. Günün akşam vakti girmeden önce evine dönse, mukim olsa tekrar kurban kesmesi gerekir mi?

   Bu  konuda Hanefi fıkıh kitaplarından Reddu’l-Muhtar ‘da İbn Abidin; seferdeyken nafile olarak kurban kesen kişiden vacip olan kurbanın düştüğünü açıkça ifade etmiştir. (et- Tahtavî 4/163),(ibn Abidin 9/453).

(Tuhfetu’l-Fukaha’da Alauddin es-Semerkandî şöyle der: “seferde olanlara kurban vacip değildir. Tıpkı bayram ve Cuma namazlarının vacip olmayışı gibi.” Malumdur ki seferdeyken kıldığı Cuma namazından sonra mukim olan kişiye, öğlen namazı vacip olmayacağı gibi, Cuma namazını da tekrar etmesi vacip değildir. (mukim olduğunda şehirde henüz Cuma namazı kılınmamış olabilir)

 

Bu meselede de gördüğümüz gibi Cuma namazının vacip olması için mukim olmak şart ise de Cuma namazının sahih ve farzı düşürücü olması için ikamet şart değildir.)

Netice olarak; Kurban bayramı günlerinde sefere çıkan kişi kurbanını seferi olduğu bir yerde kestikten sonra, kurban bayramı günleri çıkmadan yani 3. Günün akşam vakti girmeden önce evine dönse, mukim olsa tekrar kurban kesmesi gerekmez. Seferdeyken kestiği kurban yeterlidir.

İlk yorum yazan siz olun