İslam Dünyası Bin Dört Yüz küsur senedir Peygamberimiz (s.a.s.) sevgisini kalplerde ve gönüllerde yaşatıyor. O’nun mesajlarını anlamak ve insanlığa ulaştırmak için çaba sarf ediyor.
Mevlid Kandili, Mirac Kandili, Regaib Gecesi, Beraet Kandili ve Kadir Gecesi gibi kandil gecelerinde hep Rasulullah sevgisi işlenip yâd edilmiştir.
İslam Dünyasında Hz. Muhammed’in (s.a.s.) getirdiği mesajları, Onun üstün ahlakını anlamak için Siyeri Nebi Kitapları, Naatlar, şiirler, mersiyeler ve kırk hadis kitapları yazılmıştır.
Süleyman Çelebi tarafından yazılan halkımızın dilinde ‘’Mevlid Kitabı’’ olarak bilinen ‘’Vesiletün-necât’’ isimli eser de bu niyetle yazılmış eserlerdendir.
1989 yılına kadar Hz. Peygamber'in doğumu olan, Kameri Takvim'e göre Rebi'ül Evvel ayının 12'nci gecesi esas alınarak kutlanıyordu. Ülkemizde Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 1989 Yılından itibaren bir hafta boyunca kutlanmaya başladı.
1994 yılından itibaren ise, Hz. Muhammed'in miladi doğum günü olan 20 Nisan esas alınmaya başlandı.
Peygamberimizin Miladi doğum günü olan 20 Nisan tarihi esas alınarak Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri yapılmaya başlamasıyla, bütün il ve ilçelerde değişik konularda panel ve konferanslar düzenlenmiş, 1994 yılından itibaren de hafta içerisinde sempozyumlar düzenlenmeye başlamıştır.
Bu tarihe kadar düzenlenen programlar Cami Dernekleri, Din Görevlileri, Vakıflar ve muhtelif Hayır Kurumları tarafından düzenleniyordu.
1995 ten itibaren okullarda Kutlu Doğum Haftası ‘’20-26 Nisan arası’’ Bilgi Yarışmaları şeklinde kutlandı. Başlangıçta Liseler arasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi ve Genel Kültür dersi ağırlıklı olarak yapıldı. Sonraları Türkçe ve diğer derslerden de belirli oranlarda sorular çıktı.
Kutlu Doğum Haftasının 1995 Yılından itibaren okullarda kutlanmaya başlaması bazı çevreleri rahatsız etmeye başladı.
1996 Yılında yapılan Kutlu Doğum Kutlamaları çerçevesindeki Bilgi Yarışması İstanbul da Bölge Birinciliği Finalleri yapılırken bende bulunmuştum. O zamanın İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılarından biri (Komisyon Başkanıydı) bir Ulusal Gazetenin muhabirini yarışmanın yapıldığı salondan kovmuştu. Tabii bu tür şeylerin basında yer alması istenmiyordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 2008 Yılında Milli Egemenlik Haftası ile çakıştığı için eleştirilere neden olan Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde zaman ayarlaması yaptı. 27 Mart'ta başkanlık tarafından il müftülüklerine gönderilen genelgede, bundan böyle Kutlu Doğum Haftası'nın 23 Nisan'a denk gelmeyecek şekilde 14-20 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirileceği duyuruldu.
Bu haberi, o tarihlerdeki bazı Gazeteler baş sayfalarından ‘’Diyanet bir adım geri attı’’ şeklinde haber olarak vermişlerdi.
2010 Yılında Kutlu Doğum Haftası ilk kez Resmi Gazete'ye girdi. 13 Şubat 2010 tarihli Resmi Gazete'de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliği yayınlandı.
Artık mevzuat yönünden engeller kalktı ama yapılan programların içeriği söz konusu. Elbette çok güzel hazırlanmış, emek verilmiş etkileyici programlar var.
Bazen şahit oluyoruz çok güzel hazırlanmış program diyorsunuz. Baya bir emek verilmiş. Program sonuna doğru sazlı-sözlü üç-beş kişi çıkarılıyor. Bilmem hangi âşıktan Halk müziği sunuyor. Dinleyiciler kendisini ‘’şarkı yarışmasında’’ hissediyor. Bu tür şeyler başka programlarda yapılsın ama Kutlu Doğum Programlarıyla asla bağdaşmıyor.
Okullar tarafından hazırlanan Kutlu Doğum Programlarında artık uzun tulûatlardan kaçınılmalıdır. Dinleyicileri sıkan uzun konuşmalar faydalı olmamaktadır. Bu kutlu günün ruhuyla bağdaşmayan çıkışlar da yapılmamalıdır.
Abdullah YADİGAR-11/04/2016