KKTC Başbakanı Ersin Tatar, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve onunla iş birliği yapanlar kendi çıkarları için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni Doğu Akdeniz'den dışlamaya, haklarımızı arzu ettikleri gibi gasp etmeye çalışıyorlar" dedi.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, sözde münhasır ekonomik bölgesi içerisinde yasa dışı sondaj yapıldığı gerekçesi ile Fatih sondaj gemisinde çalışanlar ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin tutuklama emrine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Tatar, "Rum Yönetimi ve onunla iş birliği yapanlar kendi çıkarları için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni Doğu Akdeniz'den dışlamaya, haklarımızı arzu ettikleri gibi gasp etmeye çalışıyorlar. Bütün oyun, her türlü yola başvurarak Türkiye'nin güçlenmesini engelleme ve Kıbrıs Türk halkını değerlerinden, ait olduğu milletten kopararak güdük hale getirme oyunudur. Ancak bilinmelidir ki hiç kimse Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarını yok sayamaz, bizi ve Türkiye'yi haklarımızdan geri adım atmaya zorlayamaz. Doğu Akdeniz'de bir yasa dışılık, haksızlık, hukuksuzluk yapan varsa, o da bizim önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rum tarafıdır" dedi.
Fatih sondaj gemisinin çalışmaları ile ilgili olarak 25 kişi hakkında tutuklama kararı aldıran Rum Yönetimi'ni uyaran Tatar, "Kesin olan adımlardan geri durmaya ve bizimle uzlaşmaya davet ediyorum. Ya hakkaniyet ve adalet ölçüleri çerçevesinde uzlaşacağız ya da onlar ne yapıyorsa, mütekabiliyet esası çerçevesinde biz de yapacağız" diye konuştu.
Başbakan Tatar, Kıbrıs konusunun çözüm çabaları dışında hidrokarbonlar konusunun Rum yetkililerle ele alınıp çözülmesinden yana olduklarını, böyle bir adımın meselenin halline önemli katkı sağlayacağını düşündüklerini kaydetti. Başbakan Tatar, "Birleşmiş Milletler ve üçüncü tarafları uyarıyoruz. Rum tarafının bu önerimizi sürekli reddetmesinden ve gerginliği artırıcı kararlar almasından doğacak sonuçların sorumlusu biz olmayacağız" ifadelerini kullandı.