Kuzgun Acar kimdir? Nereli? Neden öldü? Kuzgun Acar heykelleri ve eserleri nelerdir?

Global arama motoru olan Google'n bugün ki doodle tasarımında Türk heykeltıraş olan Kuzgun Acar'ın yer almasıyla vatandaşlar tarafından araştırılmaya başlandı. Peki Kuzgun Acar kimdir? Nereli? Neden öldü? Kuzgun Acar heykelleri ve eserleri nelerdir? Detaylar haberimizde...

Türkiye’de çağdaş heykel sanatının öncülerinden kabul edilen Kuzgun Acar, kendine has yöntemleri ile yaptığı yapıtlar ile dünya çapında tanınmaktadır. Bugün Google doodle tasarımında yer alan  Acar, internet kullanıcıları merak konusu edildi. Peki Kuzgun Acar kimdir? Nereli? Neden öldü?  Kuzgun Acar heykelleri ve eserleri nelerdir? İşte detaylar...

KUZGUN ACAR KİMDİR? NERELİ? NEDEN ÖLDÜ? 

Libya kökenli sanatçı Kuzgun Acar, Ayşe Zehra Hanım ile Nazmi Acar Bey'in oğlu olarak 28 Şubat 1928 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Yokluk içinde çocukluk ve gençlik dönemi geçirdi. Sultanhahmet Ticaret Lisesi’ni bitirmesini ardından 1948’de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi heykel bölümüne girdi, Rudolf Belling’in öğrencisi oldu. Daha sonra Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu’nun atölyesine geçerek eğitimini onların yanında tamamladı.

Öğrencilik yıllarında Bara’nın sanat anlayışından etkilenerek soyut çalışmalara yöneldi ve soyut heykele tutku derecesinde bağlandı. 1953 yılında mezun olmasıyla serbest çalışmaya başladı ve aynı yıl ilk kişisel sergisini gerçekleştirdi. Demir, çivi, tel ve ahşap malzeme kullanarak kendine has yöntemiyle çığır açtı.

KUZGUN ACAR HEYKELLERİ VE ESERLERİ NELERDİR?

Çivilerle gerçekleştirdiği bir çalışması, 1961’de Paris Bienali’nde Acar'a birincilik kazandı. Bu birincilik, hayatında bir dönüm noktası oldu. Çünkü ödülle birlikte sanatçılara tahsis edilmiş iki burstan birisini kazanmıştı. Kuzgun Acar, aldığı bursla Fransa’ya gitti. 1962 yılında Paris Modern Sanatlar Müzesi’nde sergi açtı, sergideki bir yapıtı ve iki deseni müze tarafından satın alındı.

Paris’te geçirdiği bir yıldan sonra İstanbul’a dönen sanatçı, çalışmalarını aralıksız sürdürdü. Heykeli, işhanı ve otel gibi yapılara bir süsleme unsuru olarak katmak için girişimlerde bulundu. 1962 senesinde 23. Devlet Resim ve Heykel Sergisi'nde, demir bir heykelle birinciliği kazandı.

Fransa'da Havre Müzesi'nde ve Lacloche Galerisi'nde 1962 ve 1963 yıllarında iki kişisel sergi düzenledi. 1966 yılında ise Rodin Müzesi’nde eserlerini sergiledi Avrupa sanat çevrelerinde de tanındı.

1966 yılında yaptığı İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’ndaki "Kuşlar" heykeli ile Ankara Kızılay Meydanı’nda bulunan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'nün cephesine yaptığı tunçtan kabartma "Türkiye" heykeli sanatçının önemli çalışmalarıdır.

Sinema ile de ilgilenen sanatçı, 1966 yılında "Sinema Tanık" topluluğu içine yer aldı. Tamamlamadığı belgesel filmler çekti. 60’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’ne girmesinin ardından yapıtlarına alıcı bulamaz hale gelince balıkçılık, meyhanecilik gibi işler yaptı.

1968 yılında Mehmet Ulusoy’un başlattığı sokak tiyatroları için masklar da üreten Acar, 1975’te Mehmet Ulusoy daveti ile Paris’e giderek Ulusoy tarafından sahnelenen Kafkas Tebeşir Dairesi adlı oyun için masklar üretti. Savaştan kalma eski çelik ve lastik malzemeleri kullanarak üretilen bu 140 adet mask, onun önemli çalışmalarındandır.

Sanatçının yapıtları arasında DİSK-Maden-İş’in Gönen’deki eğitim ve dinlenme tesislerinin duvarına yaptığı duvar heykeli, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ne alınan üç metal heykeli, Gülhane Parkı'na konulan "50. Yıl Heykeli", ölümünden kısa bir süre önce tamamladığı Antalya'daki Haşim İşçan Anıtı, Bayrampaşa Belediyesi için hazırladığı Mustafa Kemal Anıtı yer alır.

KALDIRILAN ESERLERİ

Acar’ın bazı eserleri tartışmalara sebep olmuş ve sökülüp depolara kaldırılmıştır; Ankara’da Emek İş Hanı’nın ön girişine Anadolu’nun çoraklaşma sonucu kaybettiği toprakları ifade etmek üzere 1966’da yaptığı büyük boyutlu metal "Türkiye" heykeli yerinden kaldırıldı, depolarda bekletildikten sonra hurda olarak satıldığı yapılan araştırmalarda ortaya çıktı; Metal-İş Gönen tesisleri için yaptığı heykel 1980 sonrasında sökülerek bir depoya kaldırıldı, 1997’de hatırlanarak depodan çıkarıldı ve yerine asıldı; 1975 Heykel Sempozyumu için 1940’lı yılların Antalya valisi Haşim İşcan anısına yaptığı dev el heykeli ise, bir süre sonra bir depoya kaldırılmış, uzun zaman sonra Antalya Karaalioğlu parkına yerleştirildi.

NEDEN ÖLDÜ? 

Sanatçı, Marmara Adası'na konulması tasarlanan bir anıt hazırlamaya başladı, fakat tamamlayamadı. Acar, bir duvar rölyefi üzerinde çalışırken merdivenden düşerek beyin kanaması geçirdi. Yaşadığı kaza sonucu hayati tehlikeyi atlatamayan Acar, 4 Şubat 1976 günü 48 yaşında hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren sanatçının mezarı ise Zincirlikuyu Mezarlığı'ndadır.

Biyografi Haberleri