Leyla Alaton’dan kadınlar hakkında güldüren tespit
CNN Türk’teki Deniz Bayramoğlu’nun sunduğu ‘Gündem Özel’ programına katılan Alarko Holding kurucusu İshak Alaton’un iş insanı olan kızı Leyla Alaton, kadınların iş dünyasında ‘erkeksileştiği’ savına karşı çıktı. “Ben kendimi gayet seksi ve kadınsı buluyorum. Düşündüğümü söylemek beni erkek yapmaz, beni insan yapar” dedi.
Bilişimci gazeteci Serdar Kuzuloğlu’nun “Erkekte bile düşündüğünü söylemek huyu yok” sözü üzerine “Çünkü asıl t.şak kadınlarda da ondan. Çok daha cesur olan kadınlar” ifadelerini kullanan Alaton, sosyal medyanın gündemine oturdu. Alaton’un sözlerini duyan konuklarla birlikte stüdyo bir anda buz kesti.
Leyla Alaton, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle de iş hayatında. Erkekler birbirini memnun etmek için o kadar bir düzen kurmuşlar ki futboldaki gibi, herkes yerini çok iyi biliyor. Kadınların ise bu riski alabildiğini ve düşündüğünün arkasında durduklarını düşünüyorum.”
LEYLA ALATON KİMDİR
İş kadını. 1961 yılında İstanbul’da doğdu. Leylâ Alaton, Alarko şirketinin kurucusu İshak Alaton’un ilk çocuğu olup Vedat Alaton’un ablasıdır. Annesi İsveçli, babası Türkiye asıllı Musevi bir ailedendir. İlkokulu Şişli Terakki Lisesi ilk bölümünde, ortaokulu Saint Pulcherie Fransız Lisesi orta bölümünde, liseyi Notre Dame de Sion’da okudu. Yükseköğrenimini Amerika (ABD)’da Fairleigh Dickinson Üniversitesi'nin İşletme Bölümü’nde tamamladıktan sonra Newyork Univercity’de Sosyal Bilimler Endüstri Psikolojisi dalında yüksek lisans yaptı.
ABD’de okurken küçük çaplı olarak ticaret yapmaya başladı. “Babamın zenginliğini, geniş imkânlı olduğunu üniversite bitene kadar hissetmedim; hep mütevazi yaşadık” diyen Alaton, Türkiye’den götürdüğü erkek kemerlerini elinde çanta ile Amerika’da pazarlamaya başladıktan iki yıl sonra iki milyon dolar ciroya ulaştı. 1986 yılında döndüğü Türkiye’de işadamı Üzeyir Garih’in yanında asistan olarak çalışmaya başlayarak profesyonel iş hayatına girmiş oldu. 1989’da Alarko Şirketler Topluluğu Tanıtım Koordinatörü oldu. Alkent Etiler Uyduşehir ve Alsit Villakent projelerinin tanıtım ve pazarlamasını üstlenirken, 1993 yılında Alarko Holding’ten bağımsız olarak kendi şirketi Megatrend Halkla İlişkiler Danışmanlık Şirketi’ni kurdu. Başta Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Doğal Hayatı Koruma Derneği ve İPRA olmak üzere birçok dernek ile sivil toplum kuruluşunun üyesi olan Leylâ Alaton, 1992 yılında Milli Prodüktivite Merkezi tarafından “Yılın İş Kadını”, 1993 yılında da Davos Dünya Ekonomik Forumu bünyesinde ilk kez seçilen “Geleceğin Liderleri” listesinde yer aldı. Mehmet Günyeli ile evlendikten on bir yıl sonra eşinden ayrılan Leylâ Alaton’un, Efe Eros ve Alp Atlas adlarında iki oğlu vardır. Alarko Şirketler Topluluğu’nun Yönetim Kurulu üyesidir.
Amerika’da pazarlama yaptığı günleri “New York sokaklarında yürürken ve elimde bavullarla kapı kapı dolaşırken ne İshak Bey’in kızıydım ne de arkamda Alarko vardı. Arkamda, kendi paramı kazanmam nedeniyle müthiş bir kendime güven vardı” diye anlatan Leylâ Alaton, kendi parasını kazanmasına babasının büyük destek verdiğini, ama bu konuda ona bir şey söylemediğini” diye anlatır. Kızının kendi ayakları üzerinde durabilmesi, çalışmak için gayret göstermesi babasını çok gururlandırmıştır. Leylâ, 20 cent kâr için kemer satarken kardeşi de vakumlu süpürge satmaktaydı.
Kendisiyle yapılan söyleşilerde, varlıklı bir ailenin kızı olmasına karşın her zaman sınırlı bir bütçesi olduğunu, ailesinin ona gösterişli bir yaşantı sunmadığını söyleyen Alaton; bu durumu, İkinci Dünya Savaşı’nı yaşamış, ekmek bulamamış bir anne ile parasızlık nedeniyle lise öğrenimini yarım bırakmak zorunda kalan bir babaya sahip olmasına bağlar. Kendi kurduğu işinde yeterince büyüdükten sonra, mesleğinde gelişmek amacıyla dünyayı dolaştı ve Hindistan’dan Peru’ya kadar birçok ülkeyi gezdi. Zaman zaman üniversitelerde verdiği konferanslarla, öğrencilere başarılı girişimci olmanın “altın kuralları”nı anlattı.
Yaşam felsefesini bir söyleşisinde şu görüşleriyle açıkladı: “Babamın ayağında Alarko prangası olmasaydı, bohçasından her hafta Türkiye’yi sarsan devrimci bir görüş çıkarırdı… İş ve aşk için, baştan bir çıkış planı konuşulabilmeli. Zaten çıkış planı konuşabilen insanlar kolay kolay anlaşmalarını bozmaz. Çok sığ buluyorum dişilliği kullanmayı. İşin kolayına kaçmak gibi görüyorum ve kadınlara hiç yakıştırmıyorum bunu. Yurtdışında bu kadar büyük yaş farkları yok çiftler arasında. Kadınlar arasında çok güzel, çok bakımlı ve zayıf kalmak için böylesine abartılı bir çaba yok. Bu nedense sadece bizim ülkede var. Benim içinse hiçbir zaman görüntüm, kilom veya yaşım çok önemli olmadı.”