UMH ve Türkiye arasında imzalanan muhtıralarla ilgili flaş bir gelişme yaşandı
UMH Adalet Bakanlığı kaynaklarından alınan bilgiye göre, UMH Başkanlık Konseyi'nin söz konusu muhtıralarla ilgili kararında, ilgili birimlerden, anlaşmanın onaylandığı tarihten itibaren yürürlüğe konulması istendi.
Kararda ayrıca, ülkede alınan kararların münferit olarak değil tek bir cilt halinde yayımlandığına, söz konusu kararın da gelecek yılın başında Resmi Gazete'de yayınlanacağına işaret edildi.
Başkanlık Konseyi 5 Aralık'ta "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ve "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasını onaylamıştı.
RESMİ GAZETE'DE YAYIMLANMASI TALEP EDİLMİŞTİ
UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac tarafından imzalanan metinde "Başkanlık Konseyinin, 27 Kasım'da imzalanan iki mutabakat muhtırasının onaylanması yönünde karar aldığı ve kararın alındığı tarihten itibaren geçerli olmasının şart koşulduğu" ifade edilmişti. Metinde ayrıca ilgili makamlardan kararın Resmi Gazete'de yayımlanması talep edilmişti.
Türkiye ile Libya'daki UMH arasında 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalanmıştı.
BU MUTABAKAT HAKKINDA KİM NE DEMİŞTİ?
Yunanistan Ne Demişti?
Türkiye’nin Libya’yla imzaladığı mutabakat muhtıralarına ilk tepki Yunanistan’dan geldi.
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, konuyu NATO toplantısında gündeme getireceğini ve destek isteyeceğini söyledi.
Daha sonra ise Atina yönetimi, Libya'nın Atina Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırarak nota verdi.
Büyükelçi'ye Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtıralarını teslim etmemesi halinde istenmeyen kişi ilan edileceği ve sınır dışı edileceği söylendi.
Mısır Ne Demişti?
Mutabakat muhtıralarının imzalanmasının ilan edilmesinin ardından harekete geçen Mısır, Yunanistan Dışişleri Bakanı'nı Kahire’de ağırladı.
Mısır Dışişleri de iki bakanın mutabakat muhtıralarını ve Libya’yı görüştüğünü ifade ederek, UMH Başkanlık Konseyi Başkanı Faiz es-Serrac’ın anlaşmayı imzalamaya yetkili olmadığını savundu.
İsrail Ne Demişti?
Türkiye ile UMH arasında imzalanan Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat, İsrail yönetiminde de rahatsızlığa neden oldu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı sosyal medya sitesi Twitter'daki hesabından yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de attığı son adımların İsrail tarafından "endişeyle takip edildiğini" belirtti.
İsrail'in Yunanistan ile iş birliğine büyük önem verdiği ve Tel Aviv'in Atina yönetiminin yanında olduğu vurgulanan açıklamada, "Türkiye uluslararası deniz kanunlarını görmezden gelerek bölgede barış ve istikrarı tehlikeye atıyor. İsrail, Yunanistan'ın deniz yetki alanına tam destek verdiğini yinelemektedir ve bu hakları ihlal edecek her türlü girişimin karşısındadır" ifadelerine yer verildi.
GKRY Ne Demişti?
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) de Atina'nın izinde. Doğal gaz arama çalışmalarının yapıldığı Doğu Akdeniz'de provokatif adımlarına bir yenisini ekledi.
GKRY, denize süresi geçmiş 7 bin 400 ton mühimmat bıraktı. Türk güvenlik kaynakları, olası tehlikeye karşı uyardı. Mühimmatın çevre, enerji ve güvenlik alanında risk oluşturduğuna dikkat çekildi.
Bu uygulamanın, özellikle doğal gaz arama ve boru hatları inşası faaliyetleri için ağır risk teşkil ettiği söylendi.
Mühimmatın acil durumlarda suyun dibine bırakılabileceği ancak 1970'li yıllardan bugüne kadar dünya genelinde bu yola başvurulmadığı hatırlatıldı.
Öte yandan GKRY, Libya ile Türkiye arasında imzalanan mutabakat muhtıraları sonrasında Uluslararası Adalet Divanı'na gideceğini duyurdu.
Fransa Ne Demişti?
UMH’yi Libya’da meşru hükümet olarak tanımasına rağmen Halife Hafter’e destek verdiği bilinen Fransa, mutabakat muhtıralarının imzalanmasının ardından Yunanistan ve GKRY’ye desteğini açıkladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Londra’da yaptıkları toplantının ardından yaptığı açıklamada, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin çıkarlarını önemsediğini dile getirdi.
BAE ve Suudi Arabistan Ne Demişti?
Libya’da başkent Trablus’u ele geçirmeye çalışan Halife Hafter’e silah ve mühimmat yardımı yapmalarının yanı sıra siyasi destek de verdikleri bilinen Suudi Arabistan ve BAE, mutabakat muhtıralarının ardından UMH’nin meşruiyetini bitirmeye dönük adım attı.
İddia, Libya'daki El-Ahrar televizyonundan geldi.
Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Riyad'da Hafter destekçisi Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih'i kabul etti.
Libya'da yayın yapan El-Ahrar televizyonunun haberine göre, Hafter'e destek veren ülkeler, uygulamaya koydukları "Libya'nın meşru temsilcisi UMH'nin tanınırlığını bitirme planı" hakkında Salih'e bilgi verdi.
Bu kapsamda Tobruk'taki TM'nin, başkentteki UMH'yi Libya'nın meşru temsilcisi olarak tanımayı bırakacağı ve Arap Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Afrika Birliğini de bu yönde adım atmaya çağıracağı belirtildi.
Bunu takiben Hafter destekçisi ülkelerin, TM'nin çağrısı doğrultusunda lobi yapacağı aktarıldı.
Avrupa Birliği Ne Demişti?
Mutabakat muhtıralarına bir tepki de Avrupa Birliği’nden (AB) geldi. AB, Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile tam dayanışma içinde olunduğunu" belirterek, Türkiye'ye AB ülkelerinin egemenliğine saygı duyması çağrısı yapıldı.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan deniz yetki alanı sınırlandırma mutabakatına dair bilgilerin kamuya açıklanmadığı savunularak, "Mutabakatın içeriği netleştirilmeli. Metnin gecikmeden AB'ye iletilmesini bekliyoruz" talebinde bulunuldu.
AB’nin açıklamasında, uluslararası deniz hukuku ve iyi komşuluk ilişkilerine saygı duyulması gerektiğine dikkati çekilerek, "AB, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ege Denizi'ndeki faaliyetleri çerçevesinde GKRY ve Yunanistan ile tam dayanışma içinde olmayı sürdürüyor" denildi.