Hafter'in kontrolü altında bulunan Terhune'nin ed-Davun bölgesi Ulusal Mutabakat Hükümetine bağlı birlikler tarafından geri alındı.
Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin yürüttüğü "Burkan el-Gadab (Öfke Volkanı)" operasyonu basın merkezinden yazılı açıklama yapıldı. Açıklama ile başkent Trablus'un güneydoğusundaki Terhune kentine yönelik operasyonun sürdüğü aktarıldı.
Açıklamada, kent merkezine yakın ed-Davun bölgesinin Hafter güçlerinden geri alındığı bildirildi.
UMH birliklerinin Terhune kentinin merkezine yakın mesafeye kadar ilerlediği aktarılan açıklamada, operasyonun devam ettiği kaydedildi.
Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine uluslararası meşruiyete sahip UMH birlikleri de karşı operasyon başlatmıştı.
DARBECİ GENERAL HAFTER TALİMAT VERMİŞTİ
Hedefine ulaşamayan Hafter, son olarak 12 Aralık'ta Trablus'a yönelik "Belirleyici Savaş" adıyla yeni bir saldırı talimatı vermişti.
Darbeci Hafter'in saldırı emrine karşılık ülkenin batısında başta Misrata olmak üzere 10 kentte seferberlik ilan edilmişti.
SİVİLLERE ÇATIŞMA BÖLGELERİNDEN UZAK DURMALARI KONUSUNDA ÇAĞRIDA BULUNULDU
Libya'da uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Genelkurmay Başkanı Muhammed eş-Şerif, Terhune kentindeki sivillere "çatışma bölgelerinden uzak durmaları" çağrısında bulundu.
Şerif, "Libya el-Ahrar" televizyonuna yaptığı açıklamada, UMH'ye bağlı birliklerin, başkent Trablus'un güneydoğusundaki stratejik öneme sahip Terhune kentine yönelik operasyon düzenlediğini söyledi.
Birliklerin darbeci General Halife Hafter'in kontrolü altındaki Terhune kentinin ed-Davun bölgesini geri aldığını anımsatan Şerif, kentte bulunan sivillere "çatışma bölgelerinden uzak durmaları" çağrısında bulundu.
5 ÜLKEYE GÜVENLİK ANLAŞMALARINI UYGULAMAYA KOYMA ÇAĞRISI
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayiz es-Serrac, Türkiye dahil toplam 5 ülkeye güvenlik anlaşmalarını uygulamaya koyma çağrısında bulundu. Gelen son dakika haberine göre, Türkiye, ABD, İngiltere, İtalya ve Cezayir'den, darbeci General Halife Hafter'e bağlı milis güçlerin Trablus'a saldırılarını engellemek için UMH'ye destek olmaları istendi.
HAVA SALDIRILARI DÜZENLENMİŞTİ
Uluslararası tanınırlığa sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) yürüttüğü Burkan el-Gadab Operasyonu Basın Sözcüsü Mustafa el-Mecii, yaptığı açıklamada, Hava Savunma ve Hıttin Taburu kampları gibi Misrata kentindeki eski askeri noktalara hava saldırıları düzenlendiğini belirtti.
BİRÇOK ŞEHİRDE SEFERBERLİK BAŞLATILDI
Zuvara Belediye Meclisi, Zuvara İhtiyarlar ve İleri Gelenler Meclisi ile kentteki Ortak Güvenlik Odası, Askeri Oda ve Ulusal Emniyet Müdürlüğünden yapılan ortak seferberlik açıklaması, belediyenin sosyal medya hesabından paylaşıldı.
Devletin militarize olmasının kabul edilmeyeceği belirtilen açıklamada, batı bölgesindeki kentlere yönelik herhangi bir hareketliliği ve düşmanca saldırıları püskürtmek için hazır olunduğu ifade edildi.
UMH BİRLİKLERİ KARŞI OPERASYON BAŞLATMIŞTI
Libya'nın doğusundaki silahlı güçlerin lideri Hafter, başkent Trablus'u ele geçirmek için 4 Nisan'da saldırı emri vermiş, bunun üzerine uluslararası meşruiyete sahip Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) birlikleri de karşı operasyon başlatmıştı.
Darbeci General Hafter, son olarak 12 Aralık'ta Trablus'a yönelik "Belirleyici Savaş" adıyla yeni bir saldırı talimatı vermişti. Hafter'in saldırı emri karşısında ülkenin batısında Misrata başta olmak üzere 8 kentte seferberlik ilan edilmişti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN KRİTİK AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya ile varılan mutabakat sonrası Akdeniz'de yaşanacak yeni gelişmelere ilişkin, "Bunlar, gelişmelere göre anbean olabilecek adımlardır. Özellikle Libya ile aramızdaki mutabakattan sonra çok daha hareketli ve seri şekilde gidecektir. Bu işin ağırdan alınma durumu söz konusu değildir. " ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE-LİBYA ARASINDAKİ SÜRECİ DAHA DA HIZLANDIRACAĞIZ"
Yunanistan Başbakanı olsun, Dışişleri Bakanı olsun, onlar Libya Mutabakatının hukuka aykırı olduğunu söylüyorlar. Biz de tam aksine, “Bu uluslararası deniz hukukuna uygundur” diyoruz. Attığımız adımın bütün hesabını, çalışmasını yaptık. Bu süreç de yeni başlamadı. Bu olayın aslında tarihi geçmişi var ve o geçmişinde, işin haritası çok daha farklıydı. Ne zaman? Kaddafi döneminde -2009’da-. O süreçte bu adım atıldı ama tabi (Kaddafi’nin) ömrü vefa etmedi. Dolayısıyla çalışmalarımız şu anda bizim arşivlerimizde.
Şimdi bu dönemde atılan adımlar uluslararası hukuka uygundur. Burada yapılmakta olan bazı çalışmalarımız var. Bu çalışmalarımızı da zaman içerisinde uluslararası camiayla da paylaşacağız. Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj yakın zamanda geldi ve tekrar bir görüşme yaptık. Yeni ne gibi adım atılabilir, bunları konuştuk. Türkiye-Libya arasındaki süreci daha da hızlandıracağız. İhtiyaçları olursa, onlara her an yardıma hazır olduğumuzu söyledik. Askeri ve güvenlik iş birliğinden tutun da denizlerdeki hukukumuz noktasında atılan, atılacak adımlara varıncaya kadar hazırız.