Lig maçlarına seyirci alınacak mı?

Lig maçlarına seyirci alınacak mı? Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir basın mensubunun lig maçlarına yönelik sorusunu da yanıtladı. Peki Lig maçlarına seyirci alınacak mı? İşte detayalar.

Lig maçlarına seyirci alınacak mı? Koronavirüs salgını sürecinin yürütülmesinde pay sahibi olan Bilim Kurulu bir kez daha toplandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bir basın mensubunun lig maçlarına yönelik sorusunu da yanıtladı. Peki Lig maçlarına seyirci alınacak mı? Ayrıntılar haberimizde...

LİG MAÇLARINA SEYİRCİ ALINACAK MI?

Ülkemizde ve dünyada koronavirüs salgını sürerken Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu bir kez daha toplandı. Son günlerde tedbirlerin sıklaştırılması ve vatandaşların maske-mesafe- temizlik kurallarına uyması sonucunda 1700'lerde seyreden vaka sayıları 1400 dolaylarına düştü. Ayrıca son 2 gündür iyileşen hasta sayısının yeni vaka sayısını geçmesi olumlu bir seyir olarak göze çarpıyor. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınındaki son durumu görüşmek için bir kez daha yapılan Bilim Kurulu toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Bakan Koca, "Lig maçlarına seyirci alınacak mı?" sorusu üzerine "Salgının şu döneminde seyircili olmaması yönünde bir önerimiz olmuştu. Daha sonra localardan başlamak üzere önerilerimiz olabilir." dedi.

BAKAN KOCA'DAN BİLİM KURULU TOPLANTISI SONRASI AÇIKLAMALAR

Bakan Koca'nın açıklamalarından satır başları:

"Salgında hayatını kaybedecek insan sayısının 2 milyonu geçeceğini belirtiyor. Dünya vaka tespitinde yeterince atak ve kararlı hatta istekli değildir. Salgında gözle görülmeyen her risk izole edilmiş riskten çok daha korkunçtur.  Amacı hastalıkla etkin mücadele olan vakaya ulaşır. İlerlemiş vakanın müraacatını beklemez. Bu dönemde sosyal davranışlarımız değiştiği gibi ruh durumumuz da değişti. Bazı durumlarda fikir birliğine kolay ulaşıyoruz, bazı durumlarda zor ulaşıyor. Herkes bir yorum bir sorun ileri sürebilir. Başka kaygılar ortaya koyabilir. Bu konuda unutulmaması gereken toplumun ortak sorununu ele aldığımızdır. Bunu yaparken de toplumun görülen ve ya çıplak gözle görülmeyen çıkarları korumamız gerektiği gerçeğidir. Yapılan eleştirilerde pergelin bir ayağı burada olmalıdır. Bu sözlerimden de anlaşılacağı gibi bazı iddialarda huzurunuzda yanıt vereceğim.

"HER VAKA HASTA DEĞİLDİR"

Aşı için 1-2 aylık zaman kaldığı görülünce tünelin sonu görülüyor. Bu yolun emekçilerinin cevap hakkı vardır. Bu tedbirlere uyan devletine güvenenlerin de hakkıdır. Her şeyden önce kelimeleri doğru kullanmakta önemlidir.  Artık dalgalardan piklerden değil, tedaviden bağışıklıktan bahsediyoruz. Testten vakadan bahsederken şimdi ağır hastadan bahsediyoruz. Testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. İz sürücüler olan filyasyon ekibimiz ağırlıklı olarak bunları takip ediyoruz. Eğer tespit ile izole edilmezlerde salgının yayılmasına yol açarlar. Söz konusu şartlar yerine getirildiği için bu gruptakiler salgın için 1. öncelikle yeri yoktur. Basitçe bilmemiz gereken diğer şey semptom gösteren kişinin taşıyıcı olduğunu gösteren şeydir. Artış hasta gösteren sayısına karşı öne çıkan durumum sağlık sistemimizin gücünü korumasıdır. Test sonucu pozitif çıkanların her biri vakadır. Bunların büyük kısmı belirti göstermeyen taşıyıcılardır. Kalan kısmı ise hastalık bulgusu olup tedavi altına alınan hastalardır.

"ÖLÜM SAYILARI HAKKINDA İLGİNÇ İDDİALAR VAR"

Ağır hasta tanımı nedir? Kovid-19'un viral solunum yolu enfeksiyonun ötesine geçip sistemik hastalık halini alması, ve hastayı dış desteğe ihtiyaç durumuna getirmesi durumunda hastayı ağır hasta olarak tanımlıyoruz. Skor arayışında olanlar sayıyı gerçekten yüksek göstermeye çalışanlar neye dayanak arıyor. Türkiye'de ölüm bilgileri 2 kaynakta toplanmaktadır. Biri Belediyelerimizin defin sayılardır. Diğeri Türkiye İstatistik Kurumu'dur. Ayrıca ölüm raporlarında bulunan bazı kategorik bilgiler yanlış kullanılıyor. Ölüm bildiriminde kullanılan form yeni değildir. 2013'ten beri kullanılmaktadır.

Bu belgede önemli olan 2 yerdir. Biri ölüm şekli diğeri ise ölüm nedenidir. Hastalığa bağlı doğal ölümün izahı için bulaşıcı hastalık açıklaması da eklenmiştir. Kayıtlar bu yıl 10'da 1'nin ölümün bulaşıcı hastalık şeklinde olduğunu göstermektedir. Buradan kovid-19 ölüm sayıları anlaşılmaz.

Bulaşıcı hastalığın sadece korona olduğunu sanıyorsa yanılıyor. Defin sonrası alınan kesin ölüm raporunda hastanın onaylanmış ölüm nedeni bu hanede yer almaktadır. Vefat sayılarına ilişkin yanıltıcı iddialar bazı Belediyelerin açıklamalarına dayanıyor. Belediyelerin e-devlet veri tabanında yer alan mezarlık bilgi sisteminde söz konusu ildeki defin sayısı yer alır. Defin raporu ise kişilerin öldüğü ilde verilir. Devletin ve salgınla mücadelenin itibarını zedelemeye çalışan kendi itibarını zedeler. TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yılın ilk 9 ayında ölüm sayısı 329 bin 274'tür.  Şu ana dek korona kaynaklı ölümler dahil 339 bin 26 ölüm gerçekleşmiştir. Kovid-19 kaynaklı tespit edilmiş ölümlerin sayısı ise 8 bin 62'dir. Daha az ve ya daha fazla değildir. Ölüm nedenleri TÜİK tarafından Dünya standart sınıflamasına göre yayınlanır.

Bu sınıflamada Enfeksiyon ve parazit hastalıkları başlığı altında 21 alt başlık ve 932 hastalık bulunmaktadır. Bilelim ki salgınla mücadele sürecinde devletimiz halkının sağlığı kadar ulusal çıkarlarını da korumaktadır. Çünkü virüsün zararları sadece insan vücuduna değildir, eğitim ekonomi alanlarına da zararlıdır. Yolun en zorlu kısmını aştığımıza inanıyorum. Son 3 hafta içinde yapılan bölgesel mücadelenin sonuçlarını gördük. Geçtiğimiz haftalarda, Diyarbakır, Van, İzmir'e değerlendirme ziyaretleri yapmıştık. Toplam 23 ilimizin sağlık alt yapısını ve yürütülen faaliyetlerin detaylı araştırmasını yapmış olduk. En fazla dikkat çeken yer Ankara'ydı. Ankara'da hasta sayısı son 2 hafta içinde yarı yarıya azaldı.

BAKAN KOCA'DAN AŞI ÇALIŞMALARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

3'er kişiden oluşan 780 kişi sahada. Sadece Ankara için söylüyorum. Bu tedbirlerle son 10 gün içinde günlük hasta sayısı %60'ya yakın azaldı. Aşıyla ilgili gelişmeler üzerinde duramıyorum fakat denemelerin çok ötesine geçtiğini söyleyebilirim.  Bağlantılı olduğumuz ülkeler aşıdan yanıt aldıklarını rapor etmektedir. 13 yerli çalışmamız var. Hayvan deneyleri büyük ölçüde tamamlanmıştır. Çok yakında kendi aşımızın üretimine başlayacağımıza inanıyorum. Bundan sonraki dönemde bizim daha çok sahada yoğun filyasyon takibi yapmamız, aile ekibimizin devrede olmamız. Sağlık sistemimizin kuruluşlarımızın hasta takibini yapabiliyor olmamız nedeniyle eklendi.

Şu dönemde daha çok yaygın takip yapmak istiyoruz. Dünyada yapılmayan filyasyonu daha etkin hale getirerek erken dönemde daha çok test yapan bir yaklaşımının pandemi de sonuç alacağımıza inanıyoruz. Test sayımızı 200 bin rakamlarına çıkarmak istiyoruz.
En sağda olan sütunda yine aynı bilgileri içeren. Toplam test sayımız 10 milyonu geçmiş durumda. Nisan ayında %30 oranına yakın olan zatürre oranı %5 oranına düşmüş oldu. Bu oran düşmeseydi sağlık kuruluşlarımızdaki yük 5 kat daha fazla olacaktı. Erken dönemde tedavi yöntemimiz sayesinde bu durumdayız.

Vaka sayısını ve zatürre oranını gösteriyor. Her bir daire bir ili gösteriyor. Yukarı doğru çıktığında hasta sayısının arttığını gösteren bir tablo. Burada ne kadar sol alttaki kareye doğru yerleşim olursa zatürre ve vaka oranının düştüğünü gösteriyor.

Türkiye'de yatak doluluk oranları, burada yatak doluluk oranlarını verdiğimiz de 234 bin yataktan bahsediyoruz. Yoğun bakım doluluk oranı derken yatak sayımız 40 bin 850'den bahsediyoruz. 12 bine yakın yoğun bakım yatağının boş olduğunu bununda %38.7'nin karşılığı olduğunu hasta sayımızın bin beş yüzlerde olduğu görülüyor. Ankara'da vaka sayısı %24.8 oranında düştü. 3 hafta öncesine göre düşüş ise %60'larda. İzmir'de vaka sayısı %26 oranında düştü.

AKILLI BİLEKLİK UYGULAMASI NE DURUMDA?

Akıllı bileklik ile ilgili geçen haftalarda bahsetmiştim. Uygulamayı zorunlu olmadıkça kullanmaktan yana değiliz. Bununla ilgili bir yazılım yapıldı belli bir noktaya gelinmiş oldu. Sabit bir yere takılabilin, mesafeyi bizim ayarlayabildiğimiz olduğu, birden fazla kişinin de takip edilebilir olduğu, o mesafenin aşıldığında uyarı sistemiyle devreye giren bir uygulamaya çalışıldı ve yapıldı. Herkese bileklik tarzında değil, daha çok evde izole edilmesinde sorun yaşadığımız kişilerde uygulamak istiyoruz.

BAKAN KOCA'DAN OKULLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Şu ana kadar hazırlık ve 1. sınıflarla ilgili ciddi bir sorun yaşamadık. Pazartesi günü Kabine toplantısında da bilim kurulunun önerisi gündeme alınmış olur. Önümüzdeki haftalar bilim kurulunun düşündüğü, 2 sınıflar, 8. sınıflar ve 12 sınıflar için önerisi var. Karar aşamasına gelirse zaten açıklanmış olur.

"BAĞIŞIKLIK DURUMUNDA ARADAKİ FARKI GÖRMEK İSTİYORUZ"

PCR yöntemiyle bir çalışma yapılmıştı. O dönemde rakamları açıklamıştık. Aradan 2 ay zaman geçti. Biz bu çalışmayı yeniden tekrarlama kararı aldık. Gelecek hafta başlanmış olur. Bağışıklık durumunda aradaki farkı görmek istiyoruz."

HES KODU UYGULAMASI

Bilim Kurulumuzun HES kodunun yaygın kullanılması durumuyla ilgili önerisi olmuştu. Ulaşımda da HES kodunun yaygın kullanılmasının önemini biliyoruz. Kart sitemine işletilerek pozitifli kişilerin binmesi önlenmiş olacak. Yabancı gibi olan ya da cep telefonu olmayanlarla ilgili sorun yaşanabilir. Konaklama tesisleri dahil olmak üzere. Eğer bölgede salgın yüksek ise Hıfzı kuruları HES'i yaygınlaştırmak üzere bu kararları alabilir.

SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ÖDEME

Son derece talihsiz buluyorum. Burada kast edilen hizmetliler sınıfı var. Yardımcı hizmetlilerin ek ödemeleri düşük. Bahçivan da var berber de var. Yani vefat edenleri yıkayan kişilerle ilgili yapılan bir uygulamaydı. Burada da yüzde yüz gibi görünen ortalama 100 -200 liradan bahsediyoruz.

GÜNLÜK VAKALARIN DAHA ÇOK OLDUĞU YÖNÜNDEKİ İDDİALAR

Belgenin üzerine iddia edilen evrakla ilgili üzerinde bir tarih yok. Hangi tarih aralığında alındığına dair bir not yok. Bizim kullandığımız programda böyle bir arayüz yok. 10 Eylül için yapılan test sayısı ise 112 binlerde. 152 bin olduğu söyleniyor. Neresinden bakıp yorum yapacaksınız? Salgının seyrinde yapılan mücadele son derece önemli. Biz sahada tespit edilen herkesi özellikle filyasyonunu yapıyoruz. Herhangi bir vatandaşımızı gizleyerek temaslı takibini yapmıyoruz. Bunun dışında bütün vakalar ayrıca güvenlikli alan oluşturma noktasında devrede olan HES sistemimizin içinde. Yani bütün vakalar HES'in içinde. Vakayı gizleyerek filyasyonu önleyebilir misiniz? Eğer denilen şekilde olmuş olsa idi bu dönemde bu kadar vakanın iddia edildiği ortamda hastanelerimizdeki yatak doluluk oranlarımız niye %50'lerin altında? Yoğun bakımlardaki doluluk oranlarımız niye %66'larda. Tablodaki bütün veriler doğrudur. Bu yapılan mücadelede hiçbir şey gizlenemez

Gündem Haberleri