Didem Nur Batal, Sermin Topuz ve Perihan Başak Sözbir, avukatları Mustafa Doğan İnal ve Ömer Faruk Karagüzel'in aracılığıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi sundu. Dilekçede, 28 Nisan'da istihdam edilerek Beşiktaş'ta AVM'de bulunan şubede görevlendirildiklerini belirten şikayetçiler, 29 Nisan'da söz konusu işyerine gittiklerinde, mağaza müdürü S.Ç'nin yanlarına gelerek "Mağazamız başörtülü çalışan kaldırmıyor. Tesettürlü olan hiç kimsenin daha önce burada çalışılmadı, tesettürlü olarak ilk kez çalışılıyor" diyerek başka bir mağaza görevlendirilme yapılacağını söylediği belirtildi.
"MAĞAZA SİZİ TESETTÜRLÜ OLMANIZ SEBEBİYLE İSTEMİYOR"
Şikayetçi Perihan Başak Sözbir'in ise halkla ilişkiler müdürü olduğu tahmin ettiği Özge isimli biri tarafından aranarak "Mağaza sizi tesettürlü olmanız sebebiyle istemiyor, bir günlük maaşınız hesaba yatırılacak" denilerek iş akdinin feshedildiği dilekçede yer aldı. Şikayetçilerin mağaza müdürünün yanına giderek durumu sormaları üzerine kendilerine " Başörtülerini çıkararak başka bir şubede işe alınabileceklerini, bone takarak mümkün olacağını, kendisinin inisiyatif kullanabileceğini, fakat bu şekilde çalışamayacaklarını" söylediği anlatıldı. Bunun üzerine şikayetçilerin, bir günlük yatırılacak ücretin de kendilerine ödenmesini redderek şubeden ayrıldıkları belirtildi. Dilekçede olayın bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyada yansımasının ardından şirketin bir kısım yetkililerinin mesaj atarak başka bir şubede çalışabileceklerini söyleyerek yaşanan durumun üstünü örtmeye çalıştıkları ifade edildi. Dilekçede, şikayetçilerin tesettürlü olmaları sebebiyle ilk işgününde ayrımcı ve eşitliğe aykırı bir tutuma tabi tutuldukları, diğer çalışma arkadaşları karşısında aşağılandıkları ve hakarete uğradıkları kaydedildi. Marketin istihdam hizmetleri sorumlu müdürü, mağaza müdürü S.Ç. ve diğer sorumlularının, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Hakaret" ve "Nefret ve ayrımcılık" suçlarından haklarında soruşturma başlatılarak dava açılması talep edildi.
"HİÇBİR ŞEKİLDE GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ"
Suç duyurusunda bulunmalarının ardından Didem Nur Batal, Sermin Topuz, Perihan Başak Sözbir ve avukat Ferah Yıldız adliye önünde açıklama yaptı. Didem Nur Batal, "Bu sürecin hukuksal olarak arkasında duracağız ve hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. Bu yapılan haksızlık, onur ve gurur kırıcı durumu adliyeye taşıyacağımızı söylemiştik. Şu an da arkadaşlarımla birlikte suç duyurusunda bulunduk. Konuşacağız, susmayacağız ve hukuksal olarak mücadelemize devam edeceğiz " dedi.
Perihan Başak Sözbir ise "Biz mağdur edildik, bizim gibi kardeşlerimizin de mağdur edilmesini istemediğimiz için buradayız, davamızın arkasındayız" dedi. Sermin Topuz de " Davamızın arkasındayız, kesinlikle yılmayacağız, bizden sonrakilerde böyle bir şey yaşamaması için haklıyız kazanacağız " ifadesini kullandı. Avukat Ferah Yıldız da, "Biz bu onur kırıcı ve çirkin eylemlere karşı şirketler ve söz konusu bu işten çıkarılışı onur kırıcı bir şekilde tebliğ eden müdürler hakkında ayrı ayrı suç duyurusunda bulunduk. Davamızın arkasındayız, kamu davasının açılmasını da talep ettik savcımıza. İfadelerimizi verdik ve süreci bekleyeceğiz. Nefret ve dini değerleri aşağılama suçu , iki ayrı farklı suçtan suç duyurusundan bulunuldu " şeklinde konuştu.
SOSYAL MEDYA HESABINDAN DURUMU AÇIKLAMIŞTI
Öte yandan Batal, durumu sosyal medya hesabında, “29.04 tarihinde sabah 09.00’da çalışmaya başladım ve akşam 17.30 civarında şirketten aradılar. 'Başörtülü çalışamayacağımı, mağazanın türban istemediğini' söylediler ve işten çıkarıldım. Bu sistemden daha önce haberleri yok muydu? Bu nasıl terbiyesizlik” yazısını paylaşarak duyurdu. Mağaza müdürünün başörtüsünü çıkarıp işine devam edebileceğini söylediğini iddia eden Batal paylaştığı yazısına, “Tabii bunu duyunca hemen mağaza müdürünün yanına görüşmeye gidildi. Sağ olsun kendisi de başörtüsünü çıkarıp devam edebileceğimin imkanı olduğunu dile getirdi. Şok üstüne şok yaşadığım bir durum. Sadece ama sadece başörtümden dolayı iş akdim fesih edildi ve bu haksızlığı sosyal medyada dile getirince şirket tarafından yalanlandım. Üzgünüm ve kırgınım. Bundan sonrasını hukuk önünde takip edeceğim” diye devam etti.
"BAŞÖRTÜLÜ OLDUĞUNUZDAN DOLAYI İŞİNİZİ SONLANDIRMAK ZORUNDAYIM"
Suç duyurusundan önce de konuşan Erciyes Üniversitesi Ermeni Dili ve Edebiyatı bölümünden yeni mezun olan ve geçici olarak bu işe başladığını söyleyen Batal şu ifadeleri kullandı:
“Ben firmaya, bir şirket dahilinde yönlendirildim. 29 Nisan’dan önceki süreçte ben şirketle görüştüm ve benden evrak istediler. Ayın 28’inde evraklarımın tamam olduğunu söyledim. Evraklarımın içerisinde sabıka kaydım, ikametgah adresimin bulunduğu gibi iki adet vesikalık fotoğrafım ve kimliğim de vardı. Tabii bu fotoğraflar başörtülüydü. Birinden birinin muhakkak görülmesini dileyerek hepsini attım. Ayın 28’inde bana tekrar dönüş yapıldı. Sabah saat 09.00’da gideceğimi ve bana yardımcı olacaklarını söylediler. Aklıma geldi ve ben de ‘Kusura bakmayın aradım açmadınız, ben başörtülüyüm. Çalışmamda bir problem olur mu’ diye mesaj attım. Aradım açmadılar, ondan sonra ben mesaj attım ama mesajımı da görmediler. Sonra ben 29 Nisan’da sabah saat 09.00 sıralarında mağazaya vardım. Mağaza Müdürü, bizim mağazaya gittiğimizden haberinin olmadığını ve bir süre bekleteceğini söyledi. Bekledikten sonra ‘çalışabilirsiniz’ dedi ve buradaki şubede daha önce başörtülü kimsenin çalışmadığını söyleyerek, ‘bazı durumlar dahilinde, her an başka firmamıza yönlendirebiliriz’ dedi. Biz, ‘mümkündür, problem değil’ diye belirttik. Sonra biz çalışırken şirketten bizi aradılar. ‘Yanınızdan sizinle birlikte gelen hanımefendiye de iletin, başörtülü olduğunuzdan dolayı işinizi sonlandırmak durumundayım. En kısa sürede 1 günlük çalışmanızı size maaş olarak yatıracağız’ dediler. Olay kesinlikle maaş değil. İşin içinde ‘başörtülü olduğunuzdan dolayı’ girdiği zaman çok farklılaşıyor, çünkü ben oraya girdiğim zaman şirket benim kimliğimde ve vesikalık fotoğrafımda görüp benim kapalı olduğumu biliyor. Hiçbirinde mi beni görmediler ya da neden biz mağazaya gittiğimizde bize ‘arkadaşlar siz türbanlısınız ve mağaza kaldırmıyor, işe başlatamıyoruz’ demek yerine bahaneler ürettiler”
"HUKUKSAL SÜRECİ TAKİP EDECEKLER"
Şube müdürünün kendisine başörtüsünü çıkarıp bone ile çalışırlarsa yardımcı olabileceğini söylediğini iddia eden Batal, şöyle devam etti:
“Biz şirket bizi aradıktan sonra müdürün yanına gittik. Müdür beyle konuşup, ‘Sabah siz bizimle görüştünüz. Bize ‘Siz başörtülüsünüz veya bizim şubemiz türbanı kabul etmiyor arkadaşlar’ deseydiniz daha makbule geçerdi. Neden biz belirli bir süre çalıştıktan sonra, 17.30-18.00 sularında ‘Arkadaşlar türbandan dolayı çalışamazsınız’ dendi’ dedik. Tabii bu konu sonra mağazanın kalabalık olmasına, sosyal mesafeye döndü. Sosyal mesafe zaten her zaman olmak zorunda. Sosyal mesafe 5-6 saat önce olan bir şey değil, 1 ayı geçkin süredir var. Sonrasında müdür beyle görüştüğümüz süre zarfında ‘Firmamızda boneyle çalışan arkadaşlarımız da var. Eğer başörtünüzü çıkarıp boneyle çalışmayı düşünürseniz size kendi inisiyatifi kullanarak yardımcı olabilirim’ dedi. Keşke en başında bize boneyle birlikte başka mağazalara yönlendirebileceğini söyleseydi, çok farklı olurdu. Olay burada insanın onurunu ve gururunu zedeleyecek konuşmaların, hareketlerin olması. Üstüne üstlük gelip ‘özür dileriz’ demeleri gereken yerde hala haklıymış gibi hareket etmeleri çok tuhaf bir durum. Ben hakkımı sonuna kadar savunacağım. Zaten ben kendi işimi yapmak istiyordum, fakat sınavların ertelenmesinden ve önümüzdeki durumu bilmememizden dolayı 'aileme de yardımcı olurum' diye düşündüm. Ben hukuksal olarak arkasında kesinlikle duracağım, hakkımı savunacağım. Arkadaşlarım da başörtülüler ve onlarda hukuksal süreci takip edecekler. Kendileri için, üçümüz için, birliktelik için yapacaklar.”