Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Bugün Türkiye'nin 81 ilinde üniversiteler var ve Türkiye'deki üniversite sayısı 206'ya ulaştı. Üniversitede okuyan öğrenci sayısı 7,5 milyonu buldu. Ara sıra bize Ege'de veya Kıbrıs'ta dokundurmalar yapan Yunanistan gibi ülkeler var. Yunanistan'ın nüfusu kadar Türkiye'de üniversite öğrencisi var. Bundan gurur duyuyoruz" dedi.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesinde Kamu Denetleme Kurumu Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un Katılımıyla Adalet, Ombudsmanlık ve Üniversiteler Konulu Konferans düzenlendi.
İbrahim Çeçen Üniversitesi Kongre Merkezi Osmanlı Konferans Salonunda düzenlenen konferansa Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Belediye Başkanı Savcı Sayan, Cumhuriyet Başsavcısı Tunay Pulça, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, Baro Başkanı Salih Aydın, İl Jandarma Komutanı Cemil Lütfü Özkul, kurum müdürleri, savcı ve hakimler ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.
AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut'un açılış konuşmasıyla başlayan konferans, Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan'ın konuşmaları, Kamu Denetçiliği Kurumu Tanıtım Filminin izlenilmesi ve ardından Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un konuşmalarıyla devam etti.
Konferansta konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Ağrı'da bulunmaktan duyduğu memnuniyetti dile getirerek, Türkiye'de üniversite okuyan öğrenci sayısının önemli ölçüde fazla olduğunu vurguladı. Malkoç, "Bugün Türkiye'nin 81 ilinde üniversiteler var ve Türkiye'deki üniversite sayısı 206'ya ulaştı. Üniversitede okuyan öğrenci sayısı 7,5 milyonu buldu. Ara sıra bize Ege'de veya Kıbrıs'ta dokundurmalar yapan Yunanistan gibi ülkeler var. Yunanistan'ın nüfusu kadar Türkiye'de üniversite öğrencisi var. Bundan gurur duyuyoruz" dedi.
"İnsanlığın, insanlara adaleti ve hakkaniyeti öğreten bir medeniyet merkezi Türkiye"
Türkiye'nin bölgedeki petrol, doğalgaz gibi yer altı kaynaklarının da geçiş güzergahında olduğuna dikkat çeken Malkoç, "İnsanlığın, insanlara adaleti ve hakkaniyeti öğreten bir medeniyet merkezi Türkiye. Türkiye son yıllarda çok önemli mesafeler aldı. Çok ciddi gelişmeler yaşandı. Bunlardan bir tanesi de üniversitelerde. Bugün Türkiye'nin 81 ilinde üniversiteler var ve Türkiye'deki üniversite sayısı 206'ya ulaştı. Üniversitede okuyan öğrenci sayısı 7,5 milyonu buldu. Ara sıra bize Ege'de veya Kıbrıs'ta dokundurmalar yapan Yunanistan gibi ülkeler var. Yunanistan'ın nüfusu kadar Türkiye'de üniversite öğrencisi var. Bundan gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Amerika'da 1 milyon yabancı öğrencinin eğitim aldığını, Türkiye'de ise 150 bini bulduğunu anlatan Malkoç, bu sayının daha da artacağına inandığını dile getirdi. Malkoç, "İnsanımızın kamu hizmetlerinden arzu ettiği kadar faydalanması ve bu imkanlardan adil ölçüde imkan elde etmesiyle alakalı. İnsan bu imkanlardan ilimde ilerlediği müddetçe faydalanır. İnsanın yeryüzünde tek gayesi adaleti temin etmektir. Dünyadaki bütün ideolojiler, rejimler, sistemler, düşünce akımları, dinler adaleti tesis etmeyi kendilerine seçmişlerdir. Bizim yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de çok zikredilen kavramlar var. Bunların başında adalet ve nizam geliyor. Dünyada insanın varlık sebebi adaleti tesis etmek. İnsanın adaleti tesis etmesi tek başına mümkün değil tabii. Ama insanın kendi hakimiyet alanı var. Burada o dengeyi kurabilmesi lazım" ifadelerini kullandı.
"Demokrasinin temeli seçimdir"
Türkiye'deki seçim sisteminin dünyadaki en güvenilir sistemlerden biri olduğunu dile getiren Malkoç, "Şunu memnuniyetle ifade ediyorum ki, bizim milletimizin en iyi yaptığı işlerden birisi, bu kadar karmaşık olan bir seçim sürecini ihya etmesi. O açıdan Türkiye seçim sürecini en iyi işleten dünyadaki ülkelerin başında gelmektedir. Demokrasinin temeli seçimdir. Dolayısıyla seçimlerde emeği geçen bütün siyasilere, sandık başındaki arkadaşlara, emeği geçenleri alkışlayalım" diye konuştu.
Ombudsmanlık kurumunun Türkiye'de 6 yıllık bir kurum olduğunu anlatan Malkoç, kökeninin Osmanlı'ya dayandığını ifade etti. Malkoç, 2010 yılında Türkiye Cumhuriyetinin Adalet Bakanı ile İsveç Adalet Bakanı arasında geçen bir konuşmayı anlatarak, en eski ombudsmanlığın İsveç'te olduğunun bilinmesine rağmen aslında Osmanlı İmparatorluğu'ndan İsveç'e geçtiğini kaydetti.
"Avrupa bir DEAŞ terörüyle baş edemiyor, ama Türkiye DEAŞ, PKK, FETÖ ile ayrı ayrı mücadele ediyor"
Türkiye'nin gelişmesi, kalkınmasının önemli alanlarından birinin de üniversiteler olduğunu belirtip tüm imkanları kullanarak ülkedeki üniversiteleri dünyada istedikleri noktaya taşıyacaklarını kaydeden Malkoç, "İnanmak başarmanın yarısıdır. Bakın dünyada birçok ülkenin başı terörle belada. Avrupa bir DEAŞ terörüyle baş edemiyor. Ama Türkiye DEAŞ, PKK, FETÖ ile ayrı ayrı mücadele ediyor. Özellikle terörle mücadelede kullandığımız insansız hava araçları var. Yıllarca bize Amerika ve İsrail'e dil döktürdüler alabilmek için. Sonunda "Kendimiz yapacağız." dedik. Bu üniversitelerden mezun olan insanlarımız yaptı bunu. Kısa zamanda yaptı ve dünyaya şimdi pazarlıyoruz. Dünyada yüksek teknolojide, bu alanda ilk 5 arasındayız. İşte bunu başaran bir ülke, bir millet 2023'te ilk 10 arasına girmeyi de başaracak inşallah" diye konuştu.
Türkiye'nin Rusya'dan aldığı S-400 savunma sistemiyle ilgili Türkiye'ye gözdağı vermeye çalışanların olduğunu ve Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi bugün de onlara haddini bildirdiğini söyleyen Malkoç, "Biz bu coğrafyada bin yıldan beri varız. Kendi imanımız, inancımız ve alın terimizle var olduk. İnşallah bu zorlukları aşacağız. Ama bu zorlukları aşarken adalet ve bilimsel çalışacağız. Bunu yapmak zorundayız. Osmanlı bu coğrafyada 600 yıl boyunca insanları bir arada tuttu. Bugün Yunanlı halen Yunanca konuşuyorsa, hala Ortodoks ise bunu Osmanlı'nın adaletine borçlu. İşte o Osmanlı'yı emperyalist güçler yıktılar, yendiler, parçaladılar ve öldürdüler. Ama o Osmanlı Devleti ölürken bir yavru aslan doğurdu. O yavrunun adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. O yavru büyüdü, gelişti, çevresine bakmaya başladı. Tıpkı babası, dedesi gibi aslan olmaya başladı. İşte onun aslan olmasından hoşlanmayanlar ona yeni oyunlar kurmaya başladı. Adaletten ayrılmadığımız, aklı ve bilimi rehber edindiğimiz müddetçe bu topraklar kim hangi hesabı yaparsa yapsın onların hiçbir hesabı tutmayacak Allah'ın izniyle" dedi.