Markalı üreticiler rahatsız oldu! Kota getirilsin talebinde bulundular

Market zincirlerinin kendi markaları ile çıkardığı ürünler, daha ucuz fiyatlarıyla her geçen gün tüketicinin dikkatini çekip, o ürünleri almaya yöneltirken markalı üreticiler ise bu ürünlere “kota” talebinde bulunma konusunda ısrarlarına devam ediyorlar.

Market zincirlerinin kendi markaları ile çıkardığı ürünler, markalı üreticilerin ürünlerine göre daha ucuz oldukları için tüketiciler tarafından tercih ediliyor. Markalı üreticiler ise bu durumdan oldukça rahatsız. Markalı üreticiler o ürünlere “kota” talebinde bulunma konusunda ısrarcı davranıyor.

MARKET MARKALI ÜRÜNLER TÜKETİCİLER TARAFINDAN TALEP EDİLİYOR

Tüketicilerin yıllık perakende harcamaları 1 trilyon TL’yi aştı. Bunun yüzde 50’sini gıda harcamaları oluşturuyor. Son dönemde fiyatlarda yaşanan artış ise tüketicinin davranışlarına yansıyor. Artık uygun fiyatlı ürünleri takip ediyoruz. Yapılan araştırmaya göre 10 tüketiciden 9’u, alışverişte önce fiyata bakıyor. Eskiden satın aldığı ürünün fiyatına çok fazla dikkat etmeyenler, şimdi market market gezerek fiyatları karşılaştırıyor. Burada zincir marketlerin kendi ürünleri, daha uygun fiyatlarıyla bir adım öne çıkıyor. Süt, peynir, bakliyat ve temizlik başta olmak üzere neredeyse bütün alanlarda pazara giren market markalı ürünler (Private Label), markalı ürünlere göre daha ucuz olduğu için tüketiciler tarafından tercih ediliyor.

Bu arada uzun süredir markalı ürün sahipleri de, market markalı ürünlere kota istiyor. Bu konu, Ticaret Bakanlığının gündeminde olan Perakende Yasası ile netliğe kavuşacak. Geçtiğimiz günlerde açıklamada bulunan Private Label Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İmer Özer “Kaliteyi, en ucuz fiyata sunmak için konumlandı bu ürünler... Tüketici, market markalı ürünü de markalı ürünü de rafta görür ve tercihini yapar. Saygı duymak gerekir. Serbest piyasa ekonomisi bunu gerektirir. Yasal düzenlemelerle bunu yapmaya çalıştığınızda, zarar gören tüketici olur, enflasyon da yükselir” açıklamasında bulunmuştu.

5. Private Label Zirvesinde de bu konu ele alındı. Nielsen Perakende Hizmetleri Direktörü İlker Unutkan’ın verdiği rakamlara göre; Türkiye’de “Private Label” cirosunun ‘hızlı tüketim ürünleri’ içindeki payı 2018 yılında yüzde 20’ye yükselmişti. Bu yılın 9 aylık döneminde bu oran, yüzde 21’in üzerine çıktı. Avrupa ortalaması ise yüzde 31,5’te bulunuyor. Özellikle bebek bezleri, tereyağı, süt ve süt ürünleri, domates salçası, ev temizleyicileri ve sıvı yağ kategorilerinde “Private Label” ürünler, markalı ürünlerden daha hızlı büyüme gösteriyor.

MARKET MARKALI ÜRÜNLERE KISITLAMA TALEBİ!

Market markalı ürünlere kısıtlama getirilmesini doğru bulmadıklarını vurgulayan BİM İcra Kurulu Üyesi Galip Aykaç “Rekabet etmek için verimliliği artırmak gerekiyor. Verimliliği sağlayamadıkları için rekabet edemeyenlerin, önce bu sorunları görmeleri ve çözmeye çalışmaları gerekiyor. Yasal düzenlemelerle bunlar olmaz. Kimseyi tek tipleştirmeyen, farklılıklara izin veren düzenlemeler işe yarar. Gelişmiş ülke olmak istiyorsak, bu tip düzenlemeler yerine verimlilik artışının sağlanması üzerinde durulmalı” diye konuştu. A101’in CEO’su Erhan Bostan da “Hâlihazırda mağazalarımızda 700 çeşit Private Label ürünümüz bulunuyor. Bunlara 400 çeşit daha ekleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Ekonomi Haberleri