Melih Cevdet Anday kimdir? Nereli? Kaç yaşında? Neden öldü? İşte Melih Cevdet Anday şiirleri ve sözleri

Garip şiir akımın son temsilcilerinden olan Melih Cevdet Anday ölümünün 18.yılında anılıyor. Bu kapsamda Melih Cevdet Anday kimdir? Nereli? Kaç yaşında? Neden öldü? Melih Cevdet Anday şiirleri ve sözleri araştırılıyor. İşte detaylar...

Türk şiirinin büyük ustalarından olan eserleri ile iz bırakan Melih Cevdet Anday, ölümünün yıl dönümüne anılacak. Şiir, roman, fıkra, tiyatro yazan Melih Cevdet Anday,  "Garip" şiir akımının yaşayan son temsilcisiydi. Peki Melih Cevdet Anday kimdir? Nereli? Kaç yaşında? Neden öldü? İşte Melih Cevdet Anday şiirleri ve sözleri...

MELİH CEVDET ANDAY KİMDİR?

Melih Cevdet Anday, 13 Mart 1915 tarihinde İstanbul'da doğdu. 1936 yılında Ankara Gazi Lisesi'nden mezun oldu. Oktay Rifat ve Orhan Veli okul dostlarıydı. 1938'de Sosyoloji öğrenimi amacıyla Belçika'ya gitti. İki sene sonra II. Dünya Savaşı çıkınca mecburi olarak yurda döndü. 1942'den başlayarak Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü'nde danışmanlık, Ankara Kitaplığı'nda memurluk, gazetecilik yaptı. Daha sonra İstanbul'a yerleşti. "Akşam", "Büyük Gazete", "Tanin" ve "Cumhuriyet" gazetelerinde fıkra yazarlığı, sanat sayfası yöneticiliği yaptı, denemeler yazdı. 1954'te başladığı İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü fonetik-diksiyon öğretmenliğinden 1977'de emekli oldu. 1964-1969 arasında TRT Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu. 1979'da UNESCO Genel Merkezi Kültür Müşaviri olarak Paris'e gitti.

"Ukde" isimli ilk şiiri 1936'da Varlık dergisinde çıktı. İlk şiirlerinde hececilerin şekil ve tema özelliklerini benimsedi. Gizemci denebilecek bir duyarlılıkla nesneleri sıralayan, etrafına çocuksu bir şaşkınlıkla bakan bu şiirlerin ayırıcı yanı, uyaklı yazılmalarına karşın uyağa bağlı olmamaları.

Orhan Veli ve Oktay Rifat'la ortak eserleri "Garip"teki (1941) şiirlerinde çocuksu şaşkınlığın bilince dönüştüğü, uyakların aşıldığı ve ölçünün kırıldığı görülür. Bu ilk devre şiirlerinde yer yer Dadaizm'den etkiler hissedilir ama belirleyici değildir.

Başlangıçta çocukluktan beri dost bulunduğu Orhan Veli ve Oktay Rifat'la aynı şiir çizgisinde yürüdü. Ama Veli ve Rifat'tan "duygu" bakımından ayrıldı.

Şiirlerinde duygu, düşünceyle gelişir, hem de fikiri hazırlar. Düşünce ögesi hislerini hep ayrıntıdan kotarır.

"Telgrafhane" ve "Yan Yana" kitaplarındaki şiirlerle bu kez, toplum ve insan değerlerini savunan, kavgacı bir şiire yöneldiği ilgi çekti.

Duyguya toplumu da eklediği bu devre kitaplarından "Yan Yana" sakıncalı bulunup toplatıldı ama beraat etti.

Lirizme karşı çıkmasına karşın, toplumsal güçlüklerin içe akışı olarak gördüğü bu öğeyi şiirlerinde kullanmaktan geri durmadı.

1960 ardından şiirinde bu kez mitolojik nedenler görülmeye başlandı. "Kolları Bağlı Odysseus" (1963) ile başlayan bu süreçte, Anadolu'daki eski Yunan kültürü ile hayat sürdüğümüz tarihsel ve güncel koşullar arasında bir metafor kurmayı istedi.

1975 ardından eserlerinde yeni sorularla yeni arayışlara yönelmek isteyen bir şairin aynı vakitte bir filozofun ve halk ermişinin sesi duyulur. Mitologya serüvenine Doğu kültürleri nedenlerini de katmaya başlar. Şiirindeki bu ilerleme denemeleri ve Romanlarında da hissedilir.

KAÇ YAŞINDA? NEDEN ÖLDÜ?

Melih Cevdet Anday, 87 yaşında  solunum ve böbrek yetmezliği tanısıyla kaldırıldığı Marmara Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi'de hayata gözlerini yumdu. 

TAKMA İSİMLER

Anday, eserlerinde kendi adı haricinde şu takma adları da kullanmıştır: Yaşar Tellidede, Niyaz Niyazoğlu, A. Mecdi Velet, M. C. A., H. Mecdi Velet, Yaşar Tellidere, Gani Girgin, Zater, Yaşar Tellioğlu
Melih Cevdet Anday'ın Eserleri

ŞİİR KİTAPLARI

Garip (1941, Orhan Veli ve Oktay Rifat'la birlikte)
Rahatı Kaçan Ağaç (1946)
Telgrafhane (1952)
Yanyana (1956)
Kolları Bağlı Odysseus (1962)
Göçebe Denizin Üstünde (1970)
Teknenin Ölümü (1975)
Sözcükler (1978, toplu şiirler)
Ölümsüzlük Ardında Gılgamış (1981)
Tanıdık Dünya (1984)
Güneşte (1989)
Yağmurun Altında (1995)
Yalan
Rahatı Kaçan Ağaç
Şinanay

ŞİİR ÇEVİRİLERİ

Annabel Lee - Edgar Allan Poe
Atlının Türküsü - Federico Garcia Lorca
Ben de - Langston Hughes
Bir Zenci Kızın Türküsü - Langston Hughes
Çayhane - Ezra Pound
Gece. Şehir Uyumuş. - Aleksandr Blok
Hürriyet - Paul Éluard
Kanun - Wystan Hugh Auden
Pan Öldü - Ezra Pound
Şiir Sanatı - Paul Verlaine
Roman Çevirisi:

Buz Sarayı (1973 - Tarjei Vesaas)
Babalar ve Oğullar (1983 - Turgenyev)

ROMANLARI

Zifaftan Önce (1957 - Murat Tek adıyla)
Yağmurlu Sokak (1959 - Murat Tek adıyla)
Dullar Çıkmazı (1962 - Murat Tek adıyla)
Bir Gecede Üç Erkek (Murat Tek adıyla)
Aylaklar (1965)
Gizli Emir (1970)
İsa'nın Güncesi (1974)
Raziye (1975)

ŞİİR ÜZERİNE YAZILARI

Anlamın Anlamı
Çağlar Geçiyor
Şiir Üzerine
Şiirin Vazgeçilmez Üç Dönemi
Şiirin Anlamı
Uzun Şiir - Kısa Şiir
Yarın Düşüncesi

TİYATRO OYUNCULAR 

İçerdekiler (1965)
Mikadonun Çöpleri (1967)
Yarın Başka Koruda
Dikkat Köpek Var
Ölüler Konuşmak İster
Müfettişler (1972)
Ölümsüzler (1984)

ÖDÜLLERİ

1970 TRT Roman Armağanı (Gizli Emir ile)
1973 TDK Çeviri Ödülü (Buz Sarayı ile)
1976 Yeditepe Şiir Armağanı (Teknenin Ölümü ile)
1978 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Sözcükler ile)
1981 İş Bankası Büyük Ödülü (Ölümsüzlük Ardında Gılgamış ile)
1984 Enka Sanat Ödülleri (Mansiyon - Ölümsüzler ile)
1991 TÜYAP Onur Ödülü
2000 Aydın Doğan Vakfı Şiir Ödülü

MELİH CEVDET ANDAY ŞİİRLERİ

Anı

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Neredeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimin adları gibi
Adınız geliyor aklıma
Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken bu dalgınlık bundan
Tel örgünün deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Çağımıza yakışan vakur, sade
Davranışınız geliyor aklıma
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma.

Ağulu Mantar

Yağmur bir adım ötemizde
Kabarmış ağulu mantar

Sessizliktir ateşin yanındaki kütük
Suyun ışık değmiş kabuğu

Sen tane tanesin sevgilim
Denizim ben batık aşklarla dolu

 Telgrafhane

Uyumayacaksın
Memleketinin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamayacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Düzelmeden dünyanın hali
Gözüne uyku giremez ki…
Uyumayacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın.

Alaturka

Çık benim şair tabiatım, çık orta yere
Fakir güzelinden söyle
Hasret ateşinden çal
Çal, söyle benim derdimi sevdalı sesinle.
Hep bilinen şarkılar gibi olsun
Hani, dil-i biçâreden
Sun da içsin yâr elinden
Hani bilinen şarkılardan olsun.
Yeni sözler arama nafile
Derdim yeni olsa anlarım
Gel, hazırından söyle bu akşam
Üzme yetişir, üzme firakınla harabım.
Sonunda ah çekeriz derinden
Kim anlayacak sahiden olduğunu
Sen söyle yalnız
Zülfündedir baht-ı siyâhım bestesini
Dede’den.

Çok güzel şey

Yaşamak güzel şey doğrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan
İyi günler bekliyorsan hele
İyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey doğrusu.

Her Gece Böyle Değilim

Benim de öyle akşamlarım vardır.
Kapıdan girince anama sarıldığım,
Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim,
Meyhaneye uğramadan çakır keyif,
Düşmanım yok,
Gündeliğim cebimde,
Küfretmeden
Öyle tasasız döndüğüm akşamlar..
Benim de öyle akşamlarım vardır.

Her gece böyle değilim.

Yalan

Ben güzel günlerin şairiyim
Saadetten alıyorum ilhamımı
Kızlara çeyizlerinden bahsediyorum
Mahpuslara affı umumiden…
Çocuklara müjdeler veriyorum
Babası cephede kalan çocuklara…

Fakat güç oluyor bu işler
Güç oluyor yalan söylemek…

Sevincin Yarısı

Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşi vururdu ya
Ben sana gelirdim

Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi

Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda

Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında

Ben sana gelirdim

MELİH CEVDET ANDAY SÖZLERİ

“Maviyi anlarsın. Denizi anlarsın. Mavi denizi zor anlarsın.”

“Unutmayı bir hatırlasam!”

“Bir hasret taşır içinde, sarılsan geçecek konuşsan gülecek.”

“Bugün de gönlümüzce geçmediyse gün, suçun yarısı bizim, yarısı günün.”

“Ey ten ne buldun dünyada!”

“Yaşamak güzel şey doğrusu. Üstelik havada güzelse. Hele gücün kuvvetinde yerindeyse. Elin ekmek tutmuşsa birde. Hele tertemizse gönlün. Hele kar gibiyse alnın. Yaşamak güzel şey. Çok güzel şey doğrusu.”

“Oysa ne çok geçmiş var, ne çok zaman. Ne çok gelecek, ne az zaman.”

“İnsanın düşünenleri olmalı, merak edenleri. Hesapsız, kitapsız değer verenleri. Uzakta olunca özleyenleri. Sesini duyunca sevinenleri olmalı.”

“Küçük bir inanç yeter bana.”

“Küçük bir andır sonsuzluk. Ben doğmadan önceki mevsim, sevincim benim, kutsanmış sevincim.”

“Evrenin neresindeyim ben. Taşları kaldırsalar bulurlar mı?”

“Kadınla erkek arasındaki o sahte nezaket kırılsa, her şey konuşulur artık.”

“Bu gece başımı alıp gideceğim, yağmurun bittiği yere. Orayı çocukluğumdan beri merak ediyorum.”

“Ey cesaret! Hep dolu tut bardağımı. Sevgi ve umut birdir. Yalnızlık ve cesaret bir.”

“Gözlerimden çıkıyorsun sokağa mavi mavi…”

“Ey haksızlığın ve yalanların düşmanı aklım. Ve ey kalbimdeki sonsuz aşk. İkinize güveniyorum.”

“Yüreğim avuç olurdu da. Sonra çeşme de olurdu ya. Mutsuz dönüşler ayında. Ben sana gelirdim.”

“Sevdiğim çiçek adları gibi. Sevdiğim sokak adları gibi. Bütün sevdiklerimin adları gibi geliyor aklıma.”

“Aşk, bir çabanın sonucu olamaz, başımıza gelir ancak.”

“Eksik bırakacağım şiirimi. Onu sen tamamla.”

“Yaşamamak isterdim seni.”

“Ne yanıma dokunsam sevda.”

Biyografi Haberleri