İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Teklif bizimdi, ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettik. Saadet Partisi, İYİ Parti, MHP ve AK Parti bizim teklifimize evet diyerek imza attılar. Anlayamadığım bir şekilde, çok da ayıpladığım bir biçimde bir bildiri savaşı çıktı. PKK'lılar herhalde çok mutlu olmuştur. PKK'lılar herhalde birbirlerine düşen Gazi Meclis'in mensuplarına çok gülmüşlerdir. AK Parti'yi doğru durmamak, onun yaptığı işleri eleştirmek, onu sandıkta yenme iddiasıyla çıkmak elbette herkesin hakkıdır, ama şehit ailelerinin karşısında bu milletin temsilcileri olarak kaya gibi durmak zorundayız o PKK'lı şerefsizlere karşı...
Dün bir toplantı oldu, o toplantıda 3 siyasi parti imza atacak diğer siyasi partiler imza atmayacak... Bu parçalı bir görüntü PKK'yı bu sefer iki kere zil takıp oynayacak hale getirecek bu sistemden sonuç itibarıyla vazgeçildi. Ve çok enteresan burası Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş'un imzasıyla bir ortak tezkere Meclis'e sunuldu. Herkes fikrini söyledi. İlginç bir biçimde ayrı bildiri yayımlayanların hepsi bu tezkereyi destekledi. Soru şu: Karın ağrısı İYİ Parti miydi? Karınları ağrıtan İYİ Parti miydi? İYİ Parti'nin hür ve müstakil olarak seçime girmesi miydi?
"İSTEDİĞİNİZ KADAR ZIRLAYIN, SEÇİME HÜR VE MÜSTAKİL OLARAK GİREDEĞİZ"
Ama yahu nasıl bir dünya bu. Her iki tarafında argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum. Ve gereğini yapmayan namerttir. İstediğiniz kadar zırlayın, istediğiniz kadar bağırın çağırın, hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız. Kazanacağız, kazanacağız...
Çünkü bizim hür ve müstakil olmamız bazı şeyleri açığa çıkardı. Hani her konuda biz suçluyduk. El sıkışın kardeşim, dürüst, açık bir şekilde DEM'le el sıkışın. Sizin elinizi tutan mı var? Hemen el sıkışın, hemen bütün her yeri alın. Bizim seçmenimiz de mademki cebinizde duruyor, bu da millete büyük bir hakarettir, hadi bakalım el sıkışın her yeri alın. Görelim bakalım neymiş dünya."