Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Naci Ağbal, "Fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi odaklı sıkı parasal duruşumuz mevcut makrofinansal risklerin azaltılmasına destek olacaktır." ifadelerini kullandı. Ağbal, Finansal İstikrar Raporunun 31'inci sayısında yer alan açıklamasında, finansal istikrarın, makrofinansal sistemin şoklara karşı dayanıklılığını korumasını ve etkin işleyişini sürdürmesini ifade ettiğini kaydetti.
YAKIN TARİHİN EN BÜYÜK DIŞSAL ŞOKU
Kuşkusuz küresel ve yerel ölçekteki makrofinansal istikrarsızlıkların çok büyük ekonomik ve toplumsal maliyetlere neden olduğunu vurgulayan Ağbal, "Bu nedenle, küresel ve yerel ölçekteki makrofinansal gelişmelerin yakından takibi ve analizi, finansal istikrara yönelik risklerin ve kırılganlıkların öngörülmesi, gerekli makro ihtiyati önlemlerin ilgili paydaşlarla işbirliği içinde kırılganlıklar oluşmadan zamanında alınması ilgili otoritelerin en önemli görevlerindendir." ifadelerini kullandı.
Ağbal, merkez bankalarının, finansal istikrar raporları ile küresel ve yurt içi makrofinansal gelişmeleri incelediğini, ülkelerindeki makrofinansal sistemin görünümünü ve finansal sisteme ilişkin riskleri değerlendirerek kamuoyu ile paylaştığını bildirdi.
Söz konusu analiz ve değerlendirmelerin şeffaflık ve hesap verme yükümlülüğü gibi temel merkez bankacılığı ilkeleri çerçevesinde kamuoyu ile paylaşılmasının olası risklerin azaltılması ve kırılganlıkların önlenmesine yönelik önlemlerin zamanında alınması açısından çok önemli olduğunu değerlendiren Ağbal, 2020 yılında küresel ölçekte yakın tarihin en büyük dışsal şoku ile karşılaşıldığını hatırlattı.
BÜYÜME GÖRÜNÜMÜ BELİRGİN ÖLÇÜDE ZAYIFLADI
Naci Ağbal, yılın ilk çeyreği ile birlikte dünya geneline yayılan koronavirüs salgını sonucunda dünyada ve Türkiye'de büyüme görünümünün belirgin ölçüde zayıfladığını, salgının olumsuz makrofinansal etkilerinin giderilmesine yönelik olarak genişleyici maliye ve para politikaları uygulanmaya başlandığını belirtti.
Türkiye ekonomisindeki toparlanmanın yaz aylarından itibaren belirginleştiğini kaydeden Ağbal, diğer taraftan, salgın dönemine özgü koşullarda sağlanan kredi ve parasal büyüklüklerdeki hızlı artışın da etkileriyle güçlenen iç talebe ve altın ithalatına bağlı olarak cari işlemler açığının yükseldiğini ve mevduat dolarizasyonu eğiliminin arttığını bildirdi. Ağbal, bu durumun, kurlar ve döviz rezervleri üzerinde baskı oluşturarak, fiyat istikrarına ve makrofinansal istikrara yönelik riskleri artırdığına işaret etti.
TEMEL AMAÇ FİYAT İSTİKRARI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın temel amacının fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu vurgulayan Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Fiyat istikrarı, finansal istikrar için vazgeçilmez bir unsur, bir ön koşul olarak görülmektedir. Diğer yandan, finansal istikrar da fiyat istikrarı için en önemli unsurlardandır. Fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi odaklı sıkı parasal duruşumuz mevcut makrofinansal risklerin azaltılmasına destek olacaktır. Finansal istikrarın korunması ve finansal sistemin güçlendirilmesi hedefleri çerçevesinde; bütüncül bir yaklaşımla, yurt içi ve küresel gelişmeler ve risk unsurları yakından takip edilecektir.
Finansal piyasaların gelişmesi ve etkin çalışması gözetilecek, makrofinansal ölçekte kırılganlıkların oluşmasının önlenmesi ve var olan kırılganlıkların azaltılması amacıyla ilgili paydaşlarla koordineli ve etkili politikalar uygulanacaktır. Finansal istikrara ilişkin güncel durum ve görünümle birlikte küresel ve yurt içi makrofinansal gelişmelere de yer verdiğimiz Finansal İstikrar Raporumuzun 31’inci sayısının kullanıcılar için faydalı olmasını dilerim."