İslâm dini namazı, dinin temel vecîbelerinden saymış olmasının yanı sıra, her türlü mükellefiyette zorluğu gidermeye ve kolaylığı temin etmeye de ayrı bir önem vermiştir. Bu kabilden olmak üzere, mükellefler için mest veya sargı üzerine mesh yaparak abdest alma ve böylece üzerine düşen ibadetleri ifa etme imkânı getirmiştir.
Mesh, bir nevi hükmî temizlik olup; abdestte bir uzvun, ayağa giyilen mestin veya yaraya sarılan sargının üzerine ıslak elle; teyemmümde ise toprağa sürülmüş elle yüz ve kollar üzerine yapılır.
Abdest alırken mestler üzerine mesh etmek Peygamberimiz (s.a.s.)’insünneti ile sabittir. Nitekim, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in abdest aldığını ve mestle
rinin üzerine mesh ettiğini bildiren birçok rivayet vardır (Buhârî, Vudu, 35, 48; Müslim, Taharet, 72, 73).
Mestler üzerine meshin caiz olabilmesi için gerekli olan şartlar şunlardır:
a) Ayaklar yıkanarak alınan bir abdestten sonra giyilmiş olması,
b) Ayağa giyilmiş olarak normal bir yürüyüşle yaklaşık 5 km. veya daha fazla yürüyecek kadar dayanıklı olması,
c) Mestlerin bağsız olarak ayakta durabilecek kadar sağlam ve kalın olması,
d) Mestlerin her birinde, ayak parmağının küçüklerinden üçünün gireceği kadar genişlikte delik bulunmaması,
e) Hemen suyu emerek ayağa geçirmemesi,
f) Mesti giyenin ayağı tümüyle kopuk ve yok olmaması; en azından ayağının ön kısmında, elin küçük parmağıyla üç parmak kadar bir parça bulunmalıdır.
Mestler üzerine mesh edildiği gibi, mest özelliği taşıyan çizme, potin, yukarıdaki şartları taşıyan çorap ve benzeri şeyler de Hanefîler’e göre mest hükmündedir. Devamlı olarak yerle temas halindeki çizme ve ayakkabılara mesh etmek yeterli olmayıp; varsa üzerindeki necis maddelerin de temizlenmesi gerekir.
Abdestli olarak ayağına mest giyen kimse, mest giydikten sonra ilk defa abdestinin bozulmasından itibaren, mukim ise bir gün, yolcu ise üç gün mestleri üzerine mesh edebilir. Peygamberimiz (s.a.s.) misafir için üç gün üç ge ceyi, mukim için de bir gün bir geceyi mest süresi olarak tayin etmiştir (Neseî, Taharet, 98).
Mesh ile abdest aldıktan sonra, abdestli iken ayağından mestlerini veya birini çıkarırsa, hades (abdestsizlik hali) ayağına geçmiş kabul edilir ve abdestini bozmadan ayaklarını yıkayıp tekrar mestleri giymesi gerekir. Abdesti yokken çıkarmışsa, tekrar abdest alması gerekir. Süresi dolduğunda, abdestli ise mestleri çıkarıp ayaklarını yıkaması yeterlidir; abdestsiz ise ayağını yıkayarak tam abdest almalıdır (Kasânî, Bedâiu’s-sanaî, I/9).
Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı