Kelime anlamı olarak doğum zamanı manasını taşıyan Mevlid Kandili, Hz Muhammed Peygamberin doğum gecesi olarak kabul edilir. Bu yıl 28 Ekim Çarşamba günü idrak edilecek olan Mevlid Kandili, Kuran'ı Kerim'de yer almasa da tüm İslam aleminde, mezhep fark etmeksizin kutlanır. Peki Mevlid Kandili'nin anlamı nedir? İşte Mevlid Kandili anlam ve önemi kısaca...
MEVLİD KANDİLİ ANLAM VE ÖNEMİ KISACA
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV) doğduğu mübarek gün olarak kabul edilen Mevlid Kandili, Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi yani 28 Ekim Çarşamba günü eda edilecek. Mevlüd Kandili neden önemlidir sorusunun yanıtı ise bu kandilin Hazreti Muhammed'in doğduğu gece olmasıdır. Mevlit Kandili dualarla ve namaz kılınarak ibadetle geçirilmelidir.
Sizler için Mevlid Kandili'nin önemi ile bu gecede yapılacak ibadetleri bir araya getirdik. Mevlid Kandili duaların kabul olduğu bir gecedir bu gecede dileklerinizin kabul olması için namaz kıldıktan sonra okuyabileceğiniz özel dualar var. Mevlid Kandili'nde 12 rekat namaz kılınması ve ardından Fatiha duası okunarak dilekler için dua edilmesi öneriliyor.
Kandiller; ışıklarıyla sadece karanlık gecelerimizi değil, aynı zamanda manevî feyziyle de daralan gönüllerimizi aydınlatan, zihinlerimizi berraklaştıran gecelerdir.
Kandiller; öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, geçici olanla kalıcı olanı fark etmenin, kalp gözümüzü açıp gönül dünyamızı temizlemenin fırsatı olan, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmanın imkânlarını sunan kutlu zaman dilimleridir.
İşte Mevlid Kandili de insanı insan yapan bütün güzelliklerin odaklandığı bir şahsiyet olan rahmet elçisi Hz. Peygamberin doğumunu kutladığımız, onun bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatan insanlık ve merhametini, insaf ve adaletini, sabır ve metanetini, kerem ve cömertliğini, kısaca insanlığa sunduğu değerleri anlayıp hayatımızı onun yüce ahlâkıyla güzelleştireceğimiz bir tazelenme mevsimidir.
Peygamberimizin doğum günü olarak kutlanan mübarek güne Mevlid Kandili denilir. Bu kandilde Peygamberimizi anar ona bolca salavat getiririz. İşte böyle: Allahümme salli ala seyyidina Muhammed.
MEVLİD KANDİLİ DUALARI
Mevlid Kandilinde kılınması önerilen tesbih namazı vardır. Kandil namazına ise şöyle niyet edilirerk kılınır;Yâ Rabbî, niyet eyledim rızâ-i şerîfin için tesbih namazına.
Yâ Rabbî, bu gece teşrifleriyle âlemleri nûra garkettiğin sevgili habîbin, başimızın tâcı Resûl-i Zîşân Efendimiz Sallallahu Aleyhi Wesellem'in hürmetine ve bu geceki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar eyle. Allâhü Ekber“
Günahların affına vesîle olan tesbih namazı 4 rekat olarak kılınır. Bu namazı kılabilmek için şu tesbihi ezbere bilmek gerekir. Tesbih namazında her rekatte okunan tesbih adedi 75'dir. Dört rek'atte 300 tesbih okunmuş olur.
سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ
"Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym"
MEVLİD KANDİLİ İBADETLERİ
- Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
- Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.
- Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
- Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
- Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı belirlenmeli.
- Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.
- Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.
- Mü’minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.
- Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.
- Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.
- Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.
- Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
- O gece ile ilgili âyetler, hadîsler ve bunların yorumları ilgili kitaplardan ferden veya cemaaten okunmalı.
- Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va’z ü nasihat dinlenmeli; şiirler okunmalı; ilâhî ve ezgilerle gönüllerde ayrı bir dalgalanma oluşturmalı.
- Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.
- Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk’a niyazda bulunulmalı.
- Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.
- Hayattaki manevî büyüklerimizin, üstadlarımızın, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli.
- Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.
MEVLİD KANDİLİ İLE İLGİLİ AYETLER
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:
- “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.” (Sebe, 28)
- İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)’nın ifâdesiyle O’nun ahlâkı Kur’an’dı.(Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:
- “Andolsun, Allah’ın rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 21)
- Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'in âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti ögreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmustur. Halbuki daha önce onlar apaçik bir sapiklik içinde idiler. " (Âl-i Imrân, 164)
- " Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarici olarak gönderdik; fakat insanlarin çogu bilmezler." (Sebe, 28)
- "Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiyâ, 107)
- "Andolsun, Allah'in rasûlünde sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavusmayi umanlar için ve Allah'i çok ananlar için güzel bir örnek vardir." (Ahzâb, 21)
- "De ki: Allah'i seviyorsaniz bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günâhlarinizi bagislasin..." (Âl-i Imrân, 31)
MEVLİD KANDİLİ İLE İLGİLİ HADİSLER
- Abdullah b. Amr Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Küçüklerimize merhamet etmeyen ve büyüklerimizin hakkını tanımayan bizden değildir." Ebu Davud, Sünen, Edeb, 58. H.No; 4943; el-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c1.s.131. H.No; 209.
- Abdullah b. Amr b. El-Âs Radıyallahu anhuma'dan rivayetle Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur; "Merhametli olanlara Rahman rahmet eder. Yerde olanlara merhamet edin ki gökte bulunanlarda sizlere merhamet etsin." El-Beyhaki, Şua'bu'l-İman, c.7.s.476. H.No; 11048.
- EL-Abbas b. Abdulmuttalib Radıyallahu anh Rasulullah Sallallahu aleyhi ve sellem'den şöyle işittiğini söylemiştir; "Allah Teala'ya rab olarak, İslam'a din olarak ve Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamber olarak razı olan, imanın tadını tadar." Müslim, Sahih, İman, 11. H.No; 56.
- Enes Radıyallahu anh'dan rivayetle Nebi Sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur;"Nefsimi elinde bulundurana yemin ederim ki, sizden biriniz ben ona babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha sevimli olmadıkça iman etmiş olamaz." "Buhârî, Sahih, İman, 8; Müslim, Sahih, İman, 69.
- Allah Teala'ya rab olarak, İslam'a din olarak ve Muhammed'e (Sallallahu aleyhi ve sellem) peygamber olarak razı olan, imanın tadını tadar." (Müslim, Sahih, İman, 11. H.No; 56.)
- "Kulun kalbi istikamet üzere olmadan, imanı istikamet üzere olamaz, dili istikamet üzere olmadan da kalbi istikamet üzere olamaz. Şerlerinden komşusu emin olmayan kişi cennete giremez." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c.3. s.198; el-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c.1. s.53. )
- " Bir grup bir mecliste otururlarda sonra Allah Teala'yı zikretmeden ve peygamberine Salavat-ı şerife okumadan ayrılırlarsa o meclis onlara kıyamet gününde ancak bir pişmanlık olur." (El-Hâkim, el-Müstedrek ale's-Sahiheyn, c.1. s. 668. H.No; 1810.)
- " Ümmetimin içinden bana en şiddetli sevgisi olanlar, benden sonra gelip onlardan biri ehli ve malına karşılık beni görmek arzusunda olan insanlardır." (Müslim, Sahih, Cennet, 4. H.No; 12.)
- " Kim ihlaslı olarak "Lailâhe İllallah Muhammedun Resulullah" derse cennete girer." "Onun ihlası nedir" diye soruldu; "Kişiyi Allah Teala'nın haramlarınadan korumasıdır" buyurdu."(El-Heysemi, Mecmeu'z-Zevâid, c. 1.s.18.)
- "Benimle ümmetimin durumu; Bir adamın ateş yakıpta hayvanların ve böceklerin o ateşe hücum etmeleri gibidir. Ben ise sizin kemerlerinizden sıkıca tutuyorum sizler ise o ateşe yüz üstü girmeye zorluyorsunuz." (Müslim, Sahih, Fezail, 6. H.No; 2284.)
- “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)
- İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.
- O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
- O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:
- “Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler. ” (Âl-i İmrân, 164)
- Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
- Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.
- Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
- O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.
- O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.