MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli, Cemil Çiçek'in 50+1, Kemal Kılıçdaroğlu'nun helalleşme açıklaması, Cumhur İttifakı, asgari ücret, EYT ve 3600 ek gösterge konularına değindi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Hepinizi muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. İl il Anadolu'yu geziyoruz, adım adım 2023'e yürüyoruz. Biz yürüyünce korkaklar sinecektir, zalimler kaçışacaktır, fitne barikatları yıkılacaktır. Vatanımızı karış karış dolaşıyoruz, gönüllere misafir oluyoruz. Hem adımlarımızı hem de saflarımızı sıklaştırıyoruz. Mücadelemizi samimiyetle yoğunlaştırıyoruz. Başlattığımız siyasi çalışmalarımızı bir sevda kervanı halinde yurdumuzun her köşesine yaygınlaştırıyoruz. Bugüne kadar 40 ilimize giderek vatandaşlarımızla kucaklaştık. Hamd olsun teşkilatlarımız disiplinli, düzeyli olmakla birlikte dikkatlidir, meselelerin takipçisidir.
"MHP KULİSLERİN PARTİSİ DEĞİLDİR, ÇIKAR GRUPLARININ PARTİSİ DEĞİLDİR"
Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin anketleri neyi söylerse söylesin 2023 Cumhur İttifakı'nın zafer yılı olacaktır. Bizim anketimiz girdiğimiz gönüllerdir, konvoylarımızı selamlayan yüreklerdir, yapılan köprülerdir, açılan yollardır, büyüyen Türkiye'dir. Bizim anketimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarıdır. Bizim anketimiz kahramanca ve dik duruşla mücadele eden, sessiz çığlık aziz millet evlatlarıdır. Yok MHP'nin oyu buymuş yok AK Parti'nin oy oranı buymuş diyen kurşun askerler sözüm sizedir; Türkiye'nin bağımsızlığına nasıl sahip çıktığını eninde sonuna göreceksiniz. Cumhur İttifakı olarak hep bir adım önde olacağız, asla oyalanmayacağız. MHP kulislerin partisi değildir, çıkar gruplarının partisi değildir. Bugüne kadar olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
Sefer bizden zafer Allah'tandır dedik. Milletimize, ülkemize karşılıksız hizmetle mükellef olduğumuzun bilinciyle duruşumuzu güçlendirdik. Daha adil, daha hakkaniyetli bir geleceğe bağlanıştır. Bilhassa söylemek isterim ki Cumhur İttifakı'nda çatlak patlak olmaz. Cumhur İttifakı geçmişle gelecek arasındaki köprüdür. Bizim ittifakımız proje, plan veya pazarlık usulüyle tescillenmiş bir ittifak olmayıp, iç ve dış yıkım cephesine karşı direniştir.
"MHP MİNDERDEN KAÇMAZ, BİZ SİYASETİ MERTÇE YAPARIZ"
MHP ittifak ortağı olsa da sorumluluğu muhalefettir. Bunun neresi yanlış? Hükümet bellidir, çok şükür görevinin başındadır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tedavüle gireli yaklaşık 3 buçuk yılı bulmuştur. MHP minderden kaçmaz, biz siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız. Şunu herkes bilmelidir ki; hükümet değilsek de hükümete bakan vermemiş olsak da Cumhur İttifakı'nın sevabına da günahına da ortağız, anca beraberiz kanca beraber olacağız.
50+1 TARTIŞMASI
Fala bakacaklarına, onu bunu bırakıp faziletli olmayı tercih etmelidirler. Hele bir köşe yazarının 'Erdoğan ile Bahçeli arasında sistem gerilimi var' başlıklı yazısı A'dan Z'ye yalandır. Bu şahıs canı öyle istediği için kalemini de zillet mürekkebine batırmıştır. Bir yalan bin yalanın kuluçkasıdır. Gerçek tıpkı güneş gibidir, Cumhur İttifakı, Türkiye'nin gücüdür. Sayın Cumhurbaşkanı'yla aramızda gerginlik değil, güven vardır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi milli bekanın güvencesi, milli birlik ve dayanışmanın sırrıdır. Bu sistemin meşruiyet sistemi yüzde 50+1'dir. Bu itibarla yüzde 50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya model olacak bir şeklidir.
CEMİL ÇİÇEK'E 50+1 TEPKİSİ: BEYANATI KUŞKU VERİCİDİR
Cemil Çiçek'in sözlerinin tahrip gücü yüksektir. Sayın Cemil Çiçek sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Buradan nereye ulaşmaya, kimlere şirin gözükmeye çalışıyorsunuz? FETÖ'cü Fehmi Koru da aynı şeyleri söylüyor. 6 partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları için toplantılar düzenlediği dönemde Sayın Çiçek'in beyanatı bize göre kuşku vericidir. Cumhurbaşkanı'nın yüzde 50+1 oyla seçilmesi demokrasi güvenliğini temin ve teyit edecektir. Bize göre bu tartışma gereksizdir.
KADIN CİNAYETLERİNE TEPKİ:" VAKİT ŞİDDETİN KÖKÜNÜ KURUTMA VAKTİDİR"
10 Kasım sabahı Senem Kafalı kardeşimiz, 11 Kasım sabahı Hanife Demirci kardeşimiz, 11 Kasım akşamı Selime Pişkin kardeşimiz, 12 Kasım'da da Gülsüm Yarış kardeşimiz şiddet kurbanı olmuştur. Başak Cengiz kızımız sokakta yürürken hiç tanımadığı bir manyak, bir sadist, bir canavar tarafından maalesef hayattan koparılmıştır. Bu cani hedef olarak seçtiği Başak kızımızın hiç acımadan kanını dökmüştür. Artık zaman konuşma zamanı değil, tedbirleri sırasıyla alma zamanıdır. Biz geciktikçe bir yerlerde kadınlarımıza saldırı yapılmaktadır. İnsanlık değerlerini ayaklar altına alan hiçbir caniye tahammül edemeyiz, sabır gösteremeyiz. Kadın cinayetleri iç barış ve huzur ortamımızı tahrip edecek boyuttadır. Artık klişe sözler geçersizdir, vakit şiddetin kökünü kurtarma vaktidir.
MHP'nin kadınlara reva görülen şiddetin engellenmesi hususunda görüş ve önerileri şunlardır. Ailenin korunması konusunda kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç vardır. Parti olarak 26. dönemde TBMM'ye sunmuş olduğumuz ve uzun bir hazırlığın mahsulü olan ruh sağlığı yasa teklifinin bir an evvel yasalaşması istediğimizdir. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmamalıdır. İyi hal indirimi, akli denge sorunu veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimlerine imkan tanınmamalıdır. Caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekirse idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır. Medyada kadınlara yönelik cinayetlerin tekrar tekrar gösterilmesine izin verilmemelidir. Ülkemizin şiddet haritası çıkarılmalıdır.
Bu konuda asla tavizimiz olmayacaktır. Kesinlikle üstesinden gelinmelidir. Kadın onuru, insan onurudur. Başak Cengiz kızımızın muhterem babasına söz verdim. Katilin hak ettiği cezayı alması için avukatlarımızın girişimiyle masumiyetin yanında duracağız, ne gerekiyorsa yapacağız. Acı bizim acımızdır, hepimizin başı sağ olsun diyorum.
KILIÇDAROĞLU'NUN HELLALEŞME AÇIKLAMASI
CHP ile yüzleşmek demek Türkiye'nin huzursuzluk devirlerine ayna tutmak demektir. Darbe dönemlerinden tutun da anarşi dayatmalarına kadar CHP'nin bulunmadığı yıl neredeyse yoktur. CHP'nin son 50 yıllık tarihi huzursuzluğun tarihidir. Bizim CHP'ye oy veren kardeşlerimizle bir sorunumuz yoktur ve olmayacaktır ancak bizim Kılıçdaroğlu ve şaşkın yönetimiyle sorunumuz vardır. Kılıçdaroğlu geçen haftaki konuşmamdan sanıyorum etkilenmiş, geçmişiyle yüzleşmek için devreye girmiş.
Kılıçdaroğlu günah çıkartmak, geçmişiyle yüzleşmek için harekete geçmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu sana güle güle uğurlar olsun. Madem bir yolculuğa çıkıyorsun, biletini tek yönlü alman temennimdir. Türkiye'de iktidar değişmiyor, korkunç bir enkaz da görünmüyor. Gerçekten de CHP yaradır, yıkımdır, Türkiye düşmanlarının taşeronudur. Sayın Kılıçdaroğlu şunu bil ki hesaplaşmadan helalleşmemiz asla söz konusu olmayacak. CHP yönetimi terörist Demirtaş'la helalleşmiş cezaevinden çıkmasını istemiştir. Kılıçdaroğlu helal ile haram arasındaki ince çizgiyi silip atmıştır.
Helalleşme peşinde koşan Sayın Kılıçdaroğlu haydi PKK'lı teröristlere de bir şey söyle de görelim. CHP'nin yönetimi işgal edilmiştir. Buradan bakınca PKK'yı HDP'den, HDP'yi CHP'den ayırmak imkansız hale gelmiştir. Sayın Kılıçdaroğlu helalleşmeye geçmeden evvel terör yaptırımlarından kurtulmayı denersen en doğru şeyi yapmış olursun. HDP, PKK'nın bir yüzüyse CHP de artık diğer yüzüdür.
CHP dipsiz bir çukurdur ve bunların hakkından Türk milleti gelecektir. Kaçsınlar kaçabildikleri yere kadar ancak yakalandıkları yerde inşallah hesap vereceklerdir.
Biz onlarca yıldır Turan ülkümüzü seslendirdik, bunun bir hayal olmadığını ısrarla gündeme taşıdık. Turan, Türklük, kan ve ırk meselesi değil bir duruş mevzudur. Türk dedik ırkçısın dediler, Türk dedik faşist çamuruyla yanıt verdiler. Batı asırlar boyunca çelişkiler içinde bocalamıştı. Bugün Türk coğrafyası uyanmaktadır. 12 Kasım zirvesine katılan bütün Cumhurbaşkanlarımıza müteşekkir olduğumuzu söylemek istiyorum. İstanbul Zirvesi bu kapsamda bir milat olmuştur. 15 Kasım 2021'de kuruluşunun 38. yıldönümünü kutladığımız KKTC'nin önümüzdeki yıl yapılacak zirveye davet edilmesi tam isabet olmuştur.
EYT, 3600 EK GÖSTERGE VE ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI
Biz verdiğimiz sözleri unutmadık, çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz. Hiçbir vatandaşımızın hayalleriyle oynamayı aklımızdan geçirmedik. 24 Haziran Seçimlerine giderken hazırlamış olduğumuz Beyannamemizde neyi vaat etmişsek arkasındayız. Mesela, “Emeklilikte Yaşa Takılan” kardeşlerimizin sorunu bizim sorunumuzdur. Sayıları 6,3 milyonu bulan bu kardeşlerimizin mağduriyetlerinin telafisi bizim amacımızdır. Bütçe imkanları doğrultusunda, kademeli geçiş uygulamasını dikkate alarak, geniş bir siyasi uzlaşma kapsamında EYT sorunu TBMM’de çözülerek gündemden tamamıyla çıkarılmalıdır.
Diğer yandan polislerimize, öğretmenlerimize, hemşirelerimize, imamlarımıza, uzman jandarmalarımıza, uzman çavuşlarımıza 3600 ek göstergenin verilmesi maksadıyla hükümete her desteği vereceğiz, her çalışmanın içinde olacağız.
Biz emeğin ve emekçi kardeşlerimizin her zaman yanındayız. Asgari ücretle geçinen yaklaşık 8 milyon kardeşimizin enflasyona ezdirilmemesi, insanca yaşayacakları bir ücret seviyesine çıkarılmaları beklentimizdir. Asgari ücret tanımı itibariyle, “İşçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek” ücrettir. Şu kış kıyamette insanlarımızın haklı taleplerini karşılamak hepimizin sorumluluğu altındadır. Aralık ayının ilk haftası toplanacak olan “Asgari Ücret Tespit Komisyonu”nun enflasyonun üzerinde bir zam belirlemesi, ekonomik zorluklara direnen kardeşlerimizin yüreğine su serpmesi Milliyetçi Hareket Partisi’nin samimi çağrısıdır. Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyor, başarılarla dolu bir hafta geçirmenizi içtenlikle temenni ediyorum.