MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alması nedeniyle ABD'nin yaptırım uygulama kararına sert tepki gösterdi. Twitter hesabından açıklamada bulunan Bahçeli, TBMM'de grubu bulunan 5 partiden biri olan HDP'nin yaptırım kararını kınamamasına da sert sözlerle tepki gösterdi.
Bahçeli," Dost(luk) demek, dostuna kötülüğün dokunmamasından ziyade, bu potansiyeli irade ve ilişki ağlarında taşımamak demektir. Dostluğun muarızı düşmanlık olarak da okunmamalıdır. Şunu kabul etmek lazımdır ki, devletler arasında kalıcı dostluklar değil, kavrayıcı çıkarlar hâkimdir.
Dostluk ve müttefiklik; tek merkezli ilerleyen, tek yanlı işleyen, tek taraflı işlevsellik gösteren bir mekanizma şeklinde görülmemelidir. Eşitlik ve hakkaniyet temelinde bir diyalog ve diplomasi yoksa taraflardan birisi hakim diğeri de mahkum olacaktır." dedi.
Bahçeli şöyle devam etti:
"Dostluğun ve düşmanlığın saat başı değiştiği, biçim ve içeriğinde zamana ve şartlara göre dönüşümlerin yaşandığı bir dünya düzeninde haksızlık kurumsallaşmış, denge ve istikrar kaybolmuştur. İnsanlığın en temel sorunu sistemik çarpıklık, hukuksal gelgitler, ahlaki iflastır.
Türkiye-ABD ilişkileri, bidayetinden beri hem sancılı bir seyir izlemiş hem de güvensizlik ekseninde vücut bulmuştur. Bir tarafın sürekli dayatıp tavizler istediği; diğer tarafın bunu göğüslemek için mücadele ettiği bir ilişki ağına müttefiklik demek ne kadar mümkündür?"
Trump yönetimi giderayak “Yaptırımlar Yoluyla Amerika’nın Hasımlarıyla Mücadele Yasası” kapsamında, Türkiye’ye kabulü imkansız yaptırımlar açıklamıştır. ABD’nin dostluk anlayışı hasımlığa dümen kırmıştır. Bu durum skandal olmakla birlikte saygısızlık ve nezaketsizliktir.
"ABD'NİN TÜRKİYE'YE ŞAŞI BAKIŞI TEVSİK EDİLMİŞTİR"
"14 Aralık 2020 tarihinde açıklanan yaptırımların bahanesi S-400 hava savunma sistemleri olarak gösterilmiştir." diyen Bahçeli," Savunma Sanayii Başkanlığı ile Kurum Başkanı, Roketsan Yönetim Kurulu Başkanı, Hava Savunma ve Uzay Daire Başkanlığı’ndan iki kardeşimize yaptırım uygulanacakmış. Bu yaptırımlar utancın ve uyuşmuş aklın tezahürüdür. MHP, yaptırım kararlarını reddetmekle birlikte kınamaktadır. Bugüne kadar bir NATO müttefikine yaptırım uygulanmamıştı. 1975’ten beri ABD böyle bir yanlışın faili olmamıştı. Nitekim ABD’nin Türkiye’ye şaşı bakışı, soğuk yaklaşımı böylelikle tevsik edilmiştir." dedi.
"TÜRKİYE KİMDEN SİLAH ALIP ALMAYACAĞINI ONA BUNA SORACAK DEĞİLDİR"
Bahçeli şöyle devam etti:"
Türkiye’nin milli savunma sanayiindeki kazanımları dost görünümlü muhasım odakların uykularını kaçırmaktadır. İnşallah bundan sonra da asla uyuyamayacaklar, bunları uyku tutmayacaktır.
Hiçbir ambargo, hiçbir yaptırım, hiçbir baskı ve tehdit bizi yolumuzdan döndüremez. Bu vesileyle bir çalışıyorsak on çalışacağız, bir yapıyorsak yüz yapmayı deneyeceğiz. Hiç kimseye eyvallah demeyeceğiz, muhannete muhtaç düşmeyeceğiz.
Yaptırım kararlarıyla birlikte emperyalizmin kuklaları tarafından milli silah sanayiimize sürülmek istenen kara lekenin gerçek manası da sanıyorum ortaya çıkmıştır. Tank-Palet Fabrikası’yla ilgili siyasi istismar kampanyası yürütenler zalimlerin içimize sızmış maşalarıdır.
Türkiye kimden silah alıp almayacağını ona buna soracak değildir. ABD izin ve onay makamı hiç değildir. Aksi tertip, teklif ve telkinler küstahlığın dik alasıdır.
S-400’ü niye aldınız diye parmak sallayanların, geçmişte talep edilen silahları ve füze savunma sistemlerini satmamak için hangi sanal gerekçelere müracaat ettikleri hepimizin ve herkesin malumudur. Türk milletine parmak sallanmaz, sallayan bunun sonuçlarından kurtulamaz."
"HANGİ MİLLİ MESELEDE HDP TÜRKİYE'Nİ YANINDA DURMUŞTUR"
Bahçeli şunları kaydetti:
Türkiye Cumhuriyeti bağımsız ve egemen bir devlettir. Kendi kaderine kendisi yön verir, istikamet çizer. Türkiye’yi cephe ülke, mevzi ülke, siper ülke görenler şaşkınlık içinde bocalayan şuursuzlardır. Boynumuza tasma geçmez, ayaklarımıza pranga vurulmaz, irademiz rehin edilemez.
TBMM’de grubu bulunan dört siyasi parti ortak bir metine imza atarak yaptırımlar konusundaki yüksek tepkiyi dünyaya ilan etmişlerdir. Ne var ki, bu metinde bölücü HDP’nin gene imzası yoktur. Bilakis bu terörist ikmal yuvası Türkiye’ye saldırmış, ABD’nin yanında saf tutmuştur.
Hangi milli meselede HDP Türkiye’nin yanında durmuştur? Ne zaman diğer partilerle birlikte müşterek refleks göstermiştir? Düşmanın içimizdeki uzantısı ve kule gözcüsü olan bu sözde parti hangi yaraya merhem olmuştur?
Türkiye’nin kuyusunu kazan, millete ihanet eden, teröre yardım ve yataklığı aleni olan bu kokuşmuş oluşumun neresinde milli irade vardır?
HDP, milletin vergileriyle aldığı hazine yardımlarının üzerine yatarak millete ihanet etmektedir. Üstelik aldığı paralar ihanet, mermi, şehadet olarak maalesef fatura edilmektedir. Haksızlık zulüm değil mi? Milletten geçinip millete silah çekmek alçaklık sayılmayacak mı?
Adalet bu demokrasi ayıbının, bu insanlık faciasının neresindedir?
HDP, 2016’dan bugüne kadar, ki 2020’de dahil olmak üzere 285 milyon 888 bin lira hazine yardımı almıştır. Yine bu tarihler arasında Kandil ruhsatlı bölücü milletvekillerinin aldığı toplam milletvekili maaş tutarı ise 39 milyon 88 bin 872 liradır.
CAATSA YASASI NEDİR?
Trump'ın, Kongre'nin baskısıyla 2017'de imzaladığı yasa, esas olarak Rusya'nın ABD seçimlerine müdahale girişimi, Kırım'ı ilhak etmesi ve Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklemesine karşı Obama döneminde getirilen yaptırımların güvence altına alınması amacını taşıyor.
2 Ağustos 2017'de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD'nin ulusal güvenliğine "tehdit" olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore'ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.
Yasanın 231. maddesine göre, Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor.
Bu yaptırımlar, Rusya Federasyonu için veya onun adına çalışan kişilerle bilerek "önemli işlem" yapan gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olabiliyor.
Bu kapsamda Türkiye'nin Rusya'dan S-400 sistemlerini alması, "önemli işlem" kategorisinde değerlendiriliyor ve yaptırım öngörülüyor.
YAPTIRIM LİSTESİ
CAATSA'nın 235. maddesi, ABD Başkanı'nın "ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği" yaptırımları 12 maddede düzenliyor:
"1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi
2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi
3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi
4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi
5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi
6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması
7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması
8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması
9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması
10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması
11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD'ye giriş yasağı
12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması."
Yasanın ilgili maddesine göre, Başkan, bu 12 maddeden en az 5'ini seçip uygulamakla yükümlü.