MHP lideri Bahçeli'den üniversite sınavları için önemli çağrı: Gelin bu sınavları kaldıralım!

MHP Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında, geçtiğimiz hafta sonu yapılan üniversite sınavlarına değinen Bahçeli, sınavların kaldırılması çağrısında bulunarak "Üniversite sınavları tamamen kaldırılmalıdır. Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek güçtedir. Gelin bu sınavları kaldıralım!" dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mecliste gerçekleşen partisinin grup toplantısında, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasına, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirilen üniversite sınavlarını eleştirerek başlayan Bahçeli, Sınavların kaldırılması çağrısında bulunarak, "Evlatlarımızın hayatını iki günlük bir sınava mahkum etmenin de adil ve hakkaniyetli bir yanı bize göre yoktur. Gençlerimizi ve ailelerini endişe ve strese sokan yürürlükteki sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı; bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir eğitim ve öğretim modeliyle her evladımızın ilgi alanına uygun üniversite eğitiminin sınavsız temini sağlanmalıdır. Demem odur ki üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır." dedi.

Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta sonu yaklaşık 2,5 milyon kişinin yükseköğretim sınavına katıldığını hatırlatarak, her gencin hedeflediği üniversiteye girip hayallerinin gerçek olmasını diledi.

"ARZULANAN SONUCU ALAMAMAK DA DÜNYANIN SONU DEĞİLDİR"

Üniversiteyi kazanmanın bir başlangıç, hayatı şekillendirecek mühim bir kavşak noktası olacağını ifade eden Bahçeli, "Fakat Yükseköğretim Kurumları Sınavı'ndan arzulanan sonucu alamamak da dünyanın sonu değildir." diye konuştu. MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk gençliğindeki cevherin, süresi sınırlı bir ölçme sınavıyla ortaya çıkacağını zannetmek elbette makul ve mantıklı bir durum sayılamayacaktır. Yalnızca üniversite sınavıyla hayatın asıl ve zorlu taraflarını anlamak ve kavramak, hatta üstesinden gelineceği zehabına kapılmak hiç kuşku yok ki hem yanlış hem de yanılgıdır.

Evlatlarımızın hayatını iki günlük bir sınava mahkum etmenin de adil ve hakkaniyetli bir yanı bize göre yoktur. Gençlerimizi ve ailelerini endişe ve strese sokan yürürlükteki sınav sistemi yeni baştan ele alınmalı; bu kapsamda okul öncesi süreci de hesaba katan bir eğitim ve öğretim modeliyle her evladımızın ilgi alanına uygun üniversite eğitiminin sınavsız temini sağlanmalıdır. Demem odur ki üniversite sınavı tamamen kaldırılmalıdır. Türkiye'de devlet ve vakıf üniversitelerinin toplam sayısı 207'dir. Açık öğretim de dahil olmak üzere toplam üniversitelerin kontenjan sayısı 1 milyonu aşmaktadır. Hatta pek çok üniversitenin kontenjanı dolmamaktadır. Türkiye sınavsız üniversiteye geçişi başarabilecek üniversite zenginliğine ve yeterliliğine sahiptir."

Çoktan seçmeli testlerle Türk gençliğinin karakter ve kabiliyetinin değerlendirilemeyeceğini, onların bir nevi yarış atı gibi görülemeyeceğini vurgulayan Bahçeli, bu konudaki görüş ve önerilerini açıkladı.

"ÜNİVERSİTE SINAVLARINA NEŞTER VURMANIN ZAMANI GELMİŞTİR"

Bahçeli, ilk ve ortaöğretimde etkili bir yönlendirmeye bağlı olarak, uygulanacak müfredat ile ortaöğretim başarısını ve ortaöğretim sonunda yapılacak olgunlaşma sınavını esas alan, fırsat eşitliğini ve adaleti gözeten üniversiteye geçiş sisteminin uygulanması gerektiğini belirtti.

Üniversitelerin, ülkenin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştiren, kaynak ve kadrosuyla bilim ve teknoloji üreten, araştırmaları teşvik eden, toplumsal gelişmelere öncülük yapan, bilimsel yöntemlerle her meseleye çözüm arayan, bu yönüyle de Türkiye'nin gelecek ümidi olan eğitim ve öğretim kurumları haline dönüşmesinin amaçlanması gerektiğini dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

"Gençlerimizi sınavdan sınava sokarak geleceğin kilitlerini açamayız. Mesela Erzurum Pasinler'deki bir evladımızla İstanbul'da kurulu bulunan özel bir kolejden mezun olmuş bir evladımızın şartları aynı olmadıktan sonra üniversite kapılarında umutları kaybolmuş nice gencimizin birikeceğini görmek zorundayız.

Artık üniversite sınavlarına neşter vurmanın zamanı gelmiştir. Her önüne gelen Z kuşağından bahsediyor, ancak Türk gençliğinin içine düştüğü sınav kuyusundan nasıl çıkacağını nedense hiç kimse konuşmuyor, bunu da mesele etmiyor. Buna karşılık Milliyetçi Hareket Partisi dert etmiş, Türk gençliğinin sınav maratonlarında eriyip gitmesine gönlü ve vicdanı razı olmamıştır. Kaldı ki bu düşüncemiz yeni değildir. Gençlerimize başarı dileyelim, Allah'tan zihin açıklığı vermesini niyaz edelim, ama dönüp bizlere düşen sorumluluğun da farkına ve bilincine varalım. İstemek kolaydır, peki bizler ne yapıyoruz? Hangi yaraya merhem olabiliyoruz? Göz nurumuz, istikbalimizin güvenceleri sevgili gençleri kuru kuruya değil, onların gerçek ihtiyaç ve taleplerini bihakkın karşılayarak tutarlılığımızı ve onlara yönelik vefamızı gösterebiliriz. Bu düşünceden hareketle siyasi muhataplarımıza çağrımdır, gelin bu üniversite sınavlarını kaldıralım. Gençlerimizi daha fazla yormayalım, bunaltmayalım, onların sosyal, ekonomik ve psikolojik sorun yaşamalarına müsaade etmeyelim."

Gençliğe yapılacak yatırımı, Türkiye'nin geleceği için en önemli yatırım olarak gördüklerine dikkati çeken Bahçeli, gençlerin eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve serbest zamanlarının değerlendirilmesiyle ilgili sorunlarının çözüme kavuşturulmasını istediklerini de kaydetti.

Devlet Bahçeli, gençlerin ilköğretim ve ortaöğretim kademelerindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümlerde yükseköğretime kavuşmalarını, üniversite öğrencilerinin ise kendileri ile ilgili kararlara katılmalarını sağlayacak platformlar oluşturulmasını, okul yönetimi, öğretim elemanı ve öğrenci arasındaki diyaloğu sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesini hedeflediklerini söyledi.

"TÜRK GENÇLİĞİNİ ÇOK SEVİYOR, ALAYINI BAĞRIMIZA BASIYORUZ"

Bahçeli, "Türk milletine mensubiyetin gurur ve şuuruna sahip, manevi ve kültürel değerlerimizi özümsemiş, düşünme, algılama ve problem çözme yeteneği gelişmiş, yeni gelişmelere açık, sorumluluk duygusu ve toplumsal duyarlılığı yüksek, bilim ve teknoloji üretimine yatkın, girişimci, demokrat, kültürlü ve inançlı nesillerin yetiştirilmesi Türkiye'nin büyüme, kalkınma ve yükselme gayesini kamçılayacaktır. İnancımız, irademiz ve eğitim politikalarımızın temel ilkeleri bunlardan ibarettir." görüşünü paylaştı.

Eğitim ve öğretimde imkan ve fırsat eşitliği sağlanarak bütün çocuk ve gençlerin ilgi, eğilim ve yetenekleri doğrultusunda hayata hazırlanması gerektiğini dile getiren Bahçeli, onların "çakmak çakmak parlayan gözlerine" baktıklarında "Z" kuşağı değil, onur, fedakarlık, ahlak, çalışkanlık, vatanseverlik ve zeka ile "Bir Türk dünyaya bedel" sözünün azmini gördüklerini vurguladı.

Bahçeli, Türk gençliğini istismar hesaplarına alet etmeyi planlayanların oyunlarını bozmak için tetikte beklediklerini de belirterek, "Biz onların geleceğini inşa ve ihya etmek için üzerimize düşen görevleri müsterih bir vicdanla yerine getirmenin çabasındayız. Belki anneleri, babaları kadar olamasa da Türk gençliğini çok seviyoruz, hangi fikir ve düşünceyi savunurlarsa savunsunlar alayını bağrımıza basıyoruz." ifadesini kullandı.

Siyaset Haberleri