MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ı hiç sevmediğini ve bunu hiçbir ortamda saklamadığını belirtti. Yalçın, "Saldırı yaptıracak insan bilakis sinsi davranır, ses etmez. Ben mertçe tavrımı ortaya koydum. Bu saldırılarla benim hiçbir ilgim ve bilgim yok ve olması mümkün değil" dedi.
"SÖZLÜ POLEMİK İLE BU SALDIRININ NE ALAKASI VAR?"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ ve Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu'na düzenlenen saldırılarla ilgili olarak Habertürk yazarı Nagehan Alçı'ya açıklamalarda bulundu.
Alçı'nın "Birkaç gün önce Devlet Bahçeli’yi hedef alan eleştirileri nedeniyle Selçuk Özdağ ile çok sert bir polemik yaşamıştınız. Kendisi bugün bir saldırıya uğradı ve bu saldırının arkasındaki isim olarak sizi işaret etti. Cevabınız nedir?" şeklindeki sorusuna Yalçın, şu yanıtı verdi:
"Nagehan Hanım Selçuk Özdağ’ı ben Keçiören’den tanırım, cemaziyelevvvelini bilirim. Kendisini hiç sevmem. Bunu da gizlemem, açık açık söylerim. Sosyal medyada da ifade ettiğim gibi hayatı boyunca çıkarları için yan yana yürüdüğü herkesi satmış Talleyrand isimli Fransız politikacıya benzetiyorum kendisini."
"SALDIRI YAPACAK İNSAN SİNSİ DAVRANIR, BEN MERTÇE TAVRIMI ORTAYA KOYDUM"
Son olarak gereksiz yere Sayın Bahçeli’ye saldırdı. Bu saldırısı çok ağırıma gitti Nagehan Hanım. Ben de o nedenle kendisine cevap verdim. Benim üslubum çok ağırdır doğru ama durduk yere kimseye sataşmam. Üstelik sözlü polemik ile bu saldırının ne ilgisi var? Saldırı yapacak insan önceden böyle önden sözlerle yüklenir mi?
Saldırı yaptıracak insan bilakis sinsi davranır, ses etmez. Ben mertçe tavrımı ortaya koydum. Bu saldırılarla benim hiçbir ilgim ve bilgim yok ve olması mümkün değil."
"KENDİSİNİ SAYGIN BİR GAZETECİ OLARAK GÖRMÜYORUM"
Yalçın, Alçı'nın "Peki kim bu saldırganlar Semih Bey? Hem Selçuk Özdağ, hem de Özdağ’ın Sayın Bahçeli’ye yönelik eleştirilerini kaleme alan gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun aynı gün saldırıya uğramasına ne diyorsunuz? Bu bir tesadüf olamaz herhalde" şeklindeki sorusu üzerine de şunları kaydetti:
"Öncelikle şunu söyleyeyim, evet Selçuk Özdağ’ı çok eskiden tanırım ama Orhan Uğuroğlu’nu tanımıyorum, hayatımda telefonla dahi konuşmadım. Kendisini saygın bir gazeteci olarak görmüyorum. Onu da dürüstçe söylemek isterim Nagehan Hanım. Fakat bu saldırı hadisesini de şimdi sizden duydum. (Ben Semih Bey’i cuma akşamüzeri saatlerinde aradım)
Bu hareketin delisi çoktur Nagehan Hanım. Talimat falan dinlemezler... Bakın biz 80 öncesinin içinden geldik. Saldırı, şiddet bunları bizzat yaşamış ve çok acılar çekmiş insanlarız. Şiddet kesinlikle yanlış ve gayrimeşru bir yöntem. Bırakın böyle bir saldırının arkasında olmayı tamamen bu saldırının karşısındayım Nagehan Hanım."
"BİZ KALEMLE VE DİL İLE MÜCADELE EDERİZ"
"Ben çok sert mücadele ederim ama sosyal medya üzerinden mesajlarla ya da gerekiyorsa mahkemede hakkımı ararım ve hesap sorarım. Biz kalemle ve dil ile mücadele ederiz. Şiddetle bizim işimiz olamaz. Ama 6 milyon oy almış bir lidere haksızca saldırana da en ağır sözlerle cevabını veririm."
Yalçın, "Ülkücü hareketin şiddetle ilişkisinde bir problem var" düşüncesinin haksız bir önyargı olduğunu söyledi. "Ülkücü gençler artık sokaklarda değiller" diyen Yalçın, "O durum 80 öncesinde kaldı. Ülkü ocakları kültür ve irfan ocakları oldu. Entelektüel merkezler oldu artık" ifadesini kullandı.