Meral Akşener Genel Başkanlığında kurulmasına sayılı günler kalan “yeni parti” ile ilgili Sözcü'den Nil Soysal'ın sorularını yanıtlayan Bağımsız Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ, parti adı üzerinde çalışmaların hala devam ettiğini söyledi.
Yeni partinin henüz kurulmadan FETÖ destekliyor iddialarının ortaya atıldığını belirten Özdağ, "Bize FETÖ'cü demek siyasi ahlaksızlığın zirvesidir. FETÖ son bin senelik tarihimizdeki en büyük iç düşmandır. FETÖ ile mücadele AKP'ye, yani eski ortağına emanet edilemez" diye konuştu. Özdağ "İktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi: Saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. Cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. Sayın Akşener, Atatürk'ün mirası olan Köşk'te kalacak. Bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. Devlette tasarruf ana ilke olacak. Sonra üretim ekonomisi başlayacak.
MHP'de Devlet Bahçeli'ye bayrak açarak Genel Başkanlığa aday olan, ancak daha sonra Meral Akşener ile birlikte partiden ihraç edilen Ümit Özdağ, kuracakları "yeni parti"ye ilişkin olarak açıklamalarda bulundu. Özdağ, "İktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?" sorusunu, "Saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. Cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. Sayın Akşener, Atatürk'ün mirası olan Köşk'te kalacak. Bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. Devlette tasarruf ana ilke olacak. Sonra üretim ekonomisi başlayacak" diye yanıtladı.
– Partinizin kuruluşunun açıklanması yaklaşıyor. Nasıl bir kurucular kurulu ve nasıl bir program olacak?
Değişimi temsil eden bir kurucular kurulu ve bir program ile geliyoruz. Partimizin önündeki en büyük iki mesele; ayrıştırılmaya, hatta düşmanlaştırılmaya çalışılan halkımıza tek bir millet ve kardeş olduğunu hatırlatmak ve son 14 senede tahrip edilen devlet kurumlarını onarmak olacak. Komşu ülkelerde önce halklar ayrıştırıldı, sonra ülkeler parçalanma sürecine sokuldu. Halkımızın ayrıştırılması ve devletimizin ayağa düşürülmesine izin vermeyeceğiz. Halkların ayrıştığı ülkeler, Irak, Suriye, Yemen ve Libya'ya dönüyor. Ayrışmayacağız. Bu düşmanlaşma ve ayrışma korkusu, hem yurtdışına göçü, hem de yurt içinde göçü tetiklemiş durumda. İran'da Humeyni devrimi sonrasında gerçekleşen dış göç benzeri bir süreci yaşamaya başladık. Türkler dünyada yurtdışında en fazla ev satın alan dördüncü millet oldu. İmkanı olan kaçıyor veya kaçacağı evi alıyor. Biz kimsenin kimseye tahakküm ettiği bir ülke istemiyoruz. Biz birlikte, bir arada, kardeşçe yaşam tarzlarımızı özgürce yaşadığımız bir ülke istiyoruz. Bundan dolayı kurucu heyetimizi seçerken bütün Türkiye'yi kucaklayan bir heyet oluşturmaya çalışıyoruz ve bunu başardık.
– Türkiye'yi kucaklayan derken, bu heyetin içinde her etnisiteden veya mezhepten insanlar mı olacak?
Biz insanları etnisite ve mezheplere göre değerlendirmeyiz. Vatansever olan herkese kapımızı sonuna kadar açtık. Ve kimseye mezhep veya etnisite sormadık. Gelenler içinde de herkesin olduğunu görüyor ve duyuyorum.
– Ama kurucular kurulundaki isimler gizemini koruyor hâlâ… Ne zaman açıklanacak?
Kurucular kurulunda geniş siyasi deneyime sahip olan, Türk toplumunun yakından bildiği isimler de, daha önce siyasetle hiç ilgilenmemiş isimler de olacaktır. Bu aşamada isimlerin paylaşılmamasının sebebi kurucular kurulu üyelerinin tamamının belli olmaması.
– Meral Akşener Genel Başkan, Koray Aydın teşkilat sorumlusu… Sizin göreviniz belli oldu mu?
Sayın Akşener dışında parti kurulma aşamasında yapılan görevlendirmelerin parti kurulduktan sonra devam edip etmeyeceği ile ilgili bir karar alınmış değil. Partinin resmen kurulmasından sonra ve kurulların oluşmasıyla birlikte kimin hangi görevi üstleneceği belli olacak.
– Partinizin adı Merkez Demokrat Parti mi olacak?
Partinin adı üzerinde çalışmalar devam ediyor.
– Parti henüz kurulmadan FETÖ destekliyor iddiaları ortaya atıldı…
Yılın en büyük komedisi… Bize FETÖ'cü demek siyasi ahlaksızlığın zirvesidir. FETÖ'nün mesela beni hedef alarak bana karşı hangi kumpasların kurulması gerektiği talimatını verdiğini ve bu talimatı hangi gazetelerin yerine getirdiğini ben de biliyorum, AKP de. Ben belgeler ile konuşurum, devlet belgeleriyle. FETÖ son bin senelik tarihimizdeki en büyük iç düşmandır. FETÖ ile mücadele AKP'ye, yani eski ortağına emanet edilemez. AKP'de at izi ile it izi o kadar birbirine karışmıştır ki, Erdoğan istese bile sonuç alamaz. Oysa bizim partimizde Türkiye'de en önemli, kararlı ve bilinçli FETÖ karşıtı uzmanlar, FETÖ'yü yok edecek dosyalarla hazırlanıyorlar.
bağımsız yargı, eşitlik
– Peki farklı siyasetlerden ve siyaset dışından gelen insanlar partinizde nasıl anlaşacak?
Farklı düşündüğümüz hususlar var ve olacak. Hem geçmiş ve bugün hem gelecek konusunda farklı yorumlarımız olacak, ancak üzerinde uzlaştığımız hususlar çok daha önemli. Öncelikle tasada ve kıvançta bir olan Türk Milleti'nin evlatlarıyız. Biz çocuklarımız ve torunlarımızın daha güvenli, daha özgür ve daha zengin bir Türkiye'de yaşamalarını istiyoruz. Biz, yasama, yürütme ve yargının ayrı olduğu bir ülke istiyoruz. Herkesin bağımsız yargı önünde eşit olmasını istiyoruz. Çocuklarımızın “Dördüncü Sanayi Devrimi”ni yakalayan bir ülkede okula gitmesini istiyoruz. İmam hatip, meslek lisesi, fen lisesi fark etmez daha kaliteli bir eğitim istiyoruz. Ankara'nın Şam, İstanbul'un Halep olmasına izin vermeyeceğiz.
– İktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?
Saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. Cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. Sayın Akşener, Atatürk'ün mirası olan Köşk'te kalacak. Bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. Devlette tasarruf ana ilke olacak. Sonra üretim ekonomisi başlayacak.
– Hızlı başladınız!… Programınızda neler var?
Türkiye'yi içine girdiği çok boyutlu kısır döngüden kurtaracak bir kadro ve program ile geliyoruz. Türkiye bugün tarihinin en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bu ağır sorunları aşmak için ekonomi, dış politika, eğitim, her konuda uzman kadrolar ile eylem planları hazırlıyoruz. İlk günden 365'inci güne kadar neler yapacağımız belli. Öncelikle, kimseyi dışlamayan, dışlandığı duygusunu vermeyen bir iktidar olacağız. Liyakati olan herkes, hangi partiye oy verirse versin bizim kadromuz, Türkiye'nin kadrosu olacak. Bütün toplumu kucaklayan tarzda kimsenin yaşam tarzı ile uğraşmayacağız, kimsenin uğraşmasına da izin vermeyeceğiz. Yıkılan devlet kurumlarını, eğitimi ve sanayiyi, Dördüncü Sanayi Devrimi'ni esas alarak yeniden inşa edeceğiz. Yoksa dünyayı yakalayamayız.
"Partimize yönelik kumpas başladı, mücadele ediyoruz"
– Kuruluş aşamasında ya da sonrasında partinize yönelik bir kumpas bekliyor musunuz?
Kumpas başladı bile. FETÖ üzerinden senaryo kurma çalışmaları var. Duyuyoruz. E ne de olsa karşımızda FETÖ'cülerin yanında yetişen bir ekip var. Bizim de tek bir cevabımız var. Diyoruz ki; “Yaptığınız yiğitliğe sığar mı? Kumpasların arkasına sığınmadan gelin mertçe bir siyasi mücadele yapalım!”
– Partinizin olmazsa olmaz ilkesi nedir?
Partimizin olmazsa olmaz bir değil birçok ilkesi vardır; Cumhuriyetin kuruluş esasları ve
Türk Milleti'nin milli ve manevi değerleri, ülkemizin toprak ve millet bütünlüğü, hukuk devleti ve parlamenter demokrasi ve Dördüncü Sanayi Devrimi esaslı reel sektörü canlandıracak büyük bir ekonomi stratejisi.
– Bu çerçevede Türkiye'nin ağır sorunlarını nasıl çözeceksiniz?
Öncelikle herkesin şu gerçeğin farkına varması lazım. Erdoğan'ın var olma savaşı, Türkiye'yi her yönden baskı altına alıyor. Bir zamanlar istikrarın sembolü olduğu söylenen Erdoğan, artık çöküşün lokomotifi konumunda. Ekonomi, sanayi, ihracat kanalları, finans sektörü, eğitim, sağlık her şey bu baskının altında eriyor. Yandaş basında ekonomi çok iyi gidiyor diye haber yaparak ülkeyi geliştiremezsiniz. Türkiye uzun bir süredir, kan kaybediyor. Dış borç alınarak yapılan bina ve yol ile gidilebilecek yol bitti. Türkiye gerilemekte. Gelecek nesillerin muhtemel kazançları rehin verilmektedir. Bu ekonominin sürdürülebilir olmadığını herkes, özellikle iş dünyası biliyor, biliyor ama iktidarın baskısı sebebiyle konuşamıyor. Türkiye'den korkunç bir servet kaçışı var. Türk ekonomisinin tek çıkış yolu var reel sektörü ayağı kaldırmak ve tarımı, hayvancılığı canlandırmak.
– Cumhurbaşkanı'nın FETÖ ile mücadelesine güvenmiyor musunuz?
Erdoğan'ın FETÖ mücadelesine güvenmiyoruz. Çünkü Erdoğan SÖZCÜ'yü, bizi, bütün muhalefeti FETÖ'cü ilan ederek FETÖ'yü sulandırıyor. Erdoğan'ın 5 metre ötesini görememek gibi bir sorunu var. FETÖ gibi tarihimizin en tehlikeli iç düşmanını 15 sene göremedi. FETÖ'nün katlettiği hukuku, masumlardan çaldığı hayatları, yalanlarını dolanlarını keyifle izledi. Her adımda FETÖ'den yana oldu. Kozmik Oda'nın anahtarını FETÖ' ye teslim ederek inanılmazı başardı. Suriye dış politikasının nelere mal olacağını da göremedi. Apo ile Anayasa hazırlamanın PKK'ya nasıl alan hakimiyeti sağladığını da göremedi. Şimdi de hukuksuz bir Türkiye'nin nelere mal olacağını, bugün yaptığı hataların yarın nelere yol açacağını göremiyor. Türkiye'yi hızla 1913 yılının şartlarına sürüklediğini bile göremiyor. Nil Hanım, Türkiye tüm dünya ile kavgalı bir ülke oldu. Erdoğan'ın dünya kamuoyundaki desteği Kaddafi'den, Saddam Hüseyin'den veya Kuzey Kore liderinden fazla değil. Erdoğan, hukuktan ve milli iradeden gelen gücünden kalanı 16 Nisan Kirli Referandumu ile tamamen kaybetti. Dolayısıyla hukukun ve özgürlüklerin değerini bilen bir heyet olacak bizim heyetimiz. Naralar atıp Yunanistan'a 18 ada bağışlayan değil. Türkiye'nin menfaatlerini koruyan bir heyet olacak, iç politikada oy peşine düşüp toprak kaybeden değil.
– Partinizi FETÖ sızmalarından nasıl koruyacaksınız?
Partimizin kapısı daha önce hangi partiye mensup olursa olsun bütün vatanseverlere açıktır. Tabii ki bir terör ve casusluk örgütü olan FETÖ nasıl TSK, MİT ve Dışişleri Bakanlığı'na ve AKP'ye sızdıysa muhtemelen bize de sızmayı deneyecektir. Bunu engellemek için elimizden gelen en yüksek itinayı göstereceğiz.
ÜMİT ÖZDAĞ KİMDİR?
Ümit Özdağ, 03.03.1961 yılında Tokyo/Japonya’da doğmuştur. Ümit Özdağ’ın Tokyo’da doğmasının nedeni, babası Muzaffer Özdağ’ın 27 Mayıs 1960’da gerçekleşen askeri müdahale sonrasında kurulan Milli Birlik Komitesi’nin önde gelen üyelerinden birisi olmasıdır. Aile 1963 yılı sonunda Türkiye’ye dönmüştür. Bu sayede Ümit Özdağ'ın çocukluk yılları Türkiye'de geçmiştir.
Ümit Özdağ ilk, orta ve lise eğitimini TED Ankara Koleji’nde gerçekleştirmiştir. Muzaffer Özdağ ise 1965 seçimlerinde CKMP yani MHP Afyonkarahisar Milletvekili olmuştur. Muzaffer Özdağ, 1965-1969 arasında MHP Genel Başkan yardımcılığı görevini gerçekleştirmiş ve 1969’da aktif siyasetten çekilmiştir.
Ümit Özdağ, lise yıllarında Ankara’da Çankaya Ülkü Ocakları’nda ve Ankara Koleji’nde ülkücü hareket içinde siyasi mücadeleye başlamıştır. Bu mücadele sürecinde ülkücü faaliyetlerden dolayı, Ankara Koleji’nden 1977/78 öğrenim yılının son günü dersler tamamlandıktan sonra, dönemin Ankara Valisi'nin talimatı ile atılmıştır. Bundan dolayı, Ümit Özdağ lise diplomasını Ankara’da Aktepe Lisesi’nden almıştır.
Ümit Özdağ, yüksek öğrenimini 1980-1986 yılları arasında Münih kentinde Ludwig Maximilians Üniversitesi’nde gerçekleştirmiştir. Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi’nde siyasal bilgiler, felsefe ve iktisat fakültelerinde okumuştur. Ümit Özdağ yüksek lisans çalışmasını “Türkiye’de Planlı Kalkınma ve Devlet Planlama Teşkilatı” üzerine hazırlamıştır.
Ümit Özdağ, 1986 yılında Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 1990 senesinde “Atatürk ve İnönü Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri” konulu çalışması ile siyaset bilimi doktoru olmuştur.
Dr. Özdağ, 1993 yılında “Menderes Döneminde Ordu-Siyaset ilişkileri ve 27 Mayıs Askeri Hareketi” konulu tezi ile siyasal teori doçenti unvanını almıştır.
Doç. Dr. Ümit Özdağ, 1994 yılında 2004 yılına kadar çıkacak olan “Avrasya Dosyası” adlı üç aylık uluslararası ilişkiler ve stratejik araştırmalar dergisini çıkarmaya başlamış ve editörlüğünü yapmıştır.
1980’lerin sonundan itibaren terörizm ve etnik sorunlar konularında araştırmalar yapan Özdağ, 1995 senesinde Doğu, Güneydoğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu illerimizden göç alan illerde sosyo-politik içerikli saha araştırmaları yapmıştır. 1997 senesinde Bitlis’in Mutki ilçesinde saha araştırması yapmıştır. 1996 senesinde Kuzey Irak’ta Erbil ve Süleymaniye’de ekonomik merkezli araştırmalar gerçekleştirmiştir.
Ümit Özdağ, 1997-1998 senelerinde ABD’de Baltimore’da Towson Üniversitesi’nde küreselleşme, Avrasya’da etnik sorunlar konularında araştırmalar yapmış ve aynı konularda ders vermiştir.
1992-1994 yılları arasında Ülkü Ocakları’nda Başbuğ Alparslan Türkeş’in talimatı ile özel eğitim grubuna ders vermiştir.
Ümit Özdağ, 1999 senesinde dünyanın en büyük stratejik araştırma merkezlerinden birisi olan Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi’ni (ASAM) kurmuştur.
2000 yılında ASAM’a bağlı olarak çalışan Ermeni Araştırmaları Enstitüsü’nü kurmuştur. Ümit Özdağ, ASAM’ın 2004 senesine kadar başkanlığını ve yönetim kurulu başkanlığını yürütmüştür.
Ümit Özdağ, 1999 senesinde üç aylık dergi olan “Jeoekonomi” adlı dergiyi kurmuş ve yayınlamıştır. 2000 yılında “Stratejik Analiz” adlı aylık strateji dergisinin yayına geçirmiştir. 2001 senesi başında “Ermeni Araştırmaları” ve “Armenian Studies” adlı dört aylık dergiyi yayına başlatmıştır. 2002 senesinde Londra’da “The Review of International Affairs” adlı üç aylık dergiyi ve “Ankara Papers” adlı kitap dizisini Frank Cass yayınevi ile birlikte yayınlamaya başlamıştır.
Prof. Dr. Ümit Özdağ, 2002 senesinde sadece TBMM üyeleri için “Jeopolitik Gündem” adlı bir çalışmanın yayına başlamıştır. Özdağ, Başbakanlık-TİKA için ise “Avrasya Analiz” adlı dergiyi düzenlemiş ve yayınlamıştır.
Ümit Özdağ, 2003 senesinde Diyanet İşleri Başkanlığı için dini ilişki ve sorunları stratejik açıdan inceleyen “Diyanet Araştırmaları Merkezi” (DİYAM) adlı stratejik araştırma merkezini kurmuş ve altı ay başkanlığını yapmıştır.
Ümit Özdağ, Harp Okulu, Polis Akademisi, Polis İstihbarat Dairesi, Milli Güvenlik Akademisi, Milli Güvenlik Akademisi Kamu Diplomasisi Kursları, Adalet Yüksek Okulu ve İçişleri Bakanlığında dersler ve konferanslar vermiştir.
Prof. Dr. Özdağ, Vaşington, Moskova, Tokyo, Yeni Delhi, Kahire, İskenderiye, Brüksel, Tahran, Bişkek, Alma Ata, Londra, Münih ve Tel Aviv’de değişik üniversite ve araştırma merkezlerinde konferanslar vermiştir.Bunun yanı sıra bir çok ülkede kongrelere katılmış, tebliğ sunmuştur.
Prof Dr. Ümit Özdağ 2005 yılından bu yana “21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü” Başkanlığını yürütmektedir.
Prof.Dr. Ümit Özdağ “21. Yüzyıl” adlı üç aylık düşünce dergisinin yayın kurulu başkanlığını yapmaktadır. Prof. Dr. Ümit Özdağ, ayrıca 3 aylık hakemli dergiler olan 21. Yüzyılda Sosyal Bilimler ile Milli Güvenlik ve Askeri Bilimler dergilerinin eş editörlüğünü yapmaktadır.
Güvenlik bilimleri, istihbarat bilimi düşük yoğunluklu çatışma, etnik sorunlar, Avrupa Birliği, Avrasya ve Ortadoğu konularında çalışan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın yayınlanmış yirmi üç kitabı, 11 editörlük yaptığı kitap, dört tercüme kitabı, Avrasya Dosyası, Stratejik Analiz, Türk Yurdu, 21 Yüzyıl gibi dergi ve gazetelerde yayınlanmış 300’ün üzerinde makalesi mevcuttur. Prof. Dr. Ümit Özdağ İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Ümit Özdağ’ın, Alp adlı 3 yaşında bir oğlu vardır.