Gün içinde vatandaşlara zor anlar yaratan ve en sık rastlanan sağlık sorunlarından olan migrendir. Vatandaşları bitkin düşüren migren ağrısından kurtulmak isteyen vatandaşlar internet arama motorlarında Migren ağrısı nedir ? Nasıl geçer? Hangi besinler tetikler?Ne zaman doktora gidilmeli ?Tedavisi nedir? sorularını araştırıyor. Bizlerde sizler için bu sorulara cevap aradık. İşte detaylar...
MİGREN AĞRISI NEDİR?
Sıradan bir baş ağrısı olmayıp tedavisi mümkün nörolojik bir hastalık olan migren, doktora en fazla başvurulan rahatsızlıklardan biridir. Migren hormonlarının aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katına ulaşmaktadır. Kadınların yaklaşık % 20'sinin, erkeklerin ise % 8'inin migrenli olduğu bilinmektedir. Migren baş ağrısı, zonklayıcı ya da keskin olarak özellikle şakak bölgesinde sabit olur. Memorial Hastanesi Nöroloji Bölümü uzmanları kişilerin yaşamını kabusa çeviren migren ve migrenin tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
ÇEŞİTLERİ
Migren çeşitleri doğur tedavi için çok önemlidir. Migrenin doğru değerlendirebilmesi için mutlaka ne tip migren olduğunu uzman bir doktora danışmalısınız. En sık görülen migren tipi “aurasız migren” dir. Migren ağrısına sahip olanların çoğunda aurasız migrene rastlanır. Migrenin diğer bir çeşidi olan auralı migrene sahip olanlarda da kimi zaman aurasız ataklar görülebilir.
NASIL GEÇER?
Baş ağrısı tedavisinde denenecek birçok ilaç bulunmaktadır. Migren tedavisindeki hedef, tetikleyici faktörleri azaltmak, sinir sistemindeki hassasiyeti ve ağrı sırasında ortaya çıkan damar ve damar çevresindeki olayları baskılamaktır. Temel tedavi, koruyucu ve atak tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır. Burada hastanın ağrılarının sıklığı tedavi kararında etkilidir. Örneğin; hastanın ağrıları ayda bir iki kez görülüyorsa sadece atak sırasında tedavi önerilir.
Ağrı tedavisinde basit ağrı kesiciler, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, ergotaminli ilaçlar ve triptanlar kullanılır. Ağrı kesici ilaçlar genelde masum ilaçlar olsa da, sürekli kullanıldıklarında böbrek ve diğer organlar üzerinde geri dönüşümsüz hasarları olabilir. Bu nedenle sürekli kullanımı tavsiye edilmez. Ağrı kesiciler atağın başında alınmalıdır. Koruyucu-önleyici tedavi ise bir ay içinde atak sayısı üçü, dördü geçiyorsa uygulanır. Koruyucu tedavide ilaçlar her gün alınır. Kalp ilaçları, depresyon ilaçları, epilepsi ilaçları bu amaçla kullanılmaktadır. Bu tip ilaçlar, kesinlikle doktora danışılmadan alınmamalıdır.
Bütün bu tedaviler dışında baş ağrılarında kullanılan bir takım alternatif tedavi yöntemleri vardır. Bunlara örnek olarak;
-Gerilim tipi baş ağrısında biofeedback (geri iletim - gevşeme eğitimi),
-Migrende akupunktur,
-Kronik ağrılarda doku masajı, Riboflavin, magnezyum, ‘fever few’ bitkisi içeren ilaçlar verilebilir. Bu tedaviler hastaların bir kısmında yararlı olabilmektedir.
-Botox son yıllarda baş ağrısı tedavisinde de kullanılmaya başlansa da, sık gelen ve kronik ağrılarda bir tedavi alternatifi olmakla birlikte çok pahalı olması nedeniyle öncelikli olarak kullanılan, pratik bir tedavi değildir.
Baş ağrısını engellemek için bir takım yaşam stili değişiklikleri yapabilirsiniz. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz.
Baş ağrısı tetikleyicilerinizi keşfedin, genelde günün hangi saati ve hangi aktiviteleri yaptıktan sonra başınızın daha fazla ağrıdığını hissettiğiniz not edin. Bu aktiviteleri imkanınız varsa azaltın.
-Alkol tüketiminizi sınırlayın. Alkol özellikle de kırmızı şarap baş ağrısına neden olmaktadır.
Nitrat içeren işlenmiş gıdalar, baş ağrısına neden olabilir. Bu gıdalara örnek olarak çikolata, işlenmiş etler verilebilir. Nitratlar vücuttaki kan damarlarına etki ederler. Bu nedenle beyindeki damarlar ile etkileşime girerek baş ağrısına sebep olabileceği düşünülmektedir.
-Uyku yoksunluğu: Uyku kalitesi ve süresi sağlıklı yaşam için önemli olmasının yanı sıra migren veya baş ağrısı ataklarından korunmak için de önemli bir unsurdur.
-Duruş bozuklukları: uzun süre bilgisayar ya da cep telefonu kullanımı sonrasında ense kaslarında bir takım yorulmalar ve ağrılar gözlenebilir. Bu gibi durumlarda sık sık pozisyon değiştirmek ağrı duymayı engelleyebilir.
-Açlık bir baş ağrısı tetikleyici olduğundan dolayı öğünleri atlamamak baş ağrısından korunmak için önemlidir.
-Stres: Bazı baş ağrı çeşitleri stres ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle yaşamınızda stresle başa çıkmak hem baş ağrılarınızın kontrolü hem de yaşam kalitenizi artırmanız açısından çok önemlidir.
HANGİ BESİNLER MİGRENİ TETİKLER?
Migrene neden olan besinleri peynirler ve tiramin içeren besinler şeklinde özetleyebiliriz. Tiramin, besin bekletildikçe, proteinlerin yıkılması neticesinde ortaya çıkar. Yıllandırılan yüksek protein içerikli besinlerde tiramin miktarı da artar. Özellikle peynirler ve şaraplar, alkollü içecekler ve işlenmiş etlerin bol tiremin içermesi nedeniyle migrene neden olduğunu söyleyebiliriz. Hangi peynirler migreni daha çok etkiler sorusunun cevabı ise yüksek tiramin içermeleri nedeniyle; Rokfor ve benzeri küflü peynirler (stilton, gorgonzola), Çedar, Beyaz peynir, Mozzarella, Permesan, İsviçre peyniri diyebiliriz.
Alkol: Kırmızı şarap, bira, viski ve şampanya migren dostudur. Migren ağrısını çabucak tetikleyebilir.
Gıda koruyucuları: Gıda koruyucuları içlerinde bulunan nitratların damarları genişletmesi nedeniyle migreni tetiklerler.
Soğuk gıdalar: Özellikle vücut ısısının yükseldiği egzersiz, yürüyüş esnasında ya da sıcak havalarda tüketilen soğuk havalar bazı kişilerde migren ağrısına neden olabilir. Özellikle alın ve şakaklarda hissedilen ağrı genellikle birkaç dakika sürer. Ayrıca çok soğukta kalmak da migreni tetikleyebilir.
Bunların dışında migrene iyi gelmeyen gıdaları şöyle sıralayabiliriz;
-Kuruyemişler ve kabuklu yemişler
-Tütsülenmiş (smoked) veya kurutulmuş balık
-Fırınlanmış mayalı yiyecekler (kek, ev yapımı ekmek, sandviç ekmeği)
-Muz, narenciye ürünleri (portakal, mandalina, turunç vb), kivi, ananas, frambuaz, kırmızı erik
Bazı kuru meyveler (hurma, incir, üzüm)
-Et bulyon ile yapılmış çorbalar (Gerçek et suyu için geçerli değildir)
-Aspartam ve diğer tatlandırıcılar
NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ?
-Ağrı sürekli ve artan şiddette ise
-İlk kez ağrıyla tanışan kişinin yaşı 10’un altında, 50’nin üstündeyse,
-Daha önce mevcut olan ağrının şiddeti, şekli değiştiyse, tedaviye cevap vermiyorsa,
-Baş ağrısı şimdiye kadar hayatında karşılaştığı en şiddetli ağrıysa ve ağrı bir fiziksel aktivite sırasında (ağır bir yük kaldırmak, cinsel ilişki) ortaya çıkmış ve şiddetini arttırmışsa mutlaka doktora gitmek gerekir.
-Kendinizde yukarıda bulunan etmenleri gözlemliyorsanız muhakkak bir nöroloji uzmanına danışın.
TEDAVİSİ NEDİR?
Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Migren tedavisine yönelik birçok ilaç mevcuttur.
Epilepsi, hipertansiyon, depresyon gibi başka hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların, aynı zamanda migreni önlemeye veya rahatlatmaya yardımcı olduğu bilinir.
Migren tedavisinde için kullanılan ilaçlar iki geniş kategoriye ayrılır:
Ağrı giderici ilaçlar: Migren atakları sırasında alınır ve ağrıyı durdurmak için kullanılır.
Koruyucu tedavide kullanılan ilaçlar: Bu tür ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için, günlük olarak, düzenli alınır.
Tedavi stratejisi kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlıdır.
Hamile veya emziren migren hastalarında bazı ilaçların kullanımı bebek açısından uygun değildir. Bazı ilaçlar çocukların migren ataklarında kullanılmaz. Doktorunuz migren atağınız için size en uygun ilacı önerecektir.
KRONİK MİGREN TEDAVİSİ
Kronik migren tanısı son üç ayda süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az 4 saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olan hastalarda ve bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabilir.
Kronik migren toplumda % 1, 3 - 2, 4 oranında görülen, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılığa yol açan, kişinin işteki performansını ve aile hayatını etkileyen ciddi bir sağlık problemidir.
Kronik migren hastaları sıklıkla migren tedavi kılavuzlarında önerilen hemen hemen her ilacı denemiş, tedaviler yeterli sonuç vermediği için sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanan ya da ilaçlardan mudunu kesmiş ve şiddetli ağrıyla yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durumla baş etmek zorunda kalan, bu nedenle ruh sağlıkları da bozulma riski ile karşı karşıya olan kişilerdir.
SOĞUK HAVA VE MİGREN
Soğuk havalar, migren ataklarınızı tetiklemeden önleminizi alın!
Migren hastaları sıklıkla hava değişimlerinin ağrılarını tetiklediğinden yakınır. Bu konuyla ilgili yapılan bilimsel nitelikli araştırmalar migren ile hava ilişkisini net olarak ortaya koyamamakla beraber, bir grup hastanın hava değişimlerinden etkilendiğini desteklemektedir.
Rüzgar, fırtına, aşırı parlak güneş ışığı, yüksek nem oranı, yüksek basınç oranı başlıca bilinen meterorolojik tetikleyicilerdir.
Meteorolojik tetikleyicilerden korunmak kolay değildir:
-Bir ağrı günlüğü tutun. Hangi koşullarda ağrınızın tetiklendiğini belirlemeye çalışın
-Sağlıklı beslenin, aç kalmayın
-Bol su için
-Düzenli egzersiz yapın
-Uyku ritminizi aksatmayın, ne fazla ne da az uyuyun.
-Stresinizi arttıracak ortamlardan uzaklaşın
-Migren için önerilmiş tedavileriniz varsa, aksatmayın
-Yağmurun yağmasını, yüksek hava basıncını önleyemezsiniz. Sizi rahatsız eden hava koşullarında mümkünse, dışarı çıkmayın. Hava çok güneşli ise kendinizi şapka ve gözlükle koruyabilirsiniz.
Bazen tek bir tetikleyici değil, ama birden fazla tetikleyici üst üste geldiğinde ağrı gelişir. Mesela rüzgarlı bir günde açsanız ve stresiniz yüksekse, migren ağrınızın tetiklenme olasılığı artar.
Ağrının sıklaşması durumunda mutlaka bir Nöroloji uzmanına tedavi olmak için başvurun. Unutmayın yoğun ağrı kesici almanız sadece mide ve böbreklerinize zarar vermez, aynı zamanda baş ağrılarının daha da sıklaşmasına yol açacaktır.
Kaynak: Medical Park, Memorial, Acıbadem