Monarşi ne demek? Kaç çeşit monarşi vardır? Monarşinin özelikleri nelerdir? Monarşi ile yönetilen ülkeler hangileridir? Monarşi yönetimi bir çok ülkede hakim olurken halk isyanları ve devrimler sonucunda son bulmuştur. Monarşi yönetim şekli hakkında merak edilenleri haberimizden ulaşabilirsiniz.
Monarşi tarih boyunca çok yaygın olmuş bir yönetim sistemidir. Kelimedeki “mono” ifadesinden de anlaşılacağı gibi idarenin tek bir kişinin elinde toplanması monarşinin en temel özelliğidir. Devletin en tepesinde bütün gücü elinde bulunduran “monark” yani hükümdar bulunur. Hükümdar farklı dil ve kültürlerde kral, han, sultan, bey, padişah gibi unvanlar da kullanabilir.
Yazının genelinde monarşi nedir sorusunu irdelerken, monarşinin temel özelliklerine ve çeşitlerine de değineceğiz.
monarşi nedir, ne demek
MONARŞİNİN ÖZELİKLERİ NELERDİR?
Monarşi ne demek artık biliyoruz. Şimdi de bütün monarşilerde ortak olan bazı özellikleri değinelim.
Yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin en temelinde bir kişi vardır.
Hükümdar köklü bir hanedana sahiptir ve yönetim hakkı miras usulüyle devredilir.
Hükümdar hükmetme yetkisine ömür boyu sahiptir.
Toplum ve devlet hükümdara bağlıdır. Hükümdar da toplum ve devlete bağlıdır.
Hükümdar yurttaşların birliğinin bir sembolüdür.
Monarşilerde kana veya soya bağlı bir aile hükmetmekle yetkilidir. Cumhuriyet ile yönetilen ülkelerde bu durumun anlaşılması biraz güçtür. Çünkü esasen cumhuriyet monarşinin tam tersidir. Yönetimde sınıfsal ayrıcalıklı bir gurubun olmamasına cumhuriyet denir.
MONARŞİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
Monarşi çok köklü bir yönetim sistemi olmasına rağmen farklı zaman ve toplumlarda bazı farklılıklarla uygulanmıştır. Gerektiğinde ayakta kalmak için çağın getirdiği değişimlere ayak uydurarak kendini değiştirmiştir. Monarşiyi anlamak için en yaygın monarşi türlerini bilmek gerekir.
Monarşiler mutlak ve meşruti olarak temelde ikiye ayrılır. Ancak bunun yanında yönetiminin çeşitli niteliklerine göre farklı sınıflandırmalar yapılabilir. Örneğin hükümdarın sadece erkek çocuk olduğu monarşiler ile kadınların da hükümdar olabildiği monarşileri ayırabiliriz.
MUTLAK MONARŞİ NEDİR?
Mutlak monarşi tarihte bildiğimiz en klasik ve yaygın olan monarşi türüdür. Hükümdarın yetkileri adeta sınırsız denilebilecek düzeydedir. Hükümdarın kararı kesin hükümdür. Bu açından hükümdar yürütmenin yanında yasama ve yargılama haklarına da sahiptir.
Osmanlı Devleti son yarım asrına kadar mutlak monarşi ile yönetilmiştir. Ancak bununla birlikte hükümdarların da çeşitli yasalarla kısıtlandığını görebilmekteyiz. Örneğin devletin teokratik kimliğinden dolayı hükümdarın da dinin hükümlerine bağlı olması söz konusudur.
Mutlak monarşilerde merkezi otorite güçlüdür. Avrupa’da zamanla derebeyliklerin ortadan kalkmasıyla krallar daha çok güç kazanmış ve mutlak monarşiler yaygınlaşmıştır.
MEŞRUTİ MONARŞİ NE DEMEK?
Bazen seçimli monarşi ya da parlamenter monarşi olarak adlandırılan yönetim sistemi bugün Avrupa’da hala yaygın olan bir sistemdir. Meşruti monarşi denince akla gelen ilk örnek doğal olarak İngiltere'nin merkezinde olduğu krallıktır. Çünkü çok eski bir meşrutiyet olmasının yanı sıra devamlılık ve başarı sağlamıştır.
Meşruti monarşi ya meşrutiyet hükümdarın yetkilerinin anayasa veya bir sözleşme ile sınırlandırıldığı sistemdir. Meclis halk tarafından seçilir ve şekillendirilir. Hükümdar en üst kurum olarak birliği temsil eder ve bir onay makamıdır.
Bugün İngiltere'de güçlü bir demokrasi olmasına rağmen İngiltere meşruti bir monarşidir. Teorik monarşi olarak görülen bu tür yönetimlerde demokrasinin gayet iyi işlediği çeşitli örneklerde görülmektedir. Hükümdarın yetkisi tamamen semboliktir.
Osmanlı son dönem aydınlarının genel isteği İngiltere'ye benzer bir meşrutiyet kurmaktı. Böylece hükumetin denetlenmesi ve devletin kurumsallaşması ile birçok sorun çözülecekti. Ancak Mustafa Kemal bu görüşlerin ötesine geçerek Fransız Devrimindeki gibi bir dönüşümle monarşiyi kaldırarak yerine cumhuriyeti getirmiştir. Bu toplum binlerce yıldan bu yana ilk kez cumhuriyetle tanışmıştır.
TEOKRATİK MONARŞİ NEDİR?
Monarşi ile ilgili merak edilen kavramlardan biri de teokratik monarşi kavramıdır. Bu kavram tek hükümdarın dini ilkelere bağlı olarak yönettiği ve dinin devletin ana ideolojisi olduğu durumlarda ortaya çıkar.
Hükmetme yetkisinin Allah’tan alındığına inanmak teokratik bir monarşi için yeterli değildir. Aynı zamanda devletin ana ekseninin de din merkezli olması gerekir. Suudi Arabistan teokratik monarşiye örnek olarak gösterilebilir. Hanedan hükümdarlığının olduğu bu ülkede devletin ana omurgası İslam dini üzerine oturmuştur.
Vatikan ise teokratik kimliğinin yanında seçimli monarşi olarak değerlendirilmektedir. Çünkü Papalar babadan oğla değil seçimle iş başına gelmektedir.
MONARŞİ İLE YÖNETİLEN ÜLKELER HANGİLERİDİR?
İşte o ülkeler;
Avusturalya (Federal Meşruti Monarşi)
Bahreyn (Mutlak Monarşi)
Belçika (Meşruti Krallık)
Birleşik Arap Emirlikleri (Monarşi ile yönetilen 7 emirlikten oluşan federasyon)
Büyük Britanya (İngiltere) (Meşruti Krallık)
Danimarka (Meşruti Krallık)
Fas (Meşruti Krallık)
Hollanda (Meşruti Krallık)
İspanya (Meşruti Krallık)
İsveç (Meşruti Krallık)
Jamaika (Meşruti Monarşi)
Japonya (Meşruti Monarşi)
Kanada (Meşruti Monarşi)
Kuveyt (Meşruti Monarşi)
Lüksemburg (Meşruti Monarşi)
Monako (Meşruti Monarşi)
Malezya (Federal Meşruti Monarşi)
Nepal (Meşruti Monarşi)
Norveç (Meşruti Krallık)
Papua Yeni Gine (Meşruti Monarşi)
Suudi Arabistan (Mutlak Monarşi)
Tayland (Meşruti Monarşi)
Umman (Meşruti Monarşi)
Ürdün (Parlementer Monarşi)
Vatikan (Seçime Dayalı Mutlak Monarşi)
Yeni Zelanda (Meşruti Monarşi)