Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bir dizi temaslar için geldiği Mersin'de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Siyaset gündemini değerlendiren Muharrem İnce, CHP'den ayrılması hakkında konuşurken altılı masa hakkında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
"KENDİLERİ BİR ARAYA GELİNCE DEMEK Kİ MEMLEKETİN SORUNLARINI KONUŞMUYORLAR"
Altılı masayı değerlendiren Muharrem İnce, "Ben oradan milletin lehine bir iş çıkacağına inanmıyorum. Erdoğan yorgun, Erdoğan ortak akıldan uzak, Erdoğan'ın etrafını yalakalar sarmış. Oradan hayır gelmez. 6'lı masa da artık kısır günü mü, altın günü mü, dolma günü mü bilmiyorum. Birbirlerine mesajları grup başkan vekilleri, genel başkan yardımcıları tarafından medya üzerinden veriyorlar. Kendileri bir araya gelince demek ki memleketin sorunlarını konuşmuyorlar." dedi.
"NEREDE ANLAŞACAK BUNLAR?"
Altılı masanın birçok konuda uzlaşma sağlayamamasına değinen İnce, "İstanbul Sözleşmesinde anlaşamamışlar. Libya Tezkeresinde anlaşamamışlar. Terörle mücadelede anlaşamamışlar. Kamulaştırmada anlaşamamışlar. Ergenekon, Balyoz'da anlaşamamışlar. Cumhurbaşkanı adayında anlaşamamışlar. Nerede anlaşacak bunlar? 6'lı masayı devam ettirsinler. Bir itirazım yok, oraya gelmek gibi bir niyetimiz de talebimiz de yok. Zamanı geldiğinde gerekli ittifaklar kurulur" diye konuştu.
"CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMAK İSTİYORUM"
İnce, Türkiye'de iktidar kadar bir de muhalefet probleminin olduğunu ifade etti. "Belki de bu muhalefet değişmeden bu iktidarı değiştirmek zor." diyerek sözlerine devam eden İnce, cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini belirterek,"Belki de biz onun için ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolundan diyoruz. Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum. Ancak bizim partimizde işler biraz zor. Bizde adayı üyeler seçiyor. Diğer partiler gibi değil. Bu bir cesaret işidir. CHP'de böyle olsaydı eğer ben partiden ayrılmazdım" ifadelerini kullandı.
Ayrıldığı CHP'de demokrasi olmadığını dile getiren İnce şunları söyledi: "Yani demokrasi olsaydı ben CHP'den ayrılmazdım. Genel başkanı üyeler seçsin deselerdi herhalde ben olmuştum çoktan, ayrılmama da gerek kalmamıştı. Tribünler beni alkışlıyordu, sahadaki bin 200 kişi beni seçmiyordu. İşte bu Türkiye'de demokrasiye örnek. Üyeler seçiyor genel başkanı, üyeler seçiyor cumhurbaşkanını."
"BAZILARI İLKELERİ İÇİN PARTİSİNİ TERK EDER, BAZILARI DA PARTİSİ İÇİN İLKELERİNİ TERK EDER"
Partilerinin Atatürkçü bir parti olduğunu belirten İnce, kendi partisinin ve CHP'nin politikasını karşılaştırarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Memleket Partisi 'Ne işimiz var Libya'da?' demez. CHP'liler gibi demem. Zaten onları görünce iyi ki ayrılmışım diyorum. Ben o çizgide bir adam değilim. Bazıları ilkeleri için partisini terk eder, bazıları da partisi için ilkelerini terk eder. Ben ilkelerim için yaşarım. Mavi Vatanı destekliyorum. Doğu Akdeniz'deki enerjide pay almaktır. Ben torunlarımız fakir kalsın istemiyorum. Doğu Akdeniz'de söz sahibi olacağız. Antalya körfezine sıkışmış bir devlet olamayız biz. Kara devleti olmayacağız. Gerekirse şimdi canımız yanacak, önemli değil. Bunlar gelecek güzel günler için. Yıllar önce İran Atom Enerji Kurumu Başkanının sözünü hiç unutmuyorum. '60 yıl daha Batı'nın tazyikine dayanabilirsek, 300 yıl rahat edeceğiz' dedi.
Ben bu mantıkta bir adamım. Azerbaycan'a yardım etti Türkiye Cumhuriyeti. Ben maalesef Azerbaycan'a yardım ettik demiyorum, az bile ettik diyorum. Ben Cumhurbaşkanı olsam daha fazla ederdim. İHA'lar, SİHA'lar konusunda Türkiye başarılı mı, evet başarılı. Erdoğan'ın damadı var orada, beni bu ilgilendirmez. Başarılı mı değil mi? Sen Cumhurbaşkanı olursan desteğin sürecek mi? Tabi ki sürecek, hiç kuşkunuz olmasın. Hatta daha gelişmesi için çalışacağız. Böyle bir muhalefet olmaz, her şeye karşı. Her şeye karşı olunmaz. Doğru varsa doğru diyeceğiz, yanlış varsa yanlış diyeceğiz."