Muş'ta "Türkiye'de Tarım Ürünleri ve Yem Bitkileri Üretiminin Durumu, Sorunları ve Çözüm Yolları" çalıştayı düzenlendi.
Muş Alparslan Üniversitesi (MŞÜ) ev sahipliğinde 1071 Malazgirt Kongre ve Kültür Merkezinde Tarım ve Orman Bakanlığı, Muş Valiliği, Muş Belediyesi, Muş Alparslan Üniversitesi, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı ile Türkiye Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri Birliğinin paydaşlığından düzenlenen çalıştaya; Muş Valisi İlker Gündüzöz, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Tütün ve Alkol Dairesi Başkanı Ahmet Kavak, İl Jandarma Komutanı Albay Bülent Baykal, MŞÜ akademisyenleri, konuşmacılar, kamu kurum amirleri, muhtarlar ve çiftçiler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Türkiye Tütün Üretim ve Pazarlama Kooperatifleri Birliği Genel Başkanı Şeyhmus Solgun, tütünün milli ve yerli bir ürün olduğunu söyledi. Tarihte birçok kez ülkenin borcunu tütünden ödendiğini kaydeden Solgun, "Türkiye'nin tütünde ciddi özellikleri var. Oryantalde dünya lideriyiz, tek başına içilir özellikte dünya lideriyiz. Dünyada 168 ülkede tütün üretimi yapılır, 62 tütün çeşidi Türkiye'de yetişir. Türkiye'nin toprak özellikleri bambaşkadır. Ege'nin ayrı bir özelliği var, Karadeniz'in ayrı bir özelliği var, Doğu ve Güneydoğu'nun ayrı bir özelliği var. Türkiye'de yetişmeyecek tütün çeşidi yoktur" dedi.
DAKA Muş Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Fuat Özkan ise, Muş'un 15-20 yıl içerisinde Doğu Anadolu Bölgesinin tarım kuruluşu haline geleceğini ifade ederek, "Tarım kuruluşunun kalbi Muş'ta atacaktır. Özellikle bu yıl yaklaşık 95 köyü gezip sosyoekonomik inceleme yaptık, çeşitli araştırmalar yaptık, eğitim faaliyetleri yürüttük" ifadelerini kullandı.
Muş Belediye Başkanı Feyat Asya da, "İlimiz gerçekten öncelikle güvenliğin temin edildiği, huzurlu, kardeşliğin egemen olduğu, tahammül kültürümüzün sonuna kadar açık olduğu ve ciddi manada koordinasyon içerisinde siyaset mekanizmasıyla, üniversitesiyle, meslek odalarıyla, kamu kurumlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, seçilmiş mahalle ve köy muhtarlarıyla bir birliktelik içerisindeyiz" diye konuştu.
Muş Valisi İlker Gündüzöz ise, "Anadolu'nun giriş kapısı Malazgirt'e zaten laleler yakışırdı ve şehrin sembolünde, valiliğin, belediyenin, üniversitenin ambleminde bulunan lalenin bu kadar yakıştığı herhalde başka bir diyar olamazdı. Onun için laleler şehri Muş'umuza selam getirdim Ankara'dan. İnşallah bir Muşlu olarak hep birlikte güzel, hayırlı hizmetlere vesile oluruz. Bu çalıştayın tarıma, yem bitki üretimine ve diğer bitkisel üretime katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Bilgi her şeyin önünde, bilgisiz yapılan şeylerin sonucunun çok iyi olması, beklenen, arzu edilen şeyin tecelli etmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bilimsel faaliyetleri desteklemek lazım. Rektör yardımcımızın kürsüdeki heyecanını görünce, bu desteğin misliyle katlanarak devam etmesi gerektiğine inanıyorum. Hocamız şevkle, heyecanla yeni bir talebeymişçesine bu kürsüde hitap etti ve bizi mutlu etti. Bu heyecanın hepimizde olması lazım, sosyal hayatımızda olması lazım, okurken öğrencilerimizde olması lazım. Biz yıllarca bu coğrafyada ağabeylik yaptık, bu coğrafyada liderlik yaptık ve yine bu coğrafya bizden bu liderliği, bu hamiliği istiyor, bekliyor. Onun için çok çalışmamız lazım. Bu çalıştayın esas konusu tabi tarım ve tarımsal faaliyetler. Tarım denince tabi kırılan bir zemin söz konusu. Tarımın doğasında arzla talebin aynı dönemde gerçekleşmemesinden kaynaklanan bir bilimsel gerçeklik vardır. Bugün eğer fiyatlar yüksekse, çiftçiler bu arzı bir yıl sonra ya da bir üretim döneminden sonra karşılamak üzere ekinlerini ekiyorlar. Yani bir fabrikada üretim bandına giren mal bir saatte belki çıkıyor, belki bir gün de diğer taraftan çıkıyor. Girdiler çıktı olarak çıkıyor, ama tarımsal üretimde böyle değil. Belli bir zaman dilimine ihtiyacınız var. Tarımın doğasında olan bu gecikmeli arz, tarımın fiyatlara doğrudan doğruya hemen, anında reaksiyon vermesine imkan vermiyor. İmkan vermemesi de tarımsal üretimin piyasada kırılgan bir takım şartlarla karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Son 13 yılda bir milyar lira civarında çiftçilerimize Türkiye Cumhuriyeti Devleti destek vermiş. Dolayısıyla bu önemli bir destek. Muş'un 400 bin nüfusunun 200 binden fazlasının kırsal alanda yaşadığını görüyoruz. Şehir nüfusumuz daha az" şeklinde konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edilerek yemeğe geçildi. Yemeğin ardından çalıştay devam etti.