Tavukta göğüs eti fiyatlarının artmasıyla ilgili konuşan tavuk üretim merkezi sahibi Mustafa Aksoy, "Hangi ürüne talep daha çok olursa onun fiyatı artıyor. Göğüs etine talebin olmasının obeziteyle ilgili olduğunu tahmin ediyorum. İnsanların şişmanlık problemi var" dedi.
Türkiye'nin beyaz et ihtiyacının yüzde 24'ünü karşılayan Bolu'da yaklaşık 20 yıldır sektörün içerisinde olan tavuk üretim merkezi sahibi Mustafa Aksoy, bu yıl olduğu gibi bir tavuk piyasasına daha önce hiç rastlamadığını belirterek, "Çünkü kurban bayramından sonra her zaman tavuk fiyatlarında nisbi düşüş olurdu. Ama bu yıl dövizin artması, maliyetlerin yükselmesi, bu fiyatların geri gelmesine imkan vermedi. İlk defa kurbandan sonra fiyatları düşürmedik. Çok enteresan bir yıl oldu" dedi.
"6 tavuk işletmesi vardı, 3'e indi"
Bu yıl ki tavuk trendinin çok değişik işlediğini vurgulayan Aksoy, "Göğüs etinin bu kadar talep edildiği yıl da ilk defa bu yıl. Geçmişteki tecrübelerimizle örtüşmüyor. Bu yıl farklı bir pazarla karşı karşıyayız. Ona göre de kendi pozisyonumuzu almak zorundayız. Bolu'da yakın zamana kadar 6 tane tavuk işletmesi vardı. Bunlar şimdi 3'e indi. Bu 3 firma, sektörü Bolu piyasasında devam ettiriyor. İşimiz çok zor. Tamamen kendi imkanlarımızla bu piyasanın zorluklarını göğüslüyoruz. Ne kadar daha buna dayanabiliriz bilmiyorum. Bolu'daki tavuk üretimi, önceden Türkiye'nin yüzde 30'unu karşılıyordu, şimdi 24'ünü karşılıyor" ifadelerini kullandı.
"Bu bir arz talep işi"
Göğüs etinin fazla tercih edilmesinin fiyatın artmasına sebep olduğunu kaydeden Aksoy, "Bunun karşılığında but etinin yenmemesi de but fiyatlarının düşmesine sebep oluyor. Tüketiciler bilinçli hareket etmedikleri, duygularıyla hareket ettikleri için göğüs etine yöneliyorlar. Göğüs etine yönelince de fiyatları artıyor. But etine yönelmeleri lazım. But eti hem besleme açısından hem lezzet açısından hem de bizim Türk geleneklerimize göre daha uyan bir et. Dolayısıyla but etini tercih ederlerse hem daha lezzetli tavuk eti yiyecekler hem de çok daha ucuz tavuk etiyle beslenmiş olacaklar. İnsanlar sadece göğüs etine yönelmesin. But etini de tercih etsinler. Pahalılık diye bir cümleyle karşılaşmayacaklar" şeklinde konuştu.
"Yem maliyeti artınca tavuk etinin maliyeti artıyor"
Döviz fiyatı arttıkça yem maliyetinin arttığını belirten Aksoy, "Tavuk eti olana kadar ki bütün devreleri kıymetli. Gerek civcivin ana ırklarının Türkiye'ye gelmesi dövize bağlı. Tavuk yeminde kullandığımız soya fasulyesi yüzde 95'i dövize bağlı. Dolayısıyla döviz fiyatı arttıkça yem maliyetimiz artıyor. Yem maliyeti artınca tavuk etinin maliyeti artıyor. Biz de bunu fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz. Şu anki tavuk eti fiyatları maliyet fiyatlarıdır. Entegreler hiçbir kar elde etmeden işlerini yürütüyorlar bu dönemde. Eğer döviz düşer yem ham madde maliyetleri düşerse belki kar etme imkanları olacak" diye konuştu.
"Market fiyatlarına müdahale edemiyoruz"
Marketlerdeki son fiyatlara müdahale edemediklerinin altını çizen Aksoy şunları söyledi:
"Marketlerin fiyatlarını tespit etmelerinde biz yasa gereği etkili olamıyoruz. Çünkü Türkiye serbest piyasa ekonomisini tercih etmiş bir ülke. Bu fiyatlara müdahale edersek biz kanunlar karşısında suç işlemiş oluyoruz. Biz sadece satabilmelerini önerdiğimiz fiyatlarla teklif ediyoruz ama marketlerdeki son nihai fiyatlar marketlerin tespit ettiği fiyatlardır. Bunlara yasa gereği müdahale etme şansımız yoktur. Marketlerin kimisi yüzde 25 karla satar, kimisi yüzde 10 karla satar. Bu marketlerin tercihidir. Vatandaşların marketleri kasapları gezerek uygun fiyatlara alabilecekleri yerleri tespit etmeleri lazım. Boşuna marketçilere çok para vermenin bir anlamı yok."