Mutant virüs nedir? Mutasyon geçiren virüs daha mı tehlikeli? | Mutant coronavirus

İlk olarak İngiltere'de ve ardından Hollanda, Danimarka, İtalya ve Güney Afrika'da görülmesiyle dünyaya korku salan yeni tip koronavirüsün mutasyon geçirmişv versiyonu, vatandaşların kafalarında birçok soru işaretine neden oldu.

Çin'in Vuhan kentinden başlayarak tüm dünyayı olumsuz etkisi altına alan yeni tip koronavirüs hızla yayılmaya devam ederken virüsün mutasyona uğradığı ve yeni türün eskisinden yüzde 70 daha hızlı yayıldığı bilgisi, tüm dünyayı dehşete düşürdü. Uzmanlardan gelen açıklamalar, tedbirleri sıkılaştırmak yönünde olmakla birlikte bu değerlendirmeleri duyan internet kullanıcıları, arama motorlarında, Mutant virüs nedir? Mutasyon geçiren virüs daha mı tehlikeli? | Mutant coronavirus konularını araştırmaya koyuldu. İşte mutant virüs olarak bilinen yeni tip koronavirüsün mutasyon geçirmiş versiyonuna dair tüm merak edilenler...

MUTANT VİRÜS NEDİR?

Virüsler, diğer mikroorganizmalardan daha fazla genetik varyasyonlara açıktırlar ve maruz kalırlar. Bu değişiklikler, genellikle, genetik yapıda oluşan ve fenotipe de etkileyen mutasyonlar sonucunda ortaya çıkmaktadırlar. Virüsler uygun (permisif) canlı sistemlerde (deneme hayvanları, embriyolu yumurtalar, hücre kültürleri) üreyerek kısa bir süre içinde milyonlarca hatta milyarlarca yeni nesil oluşturabilmektedirler. Gayet doğaldır ki, DNA veya RNA'nın bu kadar fazla replikasyonları sırasında, genetik düzeyde kendiliğinden (doğal veya spontan olarak) bazı değişmeler meydana gelmektedir.

Bazen de, virüslerin üretildikleri ortama ilave edilen bir kısım mutajenik maddeler, mutasyonlara yol açarak, böyle değişikliklerin oranını daha da artırmaktadır. Spontan mutasyonların oranı, normal koşullar altında, genellikle, çok sınırlı (10-6 - 10-8 arası) olmasına karşın, mutajenik maddelerin katılımı ile bu oran çok yükselmektedir (10-3 - 10-4).

Mutasyonlar sonucunda, orijinallerine göre değişik genotipte ve buna bağlı olarak fenotipte gözlemlenen ve saptanan yeni nesiller (mutantlar) meydana gelirler. Ancak, mutasyonları tam veya kısmen de olsa önlemek ve düzeltmek için, üredikleri sistemlerde, bazı mekanizmalar da yok değildir. Bu düzeltme sistemleri, virüslerin genomlarından ziyade, hücrelerde bulunmaktadır. Bunlar da çoğu zaman yetirsiz kalmaktadırlar. Çünkü, bazı virüslerin replikasyonları ve ekspresyonlarında görevli enzimlerinin böyle bir aktivitesi bulunmamaktadır. Bu olgu, bakterilerde çok daha etkindir.

Virüslerin fazla sıklıkta mutasyonlarla karşı karşıya gelmelerinin diğer nedenleri arasında, bunların genetik materyallerinin daha komplike bir karakter taşımasıdır. Şöyle ki, virüslerin DNA veya RNA karakterinde bir genetik materyale sahip olmaları yanı sıra, tek veya çift iplikçikli, segmentli-segmentsiz, lineer-sirküler, pozitif veya negatif polariteli, bazılarının süpersarmal bir özellik taşımaları, ayrıca replikasyon yerlerinin nukleus veya sitoplasma olmaları, virus familyaları arasında replikasyon sırasında değişik enzimlerin ardışık fonksiyonel bulunmaları ve diğer nedenler bu mutasyonların oluşmasında kolaylaştırıcı faktör olarak etkilemektedirler.

Mutasyonların bazıları hafif veya belli-belirsiz (silent) olmakta, genomda önemli değişiklikler yapmamakta ve tamiratı da kolayca yapılabilmektedir. Buna karşın bir kısmı ise, genetik materyallerde önemli bozukluklar yaparak (virulens, patojenite, antijenite ve diğer önemli faktörlerde), orijinal (parental) viruslara oranla farklı genotipte mutantların ortaya çıkmasına ve hatta bazı mutasyonlar da virusların ölmesine (letal mutasyon) yol açmaktadırlar. Bu son türdeki mutasyonlar, nukleik asitlerin temel niteliğindeki genlerinde oluşan, köklü ve tamiri yapılamayan değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Silent mutasyonlar, genellikle, viral genomda, bir bazın girmesi veya çıkması ile karakterize olan türdeki varyasyonları kapsamakta ve bir kaç generasyon sonra tamir edilebilmektedirler.

Bazı değişiklikler de, genetik defektif virüslerin (bunlar, helper virüslerinin yardımı ile hücrelerde replike olabilir ve çoğalabilirler) ortaya çıkmasına yol açarlar.

Temel genlerin dışındakilerde oluşun mutasyonlar bazen, antiviral ilaçlara karşı virüslerin direnç kazanmasına ve antijenite de önemli değişikliklerin ve buna bağlı olarak ta alt serotiplerin meydana gelmesine neden olabilmektedirler.

Nukleik asitlerin yapılarını oluşturan bazların sırasında ve türlerinde bir çok tarzda değişiklikler görülebilmektedir. Bunların arasında başlıca,  

1) Nukleik asitlerin normal baz sıraları arasından bir baz çiftinin çıkması (delesyon) veya baz sıraları arasına bir baz çiftinin girmesi (insersiyon) sonucunda mutasyonlar ortaya çıkabilirler (çift iplikçikli genoma sahip viruslarda).

2) Baz sıraları arasına bir bazın girmesi veya baz sıralarından bir bazın çıkması sonucunda mutasyonlar görülebilir (tek veya çift iplikçikli genomlarda).

3) Bir baz çiftinin yerini yine aynı türden diğer bir baz çiftinin (transisyonel mutasyonlar) veya farklı türden bir baz çiftinin alması (transversiyonal mutasyonlar) mutasyonlara yol açabilir (çift iplikçikli genoma sahip viruslarda) (nokta mutasyonları).

4) Aynı iplikçik üzerinde yan yana bulunan bazlar arasında kovalent bağlar kurularak ortaya çıkan birleşmeler (genellikle, timin dimerleri arasında oluşan dimerizasyon gibi) mutasyonlara neden olabilmektedir (tek veya çift iplikçikli genomlarda).

5) Tek veya çift iplikçikli genomlarda, değişik tarzlarda (baz-şeker bağlarının kopması, bazlar arası karşılıklı hidrojen bağlarının parçalanması, çapraz bağların kurulması, şeker-fosfat molekülleri arasındaki bağların kopması, ve diğer nedenler) mutasyonlar (hafif veya önemli) ortaya çıkabilmektedir.

Yukarda, genel hatları ile belirtilen mutasyonlar, virüslerin hücreler içindeki replikasyonları ve ekspresyonları (transkripsiyon ve translasyon) sırasında kendiliğinden (spontan olarak) veya çeşitli mutajenik maddelerin (mutajenler: Fiziksel mutajenler, "UV-ışınları, X-ışınları" veya kimyasal mutajenler" nitröz asidi, hidroksil amin, alkilen maddeler, baz analogları, akridinler, vs") etkisi altında meydana gelmektedirler.

Mutasyonlar, diğer özellikleri yanı sıra, plak formasyonlarında da kendini belli eder ve değişik morfolojiye sahip plaklar meydana gelebilirler. Böylece heterojen virus populasyonlarının oluşmalarına yol açarlar. Bu durum da, genellikle antijenitede oluşan değişiklikleri yansıtır.

MUTASYON GEÇİREN VİRÜS DAHA MI TEHLİKELİDİR? 

Tüm koronavirüsler gibi, KOVID-19'un da ana kaynağı olan SARS-CoV-2 virüsü, neredeyse ayda bir mutasyon geçiren bir RNA (ribonükleik asit) virüsüdür. Birbirinden değişik varyantlar ayrıca, bir patojenin neden dünyanın belirli bölgelerinde farklı şiddette enfeksiyon dalgalarını tetiklediğini ve enfeksiyonların neden bazı insanlarda daha farklı seyrettiğini de açıklıyor. İngiltere’de görülen yeni varyant, koronavirüsün "spike proteininde" çok sayıda farklı mutasyon barındırıyor. Moleküler biyolojide "silinme" diye tabir edilen etki nedeniyle, hücrelerde iki amino asitin eksik olduğu anlaşıldı. Bu da virüsün , tanınmadan ve farkedilmeden yayılmasını daha kolay hale getirebilir. Benzer bir silinme işlemi, yaz aylarında Doğu Asya'da da görüldü. Ancak orada, mutasyona uğramış SARS-CoV-2 varyantı, koronavirüsü zayıflattığı için daha hafif enfeksiyonlara neden oldu.

Bu tür virüsler salgın boyunca binlerce kez mutasyona uğrar, bunda şaşırılacak bir durum yoktur. Zaten bilim dünyası geçmiş bir yıl boyunca virüsü mutasyon açısından yakından takip ediyordu ve şimdiye kadar bulaş ve ölümcüllük üzerine önemli etkisi olan bir mutasyona rastlanmamıştı. Ancak İngiltere'den bildirilen varyantın çok daha bulaşıcı olduğu ve daha hızlı yayıldığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Mutasyona uğrayan Covid-19’un adı “SARS- Cov-2 VUI 202012/01” olarak açıklandı.

İddia olarak nitelendirmemizin nedeni, son zamanlardaki hızla artan vakaların bu mutasyon sonrası virüsün bulaş hızının artmasıyla ilişkili olabileceğini gösteren bazı verilere ulaşılması… Bilim insanları son dönemdeki hızlı vaka artışlarının bu mutasyona bağlı olabileceğini düşünmekle birlikte henüz nedensellik ilişkisi kanıtlanmamıştır.

Aşıların yeni yeni uygulanmaya başladığı günümüzde zaten oldukça hızlı yayılan virüsün mutasyon sonrası çok daha hızlı yayılması, sağlık sistemlerinin çökmesine ve önlemlerle kısmen kontrol altında olan salgının kontrolünün kaybedilmesine yol açabilir. Ortada paniğe kapılacak bir durum yok ancak her zaman temkinli olmakta fayda var. Yeni virüsün sürekli birilerine bulaşmasını engellemek için ne gerekli ise o yapılmalı. Bu nedenle önlemler alınıyor. Bu sayede bu virüsün daha geniş coğrafyaya yayılmasının önüne geçmek en doğru uygulama olacaktır.

Son ortaya çıkan mutasyon sonrası şunu çok daha net anlamış olduk. Virüslerde mutasyon gelişmesi olağan bir durumdur. Ne kadar yaygın olursa mutasyon gelişme olasılığı o kadar çok olur ve her mutasyon virüsün karakteristiğini değiştirmeye adaydır. Yani virüsün sürekli birilerine bulaşmasını engellemek için ne gerekli ise o yapılmalıdır. Önlemler, tedavi, takip ve aşılama konusunda Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda hareket etmeliyiz.

MUTANT CORONAVİRUS

İngiltere’de ortaya çıkan koronavirüsün daha bulaşıcı yeni varyasyonu şimdiye kadar İngiltere dışında,  İtalya, Hollanda, Danimarka, Belçika, Avustralya ve İskoçya'da tespit edildi. Ardından, Kanada, Almanya, Fransa, Avusturya, Belçika, İsviçre, Fransa, Hollanda gece yarısından itibaren İngiltere ile karşılıklı uçuşları durdurdu.

Bilim insanları yeni tip koronavirüs (SARS- Cov-2) de dahil olmak üzere tüm koronavirüslerin sürekli mutasyona uğradığını ve yeni varyantın ortaya çıkmasının beklenmedik olmadığını söyledi. 

İngiliz Hükümeti’ne bağlı olan  Yeni ve Gelişmekte Olan Solunum Virüsü Tehditleri Danışma Grubu (Nervtag) üyesi Doktor Müge Çevik, şimdiye kadar 4 binden  fazla yeni tip corona virüs  mutasyonunun gözlemlendiğini ve bunların yalnızca birkaçının birkaçının önemli göründüğünü açıkladı.

Gündem Haberleri