Namaz kıldıktan sonra iç çamaşırda ıslaklık görülmesi durumunda ne yapılmalıdır?

Küçük abdest bozduktan sonra idrar yolunda kalabilecek idrar damla ve sızıntılarının tamamen kesilmesi için bir süre bekleme, bundan sonra vücuttaki idrar sızıntılarını temizleme işlemine fıkıh dilinde “istibrâ” denilir.

Özellikle erkekler açısından istibrâ önemlidir. Şayet özür hali söz konusu değilse vücuttan idrar sızıntısı olduğu sürece abdest geçerli olmaz. Bunun için de idrarın vücuttan iyice çıkmasını beklemek, bu amaçla biraz hareket etmek, yürümek veya öksürmek gerekir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, Beyrut, 1421/2000, I, 344-345). Bunun için Hz. Peygamber “İdrardan sakınınız, çünkü kabir azabının çoğu idrardan sakınmama sebebiyledir” buyurmuştur (Buhârî, Vudû 55; İbn Mâce, Tahâret 26).


Bu itibarla istibrâ yaptığı halde namaz kıldıktan sonra iç çamaşırında ıslaklık gören kişi, bu ıslaklığın temizlenme sırasında kullandığı temiz sudan kaynaklandığını varsayar ve vesveseye itibar etmez. Hatta kişi vesveseli biri ise istibrâ yaptıktan sonra uzvuna ve çamaşırına az bir temiz su serpmesi ve ileride göreceği ıslaklığı idrara değil, bu suya hamletmesi tavsiye edilmiştir (İbn Nüceym, el-Bahru’r-râik, Dâru’l-Marife, ts. , I, 253; Heyet, el-Fetâva’l-Hindiyye, Dâru’l-Fikr, 1411/1991, I, 49). Ancak kişi, namazdan sonra çamaşırında gördüğü ıslaklığın, namazdan önce veya namaz esnasında çıkan bir idrar damlası olduğunu biliyor ve çıktığı anı hatırlıyorsa o takdirde abdestsiz namaz kılmış sayılır. Çünkü idrar yolundan gelen akıntılar abdesti bozar ve abdestsiz kılınan namaz iade edilir (Mergînânî, el-Hidâye, el-Mektebetü’l-İslâmiyye, I, 14). Ayrıca ıslaklığın boyutları el ayasından daha fazla ise, çamaşırını değiştirmesi veya kirlenen kısmı yıkaması gerekir.

Kaynak: Diyanet İşleri Başkanlığı

Din Haberleri