Londra Deklarasyonu'nda NATO'nun 1 milyar kişi ve topraklarının güvenliğini sağlamaya devam ettiği, "dayanışma ve birlik" ilkelerinin ittifakın temel taşları olmaya devam ettiği belirtildi.
Avrupa ve Kuzey Amerika arasındaki güçlü transatlantik bağların teyit edildiği deklarasyonda, Washington Antlaşması'nda "bir müttefike yöneltilecek saldırı hepimize yönelmiş bir saldırıdır" taahhüdünde bulunulan 5'inci maddeye olan bağlılık yinelendi.
SAVUNMAYA 130 MİLYAR DOLARDAN FAZLA YATIRIM
Deklarasyonda, "Bölünmez güvenliğimizin maliyet ve sorumluluklarını üstlenme konusunda hepimiz kararlıyız." ifadesine yer verilerek tüm müttefiklerin savunma taahhütleri uyarınca savunma ve kabiliyet gelişimine yatırım yaptığının, misyon ve operasyonlara katkı sağladığının altı çizildi.
"ABD dışındaki müttefiklerin savunma harcamaları 5 yıldır artıyor. Savunmaya 130 milyar dolardan fazla yatırım yapıldı." ifadesi kullanılan deklarasyonda, bu alanda önemli ilerleme kaydedildiği belirtildi.
TERÖRİZM TEHDİDİ
Deklarasyonda, "Terörizm bütün türleri ve tezahürleriyle hepimiz için tehdit olmaya devam ediyor" vurgusu yapılırken, müttefiklerin terörle mücadele konusunda kararlı olduğu ve bu çerçevede birlikte daha güçlü adımlar attığı kaydedildi.
Rusya'nın saldırgan faaliyetlerinin Avro-Atlantik güvenliğini tehdit ettiği belirtilen deklarasyonda, ittifakın devlet ve devlet dışı aktörlerden farklı tehditlere maruz kaldığı ifade edildi.
NATO SAVUNMA ODAKLI BİR İTTİFAK
Deklarasyonda, NATO'nun savunma amaçlı bir ittifak olduğu, hiçbir ülkeye tehdit teşkil etmediği vurgulandı.
Rusya'nın orta menzilli füze konuşlandırması sonucu Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'nın (INF) sonlandırılmasının ardından "orantılı ve ölçülü" tedbirlerin hazırlandığı açıklanan deklarasyonda, "Rusya'nın davranışları müsaade ettiği müddetçe diyalog ve yapıcı bir ilişkiye hazırız." değerlendirmesinde bulunuldu.
İttifakın aynı zamanda havada ve denizde bağımsızlığını korumak için girişimlerini artırdığı kaydedilen deklarasyonda, NATO'nun savunma ve caydırıcılık gücünü nükleer, konvansiyonel ve füze savunma kabiliyetleriyle güçlendirmeye devam ettiğinin altı çizildi ve "Nükleer silahlar var olmaya devam ettiği müddetçe, NATO da nükleer ittifak olmayı sürdürecektir." vurgusu yapıldı.
"HERKES İÇİN GÜVENLİK SAĞLAMAYA ÇALIŞIYORUZ"
Deklarasyonda, "Herkes için güvenlik sağlamak için çalışıyoruz." ifadesine yer verilirken, bu çerçevede ortaklıkların da geliştirildiği kaydedildi.
NATO'nun "açık kapı politikasının" desteklendiği belirtilen deklarasyonda, Kuzey Makedonya'nın yakında ittifakın 30'uncu üyesi olacağı anımsatıldı.
TEKNOLOJİK ÜSTÜNLÜK KORUNMALI
Deklarasyonda, güvenliğin sağlanması için geleceğe odaklanılması ve bu çerçevede teknolojik üstünlüğün korunması gerektiğine işaret edildi.
Müttefiklerin 5G iletişim teknolojilerine ilişkin güvenliğe önem verdiğinin altı çizilen deklarasyonda, siber ve hibrit tehditlere cevap verme yeteneklerinin geliştirildiği duyuruldu.
Deklarasyonda, uyarlanma süreci kapsamında NATO'nun uzayı yeni harekat alanı ilan ettiği, bu çerçevede uluslararası hukuka saygı duyulacağı ifade edildi.
ÇİN'İN YÜKSELEN GÜCÜ
Londra Deklarasyonu'nda, ilk defa Çin'in yükselen gücüne değinilerek "Çin'in artan nüfuzu ve uluslararası politikalarının ortaya çıkardığı fırsat ve sınamaları ittifak olarak birlikte ele almalıyız." vurgusuna yer verildi.
NATO'nun siyasi yönünü güçlendirmek için Genel Sekreter'in "ileriye dönük bir tefekkür süreci" başlatması talep edilen deklarasyonda, bu sürecin değişen stratejik ortamı göz önünde bulundurması gerektiğine dikkati çekildi.
Deklarasyonda, NATO liderlerinin 2021'de tekrar bir araya geleceği duyuruldu.