İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu, geçtiğimiz günlerde "Bir ilimizdeki sokaktan hayretler içinde geçtim. Meğer o sokak genç kız ve erkeklerin yoğun geldikleri bir yermiş ve dışarıda, içeride Avrupa'nın herhangi bir merkezindeki görüntüyü aksettiriyordu. Dışarıda dört genç kızımız bira içiyorlardı.'' ifadeleriyle tepkilere neden olmuştu. Hatipoğlu'nun kaleme aldığı sokakta içki içen kızlarla ilgili yazısının ardından Sultanahmet'te bulunan lüks oteliyle ilgili dikkat çeken bir iddia ortaya atıldı.
Kendisine ait otelinde alkol satılıyor iddiasıyla ilgili açıklama yapan Hatipoğlu, söz konusu haberleri kesin bir dille yalanladı. Hatipoğlu, iddialarla ilgili "Önüme katrilyonlar konsa da böyle bir şeye tevessül etmem" yanıtını verdi. Hatipoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Sultanahmet'te ailemize ait butik bir otel var. Bu otel açıldığı günden bu yana, buraya içki, bira gibi alkollü içecekler girmedi. Satılmadı. Servis edilmedi. Dışardan getirilmesine müsaade edilmedi. Alkolsüz konseptiyle bilinen bir işletmedir. Evlenme cüzdansız müşteri alınmadı.
"HİÇ Mİ UTANMADINIZ?"
Buna rağmen dün bütün gün burada içki verildiği gibi alçakça, onursuzca, rezilce bir sahte haber yapıldı. Başka otellerden alınan görüntüler buraya ait gibi sunuldu. Bilinen bazı haber siteleri de utanmadan bu yalana ortak oldular. Yazıklar olsun. Hiç mi utanmadınız?
"AKLINIZCA İNTİKAM ALDINIZ"
Aklınızca dün yazdığım bira ile ilgili yazımdan intikam aldınız. Siz, (orada bira içen çocuklar da bizim evlatlarımız, onları dışlamayalım) dediğim gençlerin ayaklarına toz olamazsınız. O gençlerin hiçbiri bu yalan haberi üretenler gibi onursuz değil. Hesap günü gelir elbet!"
NE OLMUŞTU?
İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu, "Bir ilimizdeki sokaktan hayretler içinde geçtim. Meğer o sokak genç kız ve erkeklerin yoğun geldikleri bir yermiş ve dışarıda, içeride Avrupa'nın herhangi bir merkezindeki görüntüyü aksettiriyordu. Dışarıda dört genç kızımız bira içiyorlardı. Yüzümde maske vardı, beni tanıdılar ve dördü birden biralarını sakladılar. Mahcup bir gülümseme ile 'Hocamız geçiyor çocuklar' dediklerini işittim. Daha var. Edep, saygı elbet var. Ama oradakiler de bu ülkenin evlatları, çocukları. Onları yok saymak yerine var kabul edip öyle hareket etmek lazım" demişti.