Safların karşılıklı netleştiği, tarafların göğüs göğüse ve mertçe düşmanını üzerine hücum ettiği yılları gerilerde bırakalı çok ama çok oldu. Osmanlı’nın iç ve dış hainlarin el birliğiyle tarih sahnesinden çekildiği günlerden beri savaşlar da şekil değiştirdi. Aba altından sopa gösterecek gücü olanlar, kendilerine göre sopalık gördüklerini müttefiklik adı altında avuçlarının içinde tutuyor, istedikleri zaman sopanın ucunu gösterip, istedikleri gibi sömürebiliyorlar. Zikretmesi hiç kolay değil ama ne yazık ki, güzel ülkemiz Türkiyemiz de son yıllara kadar müttefik abilerinin sopasıyla dizayn edilen o garip ülkelerden biriydi.
1915 yılında Osmanlı topraklarında gerçekleşen Ermeni Tehciri sırasında yaşanan olaylar, Ermeniler tarafından Tehcir bahanesiyle Türkler bize soykırım yaptı yalanıyla yıllardır bütün dünyaya pazarlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti bu yalanlara karşı bütün dünyayla mücadele etmeye çalışıyor ama nafile... Çünkü zaten Türk’e düşman olan batılıların bize hak vermelerini beklemek sadece saflıktır. İşte bizim bu Ermeni Tehciri meselesini yıllardır sömüre sömüre kullanan Amerika’dır. Her 24 Nisan tarihinde Amerika Başkanı’nın ağzına bakarız. Acaba Başkan Ermeni Tehcirinden söz ederken Türkleri soykırımla suçlayacak mı? Yaşananları bir soykırım olarak değerlendirecek mi? Her yıl çekeriz bu şerefsiz sancıyı. Bu yıl da aynı sancıyı çekiyorduk ki, Amerika’da Başkan Soykırım ifadesini kullandı ve böylece biz de müttefik sopalarından birinden daha kurtulduk. Aba altında artık soykırım sopası kalmadı.
Artık 24 Nisan 2022 şimdiden anlamını yitirdi. Başkan ne der desin Ermeni lobiciler ne b.k yer yesin.
Siz kendi ürettiğiniz yalanla dünyayı aldatmaya çalışabilirsiniz ama biz bunu yemeyiz. Biz soykırım yapmış olsaydık HDP Meclis’te olur muydu? Bırakın Meclis’te olmasını bu topraklarda esamesi okunur muydu?
Şimdi varın, taburunuz birden gelin!
Sözü noktalayacak çok güzel cümleler var da kendisini anmadan edemeyeceğim Rahmetli Erbakan Hocamızın güzel ifadesiyle; “Hadi ordan domuzun uşağı sende!”