Öncelikle Noel nedir? Noel’in kaynağı nedir? Ne zaman ortaya çıkmıştır? Nasıl yayılmıştır? Bizi ilgilendiren tarafı nedir? Bu soruların cevabını arayalım.
Şamil İslâm Ansiklopedisinde ‘’Noel başlığı altında’’ (Cilt-6/246) bu konuda şu bilgiler yer alır.
‘’Hıristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü dolayısıyla kutladıkları bayram; bu bayramın kutlandığı zaman süresi; Miladi yılı Ocak ayının birinci gününün gecesi; Milâd; Hz. İsa’nın doğumu kabul edilen gün. Bu günü esas alan takvime ise Milâdi takvim denir.
Hıristiyan inancına göre evrenin nuru olan Hz. İsa’nın doğum gününü 25 Aralıkta kutlamanın, papaların kış gündönümü törenlerine bağlı bulunanları bundan vazgeçirmek amacına yönelik olduğu söylenir. 25 Aralık Hıristiyan kiliselerinin hepsi tarafından Hz. İsa’nın doğum günü törenleri olarak kutlanır. Katolik (Latin) kilisesi 25 Aralık, Ortodoks kiliseleri ise IV. Yüzyıldan itibaren bu tarihi benimsemişlerdir. Katolik kilisesi bu günü, birincisi gece yarısı; ikincisi güneş doğarken; üçüncüsü ise sabah olmak üzere üç missa (ayin) tertipleyerek kutlar.
Noel, genel kanaate göre Batı da 354 M. Yıllarında kutlanıyordu. Buna karşılık Hz. İsa’nın doğumunu 6 Ocak’ta kutlayan Doğu Hıristiyanları ise, Loonnes Khrysostomos ve Gregorios adlı azizlerin etkisiyle Noel kutlama tarihlerini batıya ayak uydurarak 25 Aralık günü olarak değiştirmişlerdir.
Yine Hıristiyanlar arasında görülen başka bir anlayışa göre, Bizans İmparatoru Büyük Konstantin putperestlikten Hıristiyanlığa geçtikten sonra (313 M.), İstanbul şehrini genişletip, yeniden imar ettirmiş ve ona Kostantiniyye ismini vermişti. İstanbul’un başkent oluşu ve imparatorun Hıristiyanlığın ruhani lideri durumuna geçmesi, konsilleri Hıristiyanlık adına ümide sevk etmiş ve bunlar imparatora başvurarak halk arasında yaygın yüzlerce incil’in tek kitaba indirilmesini istemişlerdi. Bunun üzerine İmparator Konstantin, Hz. İsa’nın ölümünden sonra O’nun havarileri arasına girerek gerçek İncil’i tahrif eden Yahudi Pavlus’un gayretiyle Hz. İsa’nın getirmiş olduğu dini değiştirmiş, yeni yorum ve değişikliklerle halk arasında yayılan İncil’lerin birleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Bu amaçla 325 yılında İznik’te toplanan 319 papaz, İncil’lerin birleştirilmesi yoluna gitti. İznik’te ortaya çıkarılan yeni İncil, Eflatun’un ortaya attığı teslis (tritine) inancı, ilk yazılan tahrife uğramış dört büyük İncil’de de yer alır.
İznik toplantısında, içinde Allah (c.c.)’ın bir olduğu ve Hz. İsa’nın sadece bir peygamber olduğu yazılı bulunan Barnabas İncil’i ile birlikte diğer bütün İncil’lerin yakılmasına, Barnabas İncil’i okuyanların öldürülmesine ve bu İncil’i savunan, teslis inancına karşı çıkan papaz Aryüs’ün aforoz edilmesine karar verilmiştir. Aryüs, Hritiyan inancında İncil’in aslı bozulmamış şekline inanan bir papazdı. Daha sonra ortaya çıkarılan dört büyük İncil’in Hz. İsa’ya Allah tarafından gönderilen İncil’le uzaktan yakından alakası olmadığını, Allah’ın üç değil, bir olduğunu, eşi ve oğlunun bulunmadığını söylüyordu. Bu görüşleriyle bir ekolün öncüsü oldu. M. 270’te doğan Aryüs 325 yılında İznik konsilindeki görüşlerinden dolayı aforoz edilmiş ve aynı nedenden dolayı 336’da öldürülmüştür. Böylece vahiy kaynağından uzak yeni bir Hıristiyanlık dini ortaya çıkmıştır. Bunu gerçekleştiren İmparator Konstantinos, Aralığın son haftasını Noel haftası ve bu ayın son günün gecesini (31 Aralık) Noel gecesi ilan etti.’’
Hz. İsa’nın doğum tarihine dair farklı rivayetler olup, Hıristiyan kaynaklarında da farklı tarihler yer almaktadır. Hz. İsa’nın doğum tarihinin yıl olarak milattan önce dört ile altı yıl evvel olduğu, doğum günü olarak da Batı’da bulunan kiliseler 25 Aralık gününü doğum tarihi olarak kabul edip kutlarlarken, Doğu kiliseleri ise bu tarihi 6 Ocak olarak kabul etmektedir.
Noel gününü kutlamanın hükmünü araştırmadan önce ne olduğunu tespit etmek gerekir. Buraya kadar yaptığımız araştırma ve incelemelerimize göre Noel (christmas), Hristiyanların Hz. İsa’nın doğumu sebebiyle kutlamalar yaptıkları dini bayramlarıdır. Hıristiyanların çoğunluğuna göre bu tarih 25 Aralık’tır. 24 Aralık’ta kutlamalara başlanır. Hıristiyanların çoğunlukta olduğu ülkelerde noel tatili, yılbaşı tatili ile birleştirilir. Ortodokslar ise 7 Ocak’ı noel olarak kutlarlar. Yeni yıl kutlamaları ise eski Romalıların bir âdetidir. Bu âdet, noel kutlamalarıyla birleştirilerek bugün tüm dünyada yaygınlaştırılmıştır.
Hâlbuki biz, Müslüman bir toplumuz. Bizim kutlamalarımız, neşelerimiz, sevinçlerimiz bizim inancımız ve geleneklerimizi esas almalıdır.
Kur’an-ı Kerimde Rabbimiz buyurur ki; ‘’Bunun sebebi şudur; Bir toplum kendilerinde bulunan (iyi davranışları) değiştirmedikçe, Allah onlara verdiği bir nimeti değiştirmez ve şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.’’ (Enfal-53)
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) de şöyle buyurur; ‘’Kim bir kavme benzemeye çalışırsa o, onlardandır.’’ (Ebu Davud, libas 4)
‘’İnanç ve amelde bizden başkasına benzeyenler, bizden değildir.’’ (Tirmizi, Sünen -2696)
Netice-i kelam; dinimiz ibadet hususunda bile gayr-i müslimlere benzemeye müsaade etmemektedir. Kaldı ki, bu kutlamaları dini ve kültürel değerlerimize aykırı birtakım âdet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyunu rahatsız edici, genel ahlâka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle doğru değildir.
Abdullah YADİGAR – 31/12/2019