Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, PKK saldırıları ve son olarak Mardin, Tunceli, Iğdır ve Hakkari-Dağlıca'da gerçekleşen hain saldırılarda şehit olan 31 askerimizle ilgili kritik açıklamalar yaptı.
Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Yeni Bina'da basın toplantısı düzenledi. Kurtulmuş, gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, PKK'ya karşı atılacak adımlar kapsamında, şuanda sınır ötesindeki PKK karargahlarının yok edilmesine öncelik verildiğini belirtti.
"KARA OPERASYONU OLACAK MI?"
Numan Kurtulmuş, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularına yanıt verdi. 'KAra operasyonu olacak mı?' sorusuna, Kurtulmuş, "Şuanda hergün güvenlik toplantıları yapılıyor. Ne gerekiyorsa o yapılmaya çalışılıyor. Burada da çok başarılı bir sürecin devam ettiğini söyleyebilirim. Çok sayıda operasyonla örgütün lojistik kısmına çok büyük derecede zarar verildiğini söyleyebiliriz." yanıtını verdi.
BAHÇELİ'YE YANIT: SIKIYÖNETİM TEKLİFİNİ YAPILMAMIŞ KABUL EDİYORUZ
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Bahçeli'nin 'sıkıyönetim çağrısı'nın kendisine hatırlatılması üzerine, "Terör örgütünün istediği de demokratik olmayan olağanüstü bir döneme girilmesidir. Olağanüstü dönemlere dönülmesini kabul etmeyiz. Sıkıyönetim ilan edilen dönemlerde bu ülkenin ne kadar büyük bedeller ödediğini biliyoruz, bu teklifi yapılmamış kabul ediyoruz. Bu mücadelede eksik görülen taraflar varsa bütün partiler hükümete tekliflerini iletsinler. Ama hiçbirimizin aklından sıkıyönetim geçmesin." diye konuştu.
ekran-resmi-2015-09-09-11.18.10.png
"SALDIRIYI AK PARTİ'NİN YÖNLENDİRDİĞİ İDDİALARI KÜLLİYEN YALANDIR"
'HDP binalarına yapılan saldırı'ya ilişkin "Hiç bir siyasi partiye yapılan saldırıyı meşru kabul etmeyiz. Saldırıya AK Parti'nin yönlendirdi iddiaları külliyen yalandır. Saldırıları önlemek için elimizden geleni yapıyoruz." diyen Kurtulmuş, Dağlıca'da gerçekleşen saldırının bir 'güvenlik ve yönetim zafiyeti' olduğuna ilişkin eleştirilere ise şöyle cevap verdi:
"SİVİL-ASKER KOORDİNE İÇİNDE HAREKET EDİYOR"
Asker, Jandarma, özel kuvvetler, emniyet mensupları arasında ne fark var. Yani valinin vermiş olduğu talimatta eksiklik var da ondan bu sonuç çıkmış değil. Sivil-asker bütün emniyet güçlerimiz tam bir koordinasyon içerisinde hareket etmektedir. Onlar eski dönemlerdi. Asker işi bilir sivil işi bilmez denilirdi.
"ÖNÜMÜZDEKİ SAATLERDE DAĞLICA İLE İLGİLİ RAPOR PAYLAŞILACAKTIR"
Kurtulmuş, 16 şehit verilen ve Türkiye'yi yasa boğan Dağlıca saldırısı ile ilgili açıklamasında, "Silahlı Kuvvetlerimiz bünyesinde bir soruşturma şu anda yapılıyor. Olayın tam net olarak nasıl cereyan ettiğiyle ilgili. Önümüzdeki günlerde, belki önümüzdeki saatlerde bu rapor da kamuoyu ile paylaşılacaktır." diye konuştu.
AK PARTİLİ VEKİL BOYNUKALIN VE HÜRRİYET SALDIRISI
AK Parti Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın, Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıda yer almasına ilişkin, bir gazetecinin 'Olaylarda katılımı sabit olan AK Partili milletvekili var, kendisi için soruşturma başlatmayı düşünüyor musunuz?' sorusuna, Kurtulmuş, ''Bu saldırıyı kınadığımızı en yüksek ortamda ifade etmek istiyorum. Bu partinin alacağı bir karardır. Parti nasıl karar alacak bunu göreceğiz'' yanıtını verdi.
İşte Kurtulmuş'un hükümet adına yaptığı terör açıklamasından çarpıcı satırlar:
Toplumun bütün kesimlerinden gelen şehitlerimiz var. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerimizin uğruna canlarını feda ettiği bu vatanı ve birliğimizi korumak görevimizdir.
"TÜRKİYE BİR GÜNDE BU HALE GELMEDİ"
Türkiye bir günde bu hale gelmedi. Bu ortama girilmesini ne hükümet ne de devlet istemedi. Bu ortama girilmesini terör örgütü istedi. 14 Temmuz'da terör örgütü Türkiye'deki çatışmasızlığı sona erdirdiğini ilan etmişlerdir. 20 Temmuz'da Suruç'ta başlayan ve sonrasında devam eden olayları ciddiyetle takip ediyoruz.
"1 SANİYELİK İKTİDAR BİLE BİR İNSANIN CANINDAN DEĞERLİ DEĞİLDİR"
20 Temmuz'dan sonra bir anda 3 terör örgütü düğmeye basmış ve ciddi terör saldırılarına başlamıştır. Bütün bunlar olurken, bir takım kara propaganda merkezleri kara propagandaları ortaya koymaya başlamışlardır. Ne tek başına iktidar, ne iktidar, ne de 1 saniyelik iktidar bile bir insanın canından değerli değildir. Bu ortamı yeniden başlatan ve hükümetin iradesidir ne de devletin iradesidir. Bu çatışmasızlığı sona erdiren terör örgütünün kendisidir, o terör örgütüne emir veren kumanda merkezleridir.
KURTULMUŞ, HÜRRİYET'E YAPILAN SALDIRIYI KINADI
Malesef istemediğimiz bir takım toplumsal olaylarla karşılaşıyoruz. Basın organına yapılan son derece çirkin saldırıların varlığı hepimizi rahatsız ediyor. Hükümet olarak bu olayların arkasındaki güçleri kınadığımızı ifade ediyoruz. Basın organları özgür toplumun ayrılmaz parçalarıdır. Basın organlarının söyledikleri her cümleye dikkat etmeleri, her fotoğrafa dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu basın organlarının yayınlarından memnun olmayabiliriz, ama kendi memnuniyetsizliklerini basın organlarına yaptıkları saldırılarla ortaya koyamazlar. Medya kuruluşlarına yapılan saldırılara asla müsade etmeyeceğimizi açık bir şekilde ifade etmek isteriz.
"TEPKİMİZİ MİLLETİMİZE YAKIŞAN ŞEKİLDE ORTAYA KOYMALIYIZ"
Teröre karşı tepkimizi demokratik usüller içerisinde dile getirmek hepimizin hakkıdır. Parlamentoda bulunan veya başka siyasi partilere zarar verilmemeli. İçimizin yandığı, kalbimizden kan damladığı bu günlerde bu tepkimizi milletimize yakışan şekilde ortaya koymalıyız. Vatandaşlarımızı tepkilerini ortaya koyarken diğer vatandaşlarımızın hakkını koruyarak tepkilerini göstererek hareket etmeliyiz.
"BİZ BU OYUNA GELMEMELİYİZ"
Biz bu oyuna gelmemeliyiz. Türk'ü Kürde Kürt'ü Türk'e düşürmek istiyorlar. Biz bu oyuna düşmeyeceğiz. Bu mücadele milletin kendi arasında yapılan mücadele asla olmadı, sorumluluk devletin ve hükümetindir. Terör örgütleriyle devlet mücadele etti bu zamana kadar. Bundan sonra da bu örgütlerle devlet mücadele edecektir. Terörün ve hainliğin karşısında dimdik durarak bu vatanın dirliği ve birliği için daima barış ve kardeşlik diyeceğiz.
"KAHPECE SALDIRILAR YAPILIYOR"
Kahpece saldırılar yapılıyor. Biri bankadan para çekerken şehit ediliyor. Bir polisimiz kızıyla seyahat ederken şehit ediliyor. Iğdır ve Dağlıca'da ise rutin faaliyetlerini sürdüren polislerimiz şehit edildi. Dağlıca ve Iğdır'da herhangi bir faaliyet yok yol temizleniyor ve sınır kapısına gidiliyor.
Bu aynı zamanda ne kadar ikiyüzlü bir propaganda yaptığını ortaya koyuyor. Bu saldırılar haince ortaya koyulmuş saldırılardır. Çok geniş bir coğrafyada askerimize, polisimize gelen yüzlerce istihbarat var. Olayların çok büyük bir kısmı istihbarat alındığı için önleniyor ve eyleme geçmiyor.
"TÜRKİYE TERÖR YÜZÜNDEN YAKLAŞIK 1 TRİLYON ZARARA UĞRADI"
Masabaşında oturup bilgisayarın tuşlarına basıyorsunuz. Şu kadar asker şehit oldu demek zor iş, şu kadar terörist öldü demek kolay iş. Bunların hepsi kamuoyunu dehşete düşürmek ve toplumsal kesimleri birbirine hasım haline getirmek için yapılan tezgahtır. Terör örgütü sadece bomba döşeyerek saldırı yapmıyor. terör örgütü algı operasyonu yapıyor. Özellikle Dağlıca'dan sonra ortaya çıkan bir takım iddialar bu propagandadır. Tamamına yakını yalandır. Bir takım görüntüler var, bu görüntüler incelendi. Bu görüntülerin geçmiş dönemlerde yaşandığı ortaya çıktı. Dağlıca saldırısı ile ilgili soruşturma yürütülüyor.
Türkiye terör yüzünden yaklaşık 1 trilyon dolar zarara uğradı, samimiyetle atılan adımlar boşa çıkarıldı.
"ÇOK SAYIDA TERÖR ÖRGÜTÜ İLE MÜCADELE EDİYORUZ"
Hergün protestolar oluyor. Terör örgütüyle güvenlik güçlerimiz sıcak temasta bulunuyor. Çok sayıda terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Patlayıcıların önemli bir kısmının gübre olarak kullanılan bir takım patlayıcıların kullanıldı, Türkiye'de elde edilen imkanlarla yapıldığı bir kısmının da yurtdışından gelen maddelerle yapıldığını biliyoruz. Yol güvenliği aldığımız bir bölgede olay meydana geldi. Son derece geniş bir coğrafyada eş zamanlı olarak süren terörle mücadele süreci var, ellerinden geleni yapıyorlar.