İnişli çıkışlı seyreden tüm ruh hallerimizden de aslında biz değil serotonin düzeyimiz suçlu. Aynı zamanda iştah metabolizmasında da önemli rol oynuyor. Yapılan çalışmalar sonucunda depresyon, migren, obsesif kompulsif bozukluk, obezite, insülin direnci, yeme bozuklukları gibi bir çok hastalığın temelinde serotonin olduğu düşünülmektedir
Beynin sağlıklı çalışması için serotonin seviyesinin belli aralıklarda olması çok önemlidir. Bu hormonun fazlalığı ya da eksikliği birçok mental sağlık problemini de beraberinde getiriyor
Serotonin yükseldiğinde veya yeterli olduğunda moralinizde yüksek oluyor, iştahınız azalıyor, ruh haliniz düzeliyor. Düşük serotenin seviyesinde ise,sinirli, huzursuz ve depresif ruh hallerine neden oluyor.iştah metabolizmasını bozuyor, obezite ve yeme bozukluklarına yol açıyor.
Seratonin nedir?
Serotonin, vücut tarafından oluşturulan ve besinlerde bulunmayan bir sinir taşıyıcısıdır. Serotonin hormonu ‘mutluluk hormonu ‘adıyla bilinen ve ruh halimizi çok etkileyen bir hormondur. Vücut serotonini kendisi üretir. Serotonin besinler ile alınmaz. Ancak yapı taşı triptofan isimli bir aminoasit olan serotonin vücutta yapılır. Triptofan, serotonin yapımında önemli bir maddedir. Triptofan içeren besinlerin vücuda alınması ile serotonin sentezi başlar. Yapılan çalışmalar sonucunda depresyon, migren, obsesif kompulsif bozukluk, obezite, insülin direnci, yeme bozuklukları gibi bir çok hastalığın temelinde serotonin olduğu düşünülmektedir.
Yine araştırmalara göre, mutlu olmaya yarayan bir başka eylem de yemek yemek..
Yapılan çalışmalarda, yemek ve mutluluk arasında bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilişki olduğunu ve serotonin hormonunu yükselterek mutluluk seviyesini arttırabileceğimizi ve besinlerle alabileceğimizi gösteriyor.
MUZ
Muzda triptofan denilen tüketildiğinde vücut tarafından serotonine dönüştürülen bir amino asit yer alır. Muz, güçlü potasyum içeriği ile zaten mükemmel bir mutluluk kaynağıdır. Potasyum ise, sinir sistemi sağlığı için çok önemlidir. Doğal bir şeker kaynağı olan muz, nişasta içeriği sayesinde, ruhsal açıdan daha iyi hissedilmesine yardımcı olmaktadır. Yapılan bir araştırmada kahvaltıda bir adet muz yiyerek başladı. 3 aylık süre içinde tüm katılımcılar istisnasız kilo verdi. Muz kahvaltısının sindirimi kolaylaştırdığı ve kadınların vücudunu stresten koruduğu da belirtildi.
BİTTER ÇİKOLATA:
Bitter çikolata içeriğindeki fenilalanin ile beyinde serotonin, depomin gibi ruh halini yükselen hormonların üretimini arttırır. Mutluluk hissi veren endorfini serbest bırakmak için beyini teşvik eder. İçermiş olduğu “penilatilmanın” adı verilen kimyasal sayesinde çikolata, ruhsal olarak daha iyi hissedilmesine yardımcı olmaktadır. Yapılan bir çalışmada bireylerin yatıştırıcı veya antidepresan türündeki bir ilacın bırakılmasının ardından tüketilen çikolata, kişinin ruh halini olumlu yönde etkiliyor.
CEVİZ
Omega- 3 yağ asitlerinden zengindir. Omega- 3 yağ asitleri depresyonla mücadele etmektedir. Ceviz eden B6 vitamini, triptofan, ve folat (B9 vitamini) iyi bir kaynağıdır. Triptofan özelliğinden dolayı da serotonin salgısını arttırır. Ve stresi önler.
BALIK:
Balık, içerdiği yüksek omega 3 sayesinde serotonini artırarak mutluluk veriyor. Beyin fonksiyonlarının da düzenli çalışmasına destek olan balık, kötü kolesterol LDL'nin düşmesine, iyi kolesterol HDL'nin yükselmesine katkı sağlıyor, kalp-damar sağlığını koruyor. Bunların yanı sıra haftada 2-3 gün balık tüketmesi kilo vermeye yardımcı oluyor.
ÇİLEK:
C vitamini ve çeşitli mineraller açısından da zengin olan çilek, serotononin hormonunun artmasına yardımcı oluyor. Bunun yanında antioksidan özelliği ile bağışıklık sistemini güçlendirerek sağlık sorunlarına karşı koruma kalkanı oluşturuyor.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ:
Temel aminoasitlerden biri olan ve serotonin yapımında kullanın triptofan açısından zengin olan süt ve süt ürünleri de kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor. Protein ve kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri yapısı sayesinde özellikle bel çevresindeki yağlanmanın azalmasına, bağırsak dostu özelliği ile hazımsızlık problemi yaşayanlar için sindirime yardımcı oluyor.. Protein ve kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri yoğurt ve kefir probiyotik özellikleri sayesinde bağırsaklardaki yararlı mikroorganizmaların sayısını artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücuttaki yağ kütlesinin azalmasına yardımcı olarak kilo kontrolünü sağlar. Son yapılan çalışmalar probiyotiklerin duygusal açıdan da önemli değişimlere sahip olduğunu belirtmektedir.
YUMURTA:
Serotonin üretimi için gerekli amino asitleri ve esansiyel yağ asitlerini içerir. Yumurta, yalnızca protein ve besin değeri bakımından zengin olmakla kalmıyor. Araştırmalar, kahvaltıda yumurta tüketmenin gün boyu kalori alımını azalttığını da gösteriyor.
SOYA FASULYESİ:
Soya fasulyesi elzem aminoasitlerden zengindir. Triptofan içeriğinin yüksek olması sebebiyle soya sütü de dâhil olmak üzere soya ürünleri, serotonin düzeyinin sabit tutulmasına yardımcı olur.
KİNOA
Son dönemlerde adını sıkça duyuran bir tahıl olan kinoa serotoninin öncü maddesi olan triptofan aminoasidi yönünden zengin bir besindir. Akşam yemeklerinde salata ya da sebze yemekleri içerisinde tüketilen 3 yemek kaşığı kinoa günün stresinin atılmasına ve yemekten keyif almaya yardımcı olmaktadır.
KABAK ÇEKİRDEĞİ
20 gr kabak çekirdeğinde 120 mg triptofan bulunmaktadır. İçerdiği bu mutluluk öncüsü aminoasit sayesinde serotonin salgılanmasına yardımcı olur. Kabak çekirdeği stresi ve endişeleri önlerken kişinin rahatlayıp sakinleşmenize de yardımcı olur.
HİNDİ ETİ
Hindi eti yine triptofan açısından zengin bir besindir. Hem yüksek miktarda protein içermesi hem de selenyum ve B12 vitaminleri açısından zengin bir besin olması nedeni ile tüketimi önerilmektedir.