Kendi bebeğini açlığa terk edip, ölümüne sebep olan eski tarikat lideri, şimdilerde hüküm giymiş katil olarak tanınıyor. Olaylar sonrası parmaklıklar ardında kafasını yeni yeni toparlayabildiğini ve yaptığı hatanın şimdilerde farkına vardığını söyleyen Robidoux, "Aslında bastırılmış bir sosyopattım" dedi.
"AMAN TANRIM, KENDİ OĞLUMU ÖLDÜRDÜM"
Hapishane günlerini bir röportajında anlatan Robidoux, cinayeti işlediği ilk günlerde kafasının yerinde olmadığını ve parmaklıklar ardında akıl sağlığının yavaş yavaş geri geldiğini hissettiğini açıkladı. O günlere dair aklında canlanan düşünceyi söyleyen Robidoux "Bir kere 'Aman Tanrım, kendi oğlumu öldürdüm. Bu nasıl oldu?' farkındalığı gelince her şey başlıyor. Her şey çözülmeye başlıyor." dedi.
Robidoux, 2002'de 11 aylık oğlu Samuel'i annesinin sütünden başka bir şeyle beslemeyi reddederek ek gıda takviyesini tercih etmedi. Onun bu kararı ise bebeğinin ölümüne sebep oldu. Kendi evladını öldürmekten suçlu bulunan Robidoux, o dönem ABD'nin Massachusetts eyaletinin Attleboro şehrinde bir dini tarikatın lideriydi ve bebeğinin ek gıda tüketirse lanetleneceğine inanıyordu.
"BUNU YAPMAK ZORUNDAYDIM"
Robidoux, yaptığı şeyi o dönem yanlış bulmadığını belirterek "Tanrı'ya hizmet etmek için, ailemi kurtarmak için, aslında ölmekte olan oğlumu kurtarmak için … Bunu yapmak zorundaydım" dedi.
Savcılar, babanın sadece çocuğu aç bırakmakla kalmadığını, tarikatının diğer üyelerine Samuel'e yaşattıklarını görmezden gelmeleri gerektiğini belirtti. Samuel, Nisan 1999'da katledilmiş, yaklaşık bir yıl sonra cesedi, polisler tarafından Robidoux'nun Maine eyaletinde gizlice gömdüğü Baxter Eyalet Parkı'nda bulunmuştu. Korkunç cinayetten, baba Robidoux suçlu bulundu ve müebbet hapse mahkum edildi.
YAVAŞ YAVAŞ AKIL SAĞLIĞI YERİNE GELİYOR
Parmaklıklar ardında, yavaş yavaş akıl sağlığına kavuştuğunu belirten Robidoux, "O çözülmüş, büyük iplik yumağı... Onu çözmek birkaç yılımı aldı ama her çözdüğümde özgürleştiriyor."