AK Parti, 5. Olağan Kongresi’ni Olağanüstü güzel bir şekilde gerçekleştirdi. Bugüne kadar AK Parti’nin tüm kongrelerine katılmış biri olarak söylüyorum; hani siyaset bilimcilerin her siyasi partinin bir raf ömrü vardı cümlesiyle başlayıp AK Parti’yi artık düşüşe geçen bir siyasi hareket olarak değerlendirdikleri popüler söylemleri vardır ya, işte bu tespiti haksız çıkaracak bir heyecan ve coşku hâkimdi salonda, üstelik müzik ve sahne showlarının olmamasına rağmen.
Özellikle Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi anıldığında, salonda harekete geçen enerjiyi tarif etmek zor. Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında tecessüm eden, ete kemiğe bürünen büyük bir derdi var bu insanların, Recep Tayyip Erdoğan ismi ile Büyük Türkiye fikri eş anlama sahip bu duygu dünyasında. Dolayısıyla onun adı anıldığında, geçmişte yaşanan zulümler, sıkıntılar, ezilmişlikler, aşağılanmışlıklar vs. tüm bu hissiyat üç kelime ile özetlenmiş oluyor, Recep Tayyip Erdoğan. Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında karşılık bulan değerler, ilkeler, üslup ve hedefler Ak Parti’nin kurumsal yapısında ne kadar karşılık bulursa 2002’de ki kuruluş heyecanı ve motivasyonu da o kadar uzun ömürlü olacak, 2023 ve 2071 hedefleri buna bağlı.
AK Parti’de bir genel başkanlık krizi yaşandığı, MKYK listesinin oluşturulmasına derin ihtilaflar olduğu yönünde malum çevrelerin bir süredir ellerinin ovuşturduklarını cümle alem biliyor, fakat bilmedikleri şey yabancısı oldukları “istişare” mekanizmasının ezelden beridir AK Parti’de çok sağlıklı işlediği gerçeğidir, bir spekülasyona hizmet edecek türden bu yorumları dikkate almamak gerekir. Elbette işin aslını bildiği halde, bu durumu AK Parti’ye zarar vermek adına fırsata dönüştüren ve abartan epeyce siyaset mühendisi olduğunu da biliyoruz.
Bir de iyi niyetinden şüphe etmediğimiz, meşveretin ne olduğunu bizden daha iyi bildiğini bildiğimiz ağabeylerimiz de MKYK listesi üzerinden bir takım değerlendirmeler de bulundular. Bu değerlendirmeler; öncelikle zamanlama sonra da muhteva itibariyle en önemlisi de AK Parti davasının bugünlere gelmesinde emek vermiş, ter dökmüş insanların incitilmesine sebebiyet vermesi açısından biraz “ağır” oldu.
AK Parti hareketinin kuruluş felsefesinin, Recep Tayyip Erdoğan’ın kutlu davasına gönül vermiş yol arkadaşlarının güçlü bir kurumsal liderliğin sağlanması sürecinde MKYK da yer almalarına sevinmek gerekir, bu süreçte Sn. Ahmet Davutoğlu’nun organizasyon kabiliyetini çok daha güçlü hissedeceğiz, Ak Parti davasını “rasyonalite” hamlesi ile bir adım öteye taşıyan Hoca’nın, bundan böyle “kurumsal liderliğin” güçlendirilmesinde daha aktif bir politika izlediğini göreceğiz. Siyasi Etik ve Erdemler Kurulu gibi dinamik olduğu takdirde çok başarılı neticeler alınabilecek yeni yöntemler, AK Parti’yi gelenekselin ikliminde yenilikçi değil ama yenilenen bir boyuta hızla taşıyacaktır.
Yeni Türkiye idealine giden yol “Yeni AK Parti”den geçmiyor, aksine geleneksel refleksleri koruyarak yeni konjonktüre uygun bir üslup geliştirmek en makul olanı. AK Parti’nin ezeli hasımları bir süredir, Yeni Türkiye’den Yeni bir AK Parti’yi anlamamız gerektiğine vurgular yaparak, yol güzergâhını değiştirebileceklerine inanıyorlardı, MKYK listesine bakıldığında bu oyuna gelinmediğini net olarak görüyoruz.
AK Gençlik
MKYK listesinde (Fatih Şahin, Zelkif Kazdal, İsmail Karaosmanoğlu, Mehmet Muş, Orhan Yeğin, İshak Gazel, Çiğdem Karaaslan, Asuman Erdoğan, Zafer Çubukçu) AK Parti’nin gençlik hareketini omuzlamış isimleri görmek hepimizi memnun etti, bugüne kadar gençlik kollarında; iyi günde kötü günde, AK Parti davasına büyük bir aşkla nikâhlanmış olan, gençliğin yükünü ve vazifesini omuzlamış olan nice teşkilat mensubu kardeşimiz “ellerinden geldiğince”, siyasetin alengirli dünyasından mümkün olduğunca uzak kalarak, iktidar nimetinin verdiği şımarıklık, kibir ve ateşten imtihanlarından mümkün olduğunca etkilenmeden liderlerine ve onun temsil ettiği davaya layık olmaya çalıştılar. Onların bu samimi gayretleri her türlü takdirin üzerindedir, elbette yolda ayağı kayanlar, yoldan düşenler, yan yollara kapılıp gidenler olmuştur; fakat bugün bir AK Gençlik’ten bahsediyorsak, bu miras, 2002 den bugüne mahalle başkanından merkez gençlik kolları başkanına kadar görev yapan birçok kardeşimizin onurlu mücadelesinin neticesidir.
“AK Parti’nin Gençlik Kolları, diğer partilerin gençlik kolları gibi sanal değildir, hayali değildir, kağıt üzerinde değildir. Gençler, bu hareketin en merkezindedir. Gençlik, bu hareketin ruhudur, heyecanıdır, dinamizmidir.” Recep Tayyip Erdoğan