Bu güne kadar futbol maçlarına seyirci olarak gitmiştim. Bu sefer gazeteci kimliğimle 24 Nisan’da oynanan Trabzonspor, Fenerbahçe maçına izlemek için memleketim Trabzon’a gittim.
Bu güne kadar özellikle Trabzon, Fenerbahçe maçları hep olaylı geçmişti. Bu maçtan önce de insanların kafasında ligde iddiası olmayan Trabzonspor’un ezeli rakibi Fenerbahçe ile oynayacağı maçta yine olaylar çıkar mı düşüncesi vardı? Aslında bende aynı düşüncedeydi .
Yine maçtan önce insanların düşüncesi, lige havlu atmış bir iddiası olmayan Trabzonspor bu maça çok rahat çıkacağı. Diğer taraftan ligde şampiyonluk yarışında ya devam, ya tamam olarak gördüğü bu maçı kazanmaktan başka çaresi olmayan Fenerbahçe’nin bu maça çok tedirgin olacağı yönündeydi.
Maçın sonucunda bu iki görüşteki insanların yanıldığını gördük. Açıkçası bende öyle düşünüyordum bende yanılmış oldum.
Hani başta demiştim ya! Bu güne kadar maçları bir seyirci ve taraftar olarak seyretmiştim, bu maça giderken özellikle gazeteciliğimi ön plana tutarak şehrin havasını, taraftarın havasını, maçın havasını analiz etmek için maçtan önce şehirde biraz dolaştım. Yani anlayacağınız uzun yıllardır süre gelen bu olaylara başka bir pencereden bakmak istedim. Maçın sonucunda bu tip olaylara taraftar ve gazeteci penceresinden bakmanın farkını çok açık bir şekilde gördüm.
Gazeteci penceresinden gördüklerimi anlatayım şimdi;
Maç öncesi şehirde ve stad çevresinde edindiğim izlenim, öyle eski Trabzonspor, Fenerbahçe olaylı maçlarına nazaran bu maçın çok sakin bir atmosferde geçeceğiydi. Hatta görüştüğüm bazı taraftarlar Trabzonspor’u şampiyon yapmadan Beşiktaş’ın başında bu sene teknik direktör olarak şampiyonluğa koşan Şenol Güneş’e olan kızgınlıklarından dolayı açık, açık olmasa bile içlerinden Fenerbahçe’nin yenmesini isteyen taraftarlar bile vardı. Maç da zaten bu atmosferde gayet sakin başladı.
Ama herkes lige havlu atan bir Trabzonspor’un çok rahat olacağını, diğer taraftan tam aksine lige ya tamam ya devam maçına çıkacak olan Fenerbahçe’nin daha tedirgin olacağını düşünürken , tam aksi yaşandı. Maçın daha ilk yarım saatinde Fenerbahçe, çok rahat bir şekilde 0-2 yakalamış rahat bir nefes almıştı. İlk yarı 0-2 bitmiş stad dan homurdanmalar başlamıştı. Maçın ikinci yarısında maç bir anda 0-4 gelince içimden eyvah dedim şimdi. olaylar patlak verir, hatta yanımda Trabzon yerel gazetelerinden bir tanesinin muhabiri vardı. Ona baktım ne diyorsun diye? Oda bana rahat bir şekilde “bu maçta olay çıkmaz dedi” Hatta arkadaşı doğrulayan bir gelişmede yaşandı, 0-4 dan sonra Trabzon’da ilk defa Trabzon seyirsisinin Fenerbahçe’yi alkışladığını gördük. Bütün gazeteci arkadaşlar adeta şaşkınlık içindeydi, şaşkınlığımız fazla sürmedi. Bir anda türbinlerde hava değişti. Olay çıkan kale arkasında bir anda, kendini bilmez bir kaç kişi, kirli insanlar ve kirli eller devreye girerek seyirciyi provoke ettiler. Biranda o kale arkası türbinlerinden topluca koro halinde İSYAN, İSYAN sesleri yükselmeye başladı. Ben bir anda irkildim bu neyin isyanı Stadımı yakıp yıkacaklar? Ve ardından galeyana gelen seyirci önce o koca direği yıktılar. Ardından da kendisini bilmez bir seyirci sahaya atlayarak kale arkası yardımcı hakemi darp ederek al aşağı etmesiyle sahanın içi bir anda karıştı ve biranda hakemler, futbolcuların soyunma odalarına kaçtıklarını gördük ve maçın ertelendiğini duyduk . Adeta herkes şoktaydı. Maç bu hale nasıl geldi “diye herkes bir birine soruyordu.
Benim maç esnasında gözüme çarpan iki önemli husus daha vardı. Birincisi, maçın orta hakemi olay çıkan kale arkasındaki sahaya atılan yabancı maddeleri, direğin kırılmasını görmezden gelerek maçı durdurmamasıydı. Hatta öyle bir şey oldu ki! Sahaya atlayan seyirci hakemi dövüyor, diğer taraftan güvenlik görevlileri sahanın içinde, hakem maçı hala devam ettiriyor.
İkincisi ise, aşırı güvenlik zafiyeti vardı . O kadar olay oluyor güvenlik görevlisi meydanda yok. Kale arkasında çıkan olaylardan sonar birkaç tane güvenlik görevlisi geliyor, onlarda dövülen kale arkası hakemin orda değil diğer tarafta hakemim olmadığı kale arkasının diğer yarısına dizilmişler.
Size şimdi kafanızı karıştıracak başka bir ayrıntı daha! Maçtan sonra gazeteci arkadaşlarla olayları değerlendirirken, geçen sezon Rizespor, Fenerbahçe, maçından sonra Sürmene’de Fenerbahçe’nin otobüsünün taranması zamanında yine bu günkü vali ve emniyet müdürü görevde olduğunu tespit ettik. Biliyorsunuz! O olayın faili yakalanamamış olay hala aydınlatılamamış bir çok şey hala karanlık ta kalmış.
Sonuç olarak, maçın başındaki o güzel hava bozulmuş, maçın bitimine 1 dakika kala yani 89 dakikada kendini bilmez birkaç kişi yüzünden çıkan olaylar yüzünden maç yarıda kalmış, kısacası bir Trabzonspor, Fenerbahçe maçını daha olaylı bitmişti .
Anlayacağınız yine kendini bilmez üç beş kişi yüzünden bu güne kadar olduğu gibi olan hep Trabzonspor’a olmuş, zararı Trabzonspor görmüş, anlaşılan o dur ki, yine bu olaydan büyük zararları yine Trabzon spor’un göreceğidir.